Politika üretemeyen siyasi örgütün umarsýzlýðý!

Batýcýlýk virüsü bünyemize sirayet ettiði günden beri bir kesim kendisini milletin fevkinde görme hastalýðýna müptela oldu. Kendi deðerlerinden kopan bu kesim kopmakla kalmadý milletin deðerlerine karþý kin ve öfke ile dolu bir yol takip etti.

Tek parti döneminde bu yol parti devletinin resmi politikasý oldu.

Tek parti döneminde milletin inancýyla geleneðiyle kültürüyle iliþiðini kesmek için devlet gücü kullanýldý.

Bu gücü kullanan CHP'ye millet ilk serbest seçimlerde kýrmýzý kart gösterdi.

Ama mesele siyasi boyutun ötesindeydi ayný düþünce zamanlý kimi akademisyen, bürokrat, yazar gazeteci ve sivil toplum örgütünün kýrmýzý çizgisine dönüþtü.

Bu kýrmýzý çizgiyi de laikliði kendilerine kalkan ederek sürdürdüler ve hâlâ sürdürüyorlar.

12 Eylül 2021 tarihinde 'çaðdaþ ülkelerde olduðu gibi laikliði anayasadan ya çýkartalým ya da tarif edelim' diye yazdýðýmda kýyametleri kopardýlar.

En son hedefleri Milli Eðitim Bakaný'ydý. Bakan anayasadan çýkarýlmasýný falan talep etmedi tam tersine evrensel laiklikten yana olduðunu CHP'nin uyguladýðý laikliði benimsemediðini söyledi.

CHP milletvekillerinin Meclis bütçe komisyonunda Türkiye Yüzyýlý Maarif Modeli'ni laiklik üzerinden hedef almasý üzerine verdiði cevapta Bakan Yusuf Tekin, "Sizin anladýðýnýz laiklik þu; 1940'lý yýllarý hatýrlayýn. Camilerin kapýsýna kilit vurmak, camileri ahýra çevirmek, vatandaþýn Kur'an öðrenmesini yasaklamak. Siz bunlarý 'laikliðin gereði' olarak yaptýnýz. O zaman sizin laiklikten anladýðýnýz þey ile benim laiklikten anladýðým þey ayný deðil. Laiklikten, bütün vatandaþlarýn hangi dine inanýrlarsa inansýnlar; dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altýna alýnmasýný anlýyorum. Evrensel laiklikten yanayým. Sen Türkiye'ye özgü, kendi icat ettiðin bir laiklik kavramýný bana dayatýyorsun." ifadelerini kullanmýþtý.

Ne var bu ifade de?

CHP'nin evrensel laikliði kabul etmediðinin ifþasý var.

CHP yönetimi hâlâ 'Din kul ile Allah arasýndadýr' þeklinde özetledikleri bir laiklik anlayýþýný sürdürüyorlar.

Onlara göre dinin herhangi bir tezahürü laikliðe aykýrýdýr. Birinin namaz kýlmasý, oruç tutmasý, tesettüre riayet etmesi, alkol almamasý gibi inancýnýn gereði ibadet ve tutumlar laikliðe aykýrýdýr. Çocuklara Kur'an öðretmek bile laikliðe aykýrýdýr çaðdýþýdýr.

Milletin dini deðerlerine böyle baktýklarý için millet onlarý ilk seçimde çaðdýþýna attý!

Peki neden böyle yapýyorlar, nereden güç alýyorlar?

Çünkü anayasaya dercedilen laikliðin herkesi baðlayacak tarifi yok. Herkes kendi kafasýna göre tarif yapýyor ve hüküm çýkarýyor.

O yüzden seküler kesim siyasette akademide ve toplumda kafalarýndaki laikliði dayatarak dindarlara büyük mahrumiyetler yaþattýlar.

Yusuf Tekin ne diyor, "Laiklikten, bütün vatandaþlarýn hangi dine inanýrlarsa inansýnlar; dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altýna alýnmasýný anlýyorum. Evrensel laiklikten yanayým. Sen Türkiye'ye özgü, kendi icat ettiðin bir laiklik kavramýný bana dayatýyorsun."

CHP hem meclis komisyonunda konuyu kaþýyýp kendi arkaik düþüncesini dayatýyor hem de cevap alýnca yandaþlarýyla birlikte kýyamet koparýyor.

