Popülerlik ve olaylar

Galatasaray artık şampiyonluğa son derece yakın... Fenerbahçe deplasmanda Gençlerbirliği’ni yenemedi ve bu sonuç geldi.Ancak popüler olmayı seven ekran yüzleri şimdi Elazığspor’lu 2 futbolcu acaba şike mi yaptı diye düşündüren açıklamalar yapıyorlar... Bu ülkede bu kafayla gittiğimiz sürece futbolun bir marka değeri olmayacak...

Bu kafadan kastım şu, sahada oynanandan çok saha dışı konuşuluyor bizde... Premier Lig’de İngiltere’nin en büyük takımları deplasmanda sıradan takımlara maç kaybediyor ya da zor maçları bazen kolay kazanıyorlar ama kimse kalkıp şike imasında bulunmuyor. Popüler olmak uğruna bu tarz yorum yapanlar yarın tribünlerde yaşanacak olayların altından kalkamazlar... 

Televizyonculuk budur...

Pazar günü öğlen, akşam ve gece 3 farklı televizyonculuk harikası seyrettim. Birincisi National Geographic’de yayınlanan Lincoln Suikasti belgesinin tekrar yayınıydı. Tom Hanks’in sunduğu belgesel sinema kalitesindeki canlandırmaları, çok özenle yazılmış metni ve tarafsız duruşuyla büyüleyici diye tanımlanabilecek kalitedeydi. Akşam saatlerinde Bloomberg HT’de Risk Alanlar vardı... Yeni çağın Silikon Vadisi’nden çıkıp çok genç yaşta çok büyük servete sahip olan bir zengininin uzay araştırmaları ve elektirikli araba yatırımları, Amerika’da yaşanan 2008 kriziyle bitme noktasına gelişi ve sonra sahip olduğu tüm serveti riske atarak daha da zengin hale gelişini izledim. Konuşan bir zengin, konuşan arkadaşları, konuşan, mahkemelik olduğu rakipleri, eski ortakları, son derece doyurucu ve aynı zamanda öğretici bir bölümdü...

Gece de NTV’de Amerika’nın Gizli Tarihi’nin 8. ama en çarpıcı bölümü vardı. Oliver Stone imzalı bu belgeseli Kenan Işık muhteşem seslendirmiş...

Konu Reagan dönemi ve Amerika’nın özellikle Güney Amerika’da kontralara verdiği destek ve öldürülen binlerce masum sivildi... 

Dili biraz taraflı geliyor ilk başta ama görüntü zenginliği ve kafalardaki Amerika algısı o taraflı gelen dili kabul edilebilir ve hatta cesur buluyor. Televizyon sadece dizi, kadın kuşağı, dedektifçilik oynama, kısmet bulma işi değildir demek adına son derece çarpıcı 3 örnekti...