Polen sezonu açýldý

Alerjik bünyelerin kabusudur polenler. Bazýlarýnýn hiç fark etmediði polenler kimi bünyelerde ciddi reaksiyonlara yol açabiliyor. Eskiden doðal hava kirliliði sebebi olan polenlere karþý insanlar daha iyi direnç gösterebilirken dünya atmosferinin her geçen gün daha çok kirlenmesi ve insan vücudunun direncinin giderek düþmesi sebebiyle polenler insan saðlýðý için ciddi tehdit oluþturabiliyor.

Polene alerjisi olanlarýn sayýsý her geçen yýl artýyor. Alerjilerin baþlama yaþý da giderek küçülüyor. Hal böyle olunca polen tahmini yapma iþi de bize düþüyor. Rüzgarla, hava deðiþimiyle küçük parçalara ayrýlan polenler, kolaylýkla daðýlýrken, etrafýmýzda kaþýnan, hapþýran, öksüren insanlarýn sayýsý da artýyor.

Dýþ ortamda soluduðumuz havada dolaþtýklarýndan, polenlerden tam korunma mümkün deðil. Atmosferdeki polen miktarý sýcak, kuru ve rüzgarlý havalarda çok fazla. Yaðmurlu günlerde ise polenler su ile yere indiklerinden havadaki miktarlarý hemen azalýyor ve alerjik kiþiler rahatlýyor.

Bu aylarda artan çayýr polenleri, buruna ulaþýnca, burun akýntýsý, hapþýrma, burunda kaþýntý ve týkanýklýk gibi þikayetlere neden olan alerjik nezleye, aðýz ve burun yoluyla akciðere ulaþýnca da alerjik astýma yola açýyor.

Maalesef Türkiye’de yaklaþýk 4 milyon astým hastasý olduðu belirtiliyor resmi kayýtlarca. Özellikle kýyý þeridi ve büyük þehirlerde yaþayanlar için astým ciddi bir tehlike. Tekrarlayan öksürük, hýrýltý, nefes darlýðý ve ataklarý, göðüsten ýslýk sesi gelmesi, koþma, aðlama ve gülmeyle ortaya çýkan veya gece uyandýran öksürük gibi belirtileri astýmýn ilk göstergeleri.

ASTIM, ÇOCUKLAR ARASINDA ARTIYOR

Sanayi, enerji üretimi ve ýsýnma amaçlý atmosfere salýnan emisyonlar atmosferin düþey ve yatay hareketleriyle nereye olduðu bilinmeyen noktalara kirliliði taþýyabiliyor. Bu kirlilik atmosferde gözle görünmeyen boyutlara gelip farklý bölgelere taþýnýp pek çok kiþinin solunum yollarýna zarar verebiliyor. Dünya Saðlýk Örgütü, verilerine göre 2011’de dünyada 235 milyon kronik astým hastasý var. Özellikle çocuklar arasýnda bu rakam artýyor. Önümüzdeki yýllarda doðacak her çocuðun astým hastasý olma riski de giderek yükseliyor. Tabii ki bu durum hamilelik döneminde artan sigara kullanýmýyla tetikleniyor hatta bu belki en önemli etkenlerden biri. Fakat atmosferde her geçen gün artan kirliliðin payý da yadsýnamaz. Sadece astým da deðil, insan bünyesi artýk daha alerjik. Birçok kiþinin deðiþik maddelere alerjisi var ve bu alerjilerin tedavisi de çok kolay deðil.

Yapýlabilecek tek þey, astým ve alerjilerle yaþamayý öðrenebilmek. Bunun da tek yolu, temiz hava soluyabilmekten geçiyor. Nüfusun ve yerleþimin az olduðu ormanlýk alanlarda bu hastalýklarýn görülme sýklýðý azaldýðýna göre; ortam koþullarý, astým ve alerjik bünyeler için çok önemli.

Özellikle yüksek basýnç ve hava kirliliði deðerleri, astýmlýlarýn takip etmeleri gereken atmosferik parametrelerden. Yüksek basýncýn olduðu, kirliliðin çöktüðü ve polenlerin uçuþtuðu günlerde evlerini havalandýrmamalarý, camlarýný açmamalarý, dýþarýya çýkarken, mutlaka gözlük kullanmalarý, hatta mümkünse solunum yollarýný kapatan maske takmalarý, eve hava filtreli klima almalarý, otomobillerine polenden koruyucu klima taktýrmalarý, küçük ama hayat standartlarýný yükseltici önlemlerden birkaçý olabilir. Haliyle atmosferik kirlilikten tamamen kurtulmak bireysel önlemlerle mümkün olmadýðýna göre, minimum temasla az etkilenmenin yollarýný aramak en doðrusu olacaktýr.