Sandýða 5 kala, Hayýr cephesi bileþenleri bir bir fabrika ayarlarýna dönüyor.
PKK, FETÖ ve barbar Avrupa'nýn Türkiye'deki demokratik bir halk oylamasýna doðrudan müdahil olmasý önceki dönemlerden farklý bir þeffaflýk saðladý. Ýlk kez perdesiz þekilde gösterdiler kendilerini.
Hayýr cephesinin vesayetçi bileþenleri ise deðiþken bir taktik içinde. Sabih Kanadoðlu'ndan Süheyl Batum'a 367 mucitleri aynen döküldüler ortaya ama vesayet siyasetinin kurumlaþmýþ hali Cumhuriyet Halk Partisi'nde iþler pek öyle geliþmedi. Bu kez FETÖ sinsiliði sindi kampanyaya.
Þili'den transfer edilen reklamcýnýn aklý mýdýr yoksa HDP'ye "seni baþkan yaptýrmayacaðýz" suflesini veren aklýn son sürüm taktiði midir bilinmez ama anayasa deðiþiklik teklifi TBMM'den geçtikten hemen sonra, önceki stratejisini keskin þekilde terk etti CHP.
Aylardýr "kan dökülür, iç savaþ çýkar, kanýmýzýn son damlasýna, Türkiye'de son CHP'li kalana kadar direneceðiz, evet diyenler haindir, Erdoðan diktatördür" vb. cümleler kurmaktan çekinmeyen CHP aniden ýlýmlý, uyumlu, sorumlu, dokunaklý bir söylem geliþtiriverdi. Kanlý-kirli kelimeler üç su yýkanýp üç gün yumuþatýcýya yatýrýldý.
RTE ya da Tayyip yerine Sayýn Cumhurbaþkanýmýz; A-Ke-Pe yerine Adalet ve Kalkýnma Partisi; diktatörlük yerine tek adam rejimi; irtica yerine yaþam biçimi korkusu falan denildi. CHP'nin baþörtüsü özgürlüðünün garantörü olduðu ilan edildi!
Ýçeriðin kasten çarpýtýldýðý, eksiltildiði, deðiþtirildiði açýktý ama olsundu; CHP dilini düzeltmiþti.
"Nihayet CHP, siyasi parti gibi davranýyor, yeni sistemin siyasete yapacaðý olumlu etki kendisini erken gösterdi, aman ne iyi" derken balon patlayýverdi.
Kýlýçdaroðlu'nunEkim baþýndan beri Türkiye'nin gündeminde olan, haftalarca Komisyonda ve Meclis Genel Kurulunda konuþulan 18 maddeyi okumadýðý, okusa da anlamadýðý kendi aðzýndan ifþa edildi.
Sonra kurgu adým adým çözüldü, parti sözcüleri birer birer döküldü.
Nefesi hep Kýlýçdaroðlu'nun ensesinde olan Muharrem Ýnce'nin cehalet, tembellik ve yalancýlýk konusunda Kemal Bey'den farký olmadýðý yine bir canlý yayýnda kendi aðzýndan ortaya çýktý.
CHP'nin imajýný toparlamaya, Hayýr kampanyasýnýn akýbetini kurtarmaya çalýþan çevreler tam CHP milletvekili Hüsnü Bozkurt'un "Evet diyenleri 17 Nisan'da Ýzmir'den denize dökeceðiz" müjdesini yalanlamak isterken, bu kez de 80 yýllýk ömrünün 60 yýlýný CHP'de geçiren, eski genel baþkan Deniz Baykal'ýn sözleriyle yýkýldý. Zira Baykal da "Sandýktan evet çýkmazsa Yunanlýlarý denize dökmüþ gibi sevineceðiz" diyerek "Evet diyenleri düþman görme arýzasý"nýn kiþisel deðil kurumsal ve zihinsel olduðunu ispatladý.
CHP'nin bu süreçteki en büyük sorunu budur iþte:
Hayýr kampanyasýna müdahil olan, kanlý elleriyle Hayýr oyunu kirleten PKK ve FETÖ'ye tek satýrlýk tepki vermeyen, "hadi oradan terörist" demeyen CHP, ne hikmetse en sert, en keskin tepkiyi Evet diyenlere vermekte.
Yeteneksiz Bay Re-Play
Ama Kýlýçdaroðlu'nun birileri tarafýndan kurulduðunu,rol gereði oynatýldýðýný düþündürten asýl sebep ise sistematik biçimde FETÖ tezlerinin sözcülüðünü yapmasýdýr.
FETÖ teröristlerinin tanklarla, jetlerle ülkeyi iþgale kalkýþtýðý 15 Temmuz gecesinde Kýlýçdaroðlu "Darbe olursa tankýn üzerine ilk ben çýkarým" dediði halde sýrra kadem bastý.
Ýnsanlar güvenli evlerinden çýkýp tanklara kafa tutarken Kemal Bey geceyi Bakýrköy'de, kendi ifadesiyle "güvenli bir evde" geçirdi.
Darbe savuþturulduktan sonra darbe karþýtý oldu, bin bir nazla Yenikapý'ya teþrif etti. Ama sonra "15 Temmuz tiyatrodur" diyen F. Gülen'in peþi sýra; üstelik 249 þehide, 2 binden fazla gaziye raðmen utanmadan"kontrollü darbedir" dedi o meþum saldýrýya.
O yüzden iradesi, tutarlýlýðý, özsaygýsý olan bir siyasetçi yok ne yazýk ki karþýmýzda. Gizli kameralar, ayýp çekimler sonrasýnda gönderilen eski genel baþkanýn yerine, yine suni bir kurguyla oturtulan, verilen sufleleri tekrarlayan ve uzaktan kumandayla tekrar tekrar oynatýlan bir kukla var sadece.