Öncelikle þu gerçeði ortaya koyalým: PKK, satýlan ve satýn alýnabilen bir terör örgütüdür. Kendisine istediði kadar ideolojik dayanaklar, Kürtlerin özgürlük savaþçýsý, demokratik haklar savunucusu, barýþ güvercini vesaire tadýnda isimler koysun. PKK, emperyalist devletlerin yahut bölgesel aciz yönetimlerin parasýný basarak pis iþlerini gördürttüðü bir cinayet þebekesinden baþka bir þey deðildir.
Bu nedenle bütün o afili isimler üzerlerinde pek sakil pek komik duruyor. En son ABD Özel Kuvvetler Komutaný’nýn itiraf ettiði gibi, PKK’yý kamufle etmek için, içine “demokrat” kelimesi yerleþtirdikleri SDG’nin eteði baþýna geçmiþ halde.
PKK ve türevleri (YPG, PYD, SDG, KCK vesaire) ve sivil alandaki kurumsal-bireysel destekçileri, Afrin operasyonu baþladýðýndan beri fena aðlýyor.
Yaygara kopardýklarý konulardan biri þu: Bu bir savaþmýþ. Türkiye’nin meþru müdahale hakkýný kullanmasýný “savaþ” olarak niteliyorlar. PKK’yý önce kullanýp sonra fýrlatan güçlere cevap kabilinden savaþ olarak nitelense de bu harekat, bir terör örgütüyle asla savaþmaz bir devlet. Ona ancak müdahale eder, imha eder, sonra ortalýðý dezenfekte eder.
Diyorlar ki Türkiye Kürtlere savaþ açmýþ. Kürtlerin þu dünyada bir avuç topraðý olmayacak mýymýþ? Daðda maðarada hayvan gibi yaþayýp insan öldürerek gününü geçirenlerden çok, konfor içinde klavye baþýnda aðlaþan koca koca adamlar veriyor bu tepkiyi. Geçen gün Sýrrý Sakýk bu minvalde twit atmýþ. Sanki kendisi þanlý þerefli bir devletin vatandaþý deðilmiþ gibi. Bu ülkenin meclisinde, belediyesinde en yüksek görevlerde bulunmamýþ gibi. Baþýný sokacak yeri yurdu, ölüsünü gömecek mezarý olmamýþ gibi. Yazýk hakikaten. Kasýtlý deðilse bile Kürtleri duygusal olarak dibe çekmeye çalýþan yanlýþ ve yalan bir yakarýþ bu. Kürtler eþit ve onurlu vatandaþlardýr çünkü bu ülkenin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de devletidir. Kürt olmayý PKK’lý olmakla eþitlemek en baþta Kürtlere bühtandýr. Bunu en iyi Kürtler bilir. O yüzden çözüm sürecini bitirip terörü þehirlere getiren PKK’yý ve aldýklarý oyu PKK’ye hibe eden, asillere ihanet eden HDP vekillerini yalnýz býraktý Kürtler. Bunu da Sýrrý Bey iyi bilir.
Diðer bir yaygaraya göre Türkiye Suriye’yi iþgal edecekmiþ. Bölgedeki Türkmenleri, Araplarý ve kendilerine tabi olmayan Kürtleri süren, itaat etmeyeni öldüren onlar deðilmiþ, gasp ettikleri topraklar babalarýnýnmýþ gibi konuþuyor kiralýk katil sürüsü. Türkiye uluslararasý kamuoyuna da iç kamuoyuna niyetini ve hedefini son derece açýk ve net olarak anlattý operasyona baþlarken. Ýþgal yok. Bölge terörden temizlenecek ve topraklarýn gerçek sahipleri Suriyelilere teslim edilecek.
Ama hafýza yoksunluðu PKK’nýn en büyük özelliði. O yüzden, yine aðlaþmaktalar sahiplerimiz bizi sattý diye. Çift yönlü satýlmýþlýk aðlaþmalarýnýn þiddetini artýrmýþ.
Ýki yýldýr Afrin’de askeri güç bulunduran Rusya, Türkiye’nin müdahalesine izin verdi,hava sahasýný Türk jetlerine, CHP’li Sezgin Tanrýkulu’nun hassas noktasý SÝHA’lara açtý diye bozuluyorlar. YPG komutaný Sipan Hemo “Ruslar bize ihanet etti” diye medyaya demeçler veriyor. Asýl Soçi’de masada olmayacak olmak koyuyor PKK’ya.
Daha önce de Amerika bizi sattý diye aðlaþýyorlardý. PYD’nin eski baþkaný Salih Müslim sýrtýndaki kýlýðý, elindeki silahý, kursaðýndaki arpayý veren efendisini unutup “ABD’nin Suriye’de amaçlarý hiç belli deðil. Rusya’nýn ise çok açýk, o yüzden Moskova bize sahip çýkmalý” türünden açýklamalar yapmýþtý birkaç ay önce. “Yok mu bizi satýn alacak olan” diyordu aslýnda. Býrakalým Amberin Zaman uðraþsýn.
PKK’nýn eteðinde siyaset yapan, yazýp çizen kimi isimlerin zaman zaman dikkate alýndýðý oldu evet. Ama terörün devamýndan yana tavýr aldýklarý gün ciddiye alýnma haklarýný ebediyen kaybettiler. En büyük yanýlgýlarý, Türkiye’nin boyun eðeceðini, kendilerininse Türkiye’ye tercih edileceðini sanmalarý oldu.
Türkiye küresel ya da bölgesel hiçbir ülkenin es geçemeyeceði çok büyük ve çok güçlü bir devlet. Gücünü devlet-millet bütünleþmesinden, Hakka ve hakikate olan baðlýlýðýndan alýyor. Çok þükür.