Çünkü CHP dindarlar güçlenir endiþesiyle dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altýna alýnmasýný istemiyor!

Oysa meselenin çözümü gayet basit!

Ben anayasadan çýkarýlmasýnýn doðru olacaðý kanaatindeyim ama madem bu kadar tepki var tekrar diyorum ki, laiklik tartýþmalara son verecek þekilde anayasada tarif edilsin!

Arkaik kafa yapýsýyla beni eleþtirmeye çalýþan CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Engin Özkoç'a verdiðim cevapta da yazdým, 'CHP'nin yaptýðý/yapacaðý tarife de razýyýz yeter ki tarif edin!'

Yanaþmýyorlar!

Çünkü bir dönem CHP'de milletvekilliði yapýp istifa eden Yaþar Nuri Öztürk'ün tarif ettiði gibi, CHP yönetimi 'üzerinde din dýþýlýk, Kur'an dýþýlýk örtüsü bulunan bir yönetim.!'

Mesela anayasasýnda laiklik yok ama ABD tarifini yapmýþ. Birinci Kanuni Düzenleme (First Amendment) ile laiklik ilkesini 'Devletin tüm dinlere eþit mesafede olduðunu, vatandaþlarýnýn dini inançlarýnýn serbestçe yaþayabilmesinin güvence altýnda olduðunu' anayasal olarak tarif ediyor.

Mesela Belçika Anayasasý'nýn 21. maddesi'nde, "Devlet, kilise ile resmi iliþkilerini düzenler ve her bireyin dini inancýný özgürce yaþamasýný garanti eder." þeklinde laikliði tarif ediyor.

Mesela, Avustralya Anayasasý'nýn 116. Maddesi'nde "Avustralya Parlamentosu, herhangi bir dini kurumu desteklemek, resmi bir din tesis etmek veya dini özgürlükleri kýsýtlamak için yasa yapamaz." ifadesine yer veriliyor.

Mesela Japonya Anayasasý'nda laikliði düzenlerken, "Herkesin din özgürlüðü garanti altýndadýr. Devlet, dini haklara saygý gösterecek ve hiçbir dini faaliyeti desteklemeyecek veya ayrýcalýk tanýmayacaktýr." ifadesi yer alýyor.

Anayasasýnda laikliðin yer aldýðý tek ülke olan Fransa'da 1905 tarihli Din ve Devlet Ýþlerinin Ayrýlýðý Yasasýnýn 1. maddesinde, laikliðin tanýmý yapýlýrken, "Cumhuriyet, vicdan özgürlüðünü garanti eder. Dinlerin serbestçe ibadet edilmesine izin verir." ifadesiyle insanlarýn dinlerini özgürce yaþamasý garanti altýna alýyor.

Laiklik tarifi yapýlmayan tek anayasa Türkiye anayasasýdýr maalesef.

O yüzden seküler kesim her konuda laikliðin arkasýna saklanarak parmak sallýyor.

Belediyesindeki israfý savunurken, tesettürlü hanýmlarý engellerken, eðitim faaliyetleri yapýlýrken hemen laiklik ihlal ediliyor diye feryat ediyorlar.

Oysa AK Parti iktidarý son 15 senedir dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altýnda olduðu ilkesini uygulamýþ ve birçok gerilim alaný yerini anlayýþa býrakmýþtýr. Öyle ki CHP bile MYK'sýna baþörtülü üye seçmiþ ve tiyatro da olsa helalleþmeyi gündeme getirmiþtir.

Maalesef CHP politika üretememenin getirdiði umarsýzlýkla hareket ederek kâh laiklik kavgasý çýkarýyor, kâh yasasý yürürlükte olan Ýstanbul Sözleþmesi'ne hasret çekiyor, kâh terör örgütü üyesi iddiasýyla geçici olarak görevden alýnan baþkanlarýna aðýtlar yakýyor, kâh ordunun disiplinini koruma amaçlý kararlara itiraz ediyor!

Onlar da kesmiyor Ýçiþleri Bakaný'nýn meclis komisyonuna girmesini kaba kuvvetle engellemeye teþebbüs ederek eþkýyalýða soyunuyor!

Anlaþýlan CHP cenahýnda deðiþen bir þey yok, deðiþecek gibi de görünmüyor!

Hele de AK Parti toparlanýrsa, CHP'nin hiç istikbali yok!