Mustafa Þen’i izliyorum CnnTurk’te.. “… politik uzay zaman, Tayyip Erdoðan tarafýndan bükülmüþtür.. 24 Haziran 4 Mayýs'a getirilmiþtir ve bugün itibarýyla seçim bitmiþtir…” diyor.. Bazý muhalif kalemler, bu sözleri istihza ile sayfalarýna taþýmýþ.. Yakýndan tanýma fýrsatý bulanlar bilir.. Mustafa Þen 300 sayfalýk bir kitabý ortalama 20-25 dakikada ‘anlayarak’ okuyabilen bir özel insandýr.. (Evet yazým yanlýþý yok, 300 sayfalýk kitap, 25 dakika) Hem tarih, hem felsefe okumuþ, üzerine bir sosyoloji master’ý bir de uluslararasý iliþkiler doktorasý kondurmuþtur.. Sosyal bilimler alanýnda Türkiye’de parmakla gösterilecek birinden söz ediyoruz yani.. Neyse konumuza dönecek olursak.. Sordum kendisine?.. Dedim usta, nedir bu; “politik uzay-zaman bükülmesi?” Ýþte cevabý;
“… Ýçinde bulunduðumuz fizik uzay-zaman bir boþluk deðil, eðilip bükülebilen, sýkýþýp geniþleyebilen bir malzeme gibi. Mesela, ýþýk hýzýyla gittiðimizde, bir kaç saniyede, bir milyar senede ulaþabileceðimiz mesafeyi katetmiþ oluruz. Eðer uzayý eðip burayý oraya ya da orayý buraya getirirsek, o gezegen þuracýkta yaný baþýmýzda olur. Yani, bir milyar yýl ötesindeki zamaný bir anda aþarýz, bir baþka deyiþle bir milyar yýl sonraki zamaný þu ana getiririz…Politik uzay-zaman diye de bir þey varsayalým ve bükülebildiðini de varsayalým. Bu bir teþbih elbette.. Muhalefet partileri bu adaylarla asla bir seçim alamazlar. Yani, seçim aslýnda dün bitti. Reis kazandý, diðerleri kaybetti. Yani, 24 Haziran 4 Mayýs’a geldi. Bir yani daha.. Adeta politik uzay-zaman büküldü, 4 Mayýs 24 Haziran oldu, seçimi yaptýk, Reis kazandý ama henüz resmî sonuçlar açýklanmadý…” Mustafa Þen’i tanýrým. Hiç bir partiyi hafife almaz hiç bir adayý küçümsemez. Þimdi o bile öyle diyorsa dikkate almak lazým..
Önce AZADÝ Hareketi’nden Sýdký Zilan açýklamýþtý.. “Kürdistani Seçim Ýttifaký kuruyoruz” demiþti.. Anlaþýlan iþler ciddiye binmiþ.. Özellikle CHP’nin domine ettiði cumhur ittifaký karþýtý blokta HDP yer almayýnca kendine baþka partnerler arýyordu zaten.. Bu Azadi’nin arayýþýyla ortak paydada birleþecek gibi görünüyor.. Hüda-Par, Hak-Par, HDP, PAK, PDK, PDK-T ve PSK oluþumlarý güçlerini birleþtirmeye hazýrlanýyor.. Aralarýnda konfederasyon isteyen de var, üniter yapý içinde birlikte yaþamý isteyen de idari özerklik isteyen de.. Tek ortak noktalarý etnik aidiyetleri. Fakat inançlar noktasýnda bu vakte kadar en kanlý çatýþmalara giriþen gruplar da þimdi bir araya gelmiþ gibi görünüyor.. Misal HDP’nin çaðrýsýyla sokaklara dökülen teröristler, Yasin Börü ve arkadaþlarýný katlettiðinde, Hüda-Par onun hakkýný sonuna kadar arayacaðýný söylüyordu. Þimdi iþler deðiþmiþ demek ki.. Merak ediyorum, Hüda Par’ýn kampanya arabalarý, Selahattin Demirtaþ için oy isterken Yasin’in evinin önünden de geçecekler mi?..
Kýlýçdaroðlu, Cumhurbaþkaný adayý olarak Muharrem Ýnce’yi kürsüye davet ediyor; “Gel Bakalým Muharrem”.. Bu baskýn tavýr akýllara bambaþka bir soruyu getiriyor. CHP genel baþkaný Kýlýçdaroðlu, daha ilk günden ‘gel bakalým’ falan diyerek, asýl patronun kim olduðunu gösterdi. Peki Sayýn Ýnce cumhurbaþkaný seçilirse, ülke yönetimine de ‘gel bakalým Muharrem, ne konuþacaksýn Trump’la?’ falan diye müdahale edecek mi?.. Yürütmede bir iki baþlýlýk hazýrlýðý mý bu?
Yazar, fikir adamý Salih Mirzabeyoðlu beyin kanamasý geçirdi.. Yalova Devlet Hastanesine kaldýrýldý. Önceki gece ameliyata alýnan Mirzabeyoðlu'nun saðlýk durumu iyi. Fakat tehlike geçmiþ deðil. Dua bekler.