Polis ve yargý deðil YÖK bu iþi çözmeli!

Benim son üç yýldýr yapmaya çalýþtýðým þey milli güvenlik ve terör meselelerinde týpký Batýdaki gibi bir standart oturtmak. ABD ve Ýngiltere milli güvenlik konularýnda nasýl bir tutum alýyorsa biz de aynýsýný yapalým. Çok þükür bu konuda bayaðý yol alýndý.

Türkiye’de herkesin þiddete baþvurmadan görüþlerini ifade etmesi elzemdir. Yani Cumhurbaþkaný’nýn ya da AK Parti’nin görüþleri ve politikalarý sonuna kadar eleþtirilebilir. Demokrasilerde ifade özgürlüðü büyük güvencedir. Ancak ülkenin Kýrmýzý Kitabý’na giren terör örgütlerini korumak kollamak açýk suçtur.

Son 1128 akademisyenin yaptýðý þeyin adý ihanettir. Buna þüphe yok. Ancak bildiriye imza atýp devleti suçlayanlarýn polis ve yargý eliyle gözaltýna alýnmasý büyük yanlýþ. Demokrasilerde bu tür meseleler yargý eliyle çözülmez. Terör örgütlerini himaye edenleri yok saymak ve cumartesi yazdýðým gibi “medeni ölüme” mahkum etmek daha saðlýklý olur. Bizim olayýmýzda bu akademisyenleri yok saymak, kaale almamak çok daha önemli. Gözaltý ya da ders notlarý üzerinden hareket ancak PKK’nýn ekmeðine yað sürer.

Ýngiliz tarihçi David Irving 1989’da Avusturya’da ve birçok Avrupa ülkesinde Yahudiler’e yönelik sistemli bir soykýrým uygulanmadýðýný, hatta Adolf Hitler’in Yahudiler’in korunmasý için bizzat çaba gösterdiðini öne sürdü. Bu sözleri ettikten sonra Irving, Avusturya yasalarý gereði 3 yýl hapisle cezalandýrýldý. Bence bu da yanlýþtý. Sonradan Irving medeni ölüme mahkum edildi. Yok sayýldý ve kariyeri bitti. Sadece neo Naziler ve aþýrý saðcýlarýn ciddiye aldýðý bir tip oldu. Ciddiye alýnmamak ona en büyük ceza oldu. Týpký Norman Finkelstein gibi. Finkelstein Holokost endüstriye dönüþtü dedi. Hatta bu konuda bir kitap yazdý. Þu an sadece bizim Sakarya Üniversitesi’nde ders veriyor. Amerikan üniversitelerinde Finkelstein’in iþ bulmasý imkansýz gibi bir þey.

Ünlü filozof Roger Garaudy Fransa’da Yahudi soykýrýmýný reddetti. Batý dünyasý onu yok sayarak medeni ölüme mahkum etti. Garaudy sadece Müslümanlar arasýnda üne kavuþtu. Batý kendi deðerlerine ters olanlarý hiçe sayarak adeta onlarý medeni ölüme mahkum ediyor. Verdiðim örnekleri çoðaltabiliriz.

Bizdeki genel aydýn ve akademisyen profili ülkesine düþman olmaktýr. Bu topraklarýn sesi olmadýklarý muhakkak. Sürekli devleti kötüleyip PKK terör örgütüne tek laf etmemeyi marifet sayýyorlar. Son yaptýklarý haince açýklama her þeyi özetliyor. Burada yapýlmasý gereken de bu akademisyenleri medeni ölüme mahkum etmektir. YÖK hemen devreye girmeli. 1128 akademisyenin derslere girmesi önlenmeli. Haklarýnda YÖK soruþturma açmalý. Özür dilemeyen herkesin akademik camiayla iliþkisi kesilmeli. Polis ve yargý deðil YÖK bu iþi çözmeli. Ha Yekta Saraç bu iþe el atar mý, göreceðiz.

Ayrýca baþta Doðan Grubu olmak üzere medya, marjinal akademisyenleri ekranlara çýkartmamalý. Reklamlarý yapýlmamalý. Bunlar yapýlýrsa belli zaman sonra hepsinin zaten olmayan itibarlarý iyice biter. Ya kendileri akademiyi býrakýrlar ya da soluðu yurtdýþýnda alýrlar. Olmasý gereken ve olacak olan budur.

Þunu da belirteyim: Türk devletinin PKK’ya karþý yürüttüðü haklý mücadeleyi kimse sabote edemez. Askerimiz, polisimiz ve diðer devlet görevlileri böyle bir mücadele verirken onlarýn moralini bozup teröristlere destek olanlar tarihe yok hükmünde geçecekler.