Sosyal medyada baþlayan hareketlilik yeni entrikalarýn habercisiydi.
Sene-i devriye münasebetiyle zihinlerinde hortlayan “Gezi ruhu” binlerce gezi zekalý yumurta kafa olarak zuhur etmiþti.
Günlerdir tatbikat yapýyorlardý. Gösterilen hedeflere hep birlikte hücum ediyor, gün yüzü görmemiþ küfürlerle çirkeflik rekorlarý kýrýyorlardý.
Sonra baktýk ki bu güruh, ‘amiral gemisi’nin öncülüðünde bir plakçýya daldý.
***
Din cahillerinin yazdýðý bir senaryo olduðu için her tarafý dökülen bir kurguya benziyordu.
Sadece yeme-içme yasaðýndan ibaret bir orucu hayvanlarýn da tutabileceðini, asýl amacýn elini, dilini hatta kalbini bütün kötülüklerden arýndýrmak olduðunu bilmelerini beklemiyorum. Fakat, bu kadar gezi zekalý olmasalardý hiç deðilse oruçlu bir Müslümanýn “Ýçki içiliyor” diye bir mekaný basmaya kalkmayacaðýný bari tahmin edebilirlerdi.
Ýçkili mekan avcýlýðý yapmak, Müslümanlar için makbul bir amel olsaydý, nerdeyse Ramazan’ýn teðet geçtiði Ýstanbul’da, bula bula Cihangir’de köþeye sýkýþmýþ bir plakçýyý mý bulurlardý?
“Bal gibi basmýþ iþte. Görüntüleri izlemedin mi” diyenler olabilir.
Müslümanlarda da imalat hatalarý çýkabilir!
Böyle bir durum söz konusu olsa dahi sadece yapaný baðlar. Bunu, bütün Müslümanlarý hedef alan bir kampanyaya dönüþtürmek habercilik deðil, çirkin bir operasyondur.
Oysa iþin aslý böyle de deðildi.
Ortada tam bir “Yavuz hýrsýz” durumu vardý.
Mekanlarýnýn basýldýðýndan dem vuranlar, aslýnda yayýldýklarý kaldýrýmdan bebek arabasýyla geçmeye çalýþan bir kadýnýn çarþafýyla alay etmiþ, çocuk arabasýný itekleyecek kadar ileri gitmiþlerdi.
Eþine yapýlanlara tepki gösteren kocaya da küfredilip “defol” çekilmesi üzerine durum kontrolden çýkmýþ ve o görüntüler oluþmuþtu.
Haberin namusu nerede?
Kýzgýn koca plakçýda karþýlaþtýðý alkollü manzara üzerine gösterdiði tepkisinin “asýl konu ile ilgisi olmayan; gereksiz bir söz” olduðunu kendisi de ifade ediyor.
Ama bu olayý, baþý kesik görüntülerle bütün dünyaya “Ramazan’da alkol baskýný” diye servis etmek nasýl bir vicdanýn ürünüdür?
Ustalarýmýz bize “Haber namustur” derdi. Olayýn aslýný gizleyip iþinize gelen kýsmý köpürterek buradan yeni bir “Gezi” imal etmeye kalkmak nasýl bir namustur?
Bakýn taciz edilen kadýnýn eþi ne diyor:
“CNN Türk’teki plakçý haberini izlerken þok oldum...”
Umarým o kýrk maddelik yayýn ilkelerinizde bu “þok” için bir cevabýnýz vardýr...
Ve siz, “kadýn hakký bezirganlarý”
Sýrf kýyafetinden dolayý saldýrýya uðrayan bu anne sizi hiç ilgilendirmedi.
Biraz dürüst olun...
Ya sizin gibi olmayan kadýnlarýn maðduriyeti karþýsýnda ‘üç maymun’u oynamaktan vazgeçin veya himaye kriterlerinizi açýklayýn.
KAFAMA TAKILANLAR
Ne zaman bitecek bu iþgaller?
Ýstanbul’un en yoðun semtlerindeki kaldýrýmlarda yayalarýn geçiþini imkansýz hale getiren masa sandalye iþgalleri her gün biraz daha yayýlýyor.
Bir süre önce bu konuya el atan Beyoðlu Belediye Baþkaný Misbah Demircan’ýn baþýna gelenleri herkes hatýrlýyor.
Þimdi o iþgalciler, doðma büyüme o semtin çocuklarýna saldýrýyor ama kimsenin kýlý kýpýrdamýyor.
Ne pahasýna olursa olsun bu iþgaller sona erdirilmeli.
Büyükþehir’in de gücü yetmiyorsa Ankara devreye girmeli.