Portakallı cheesecake

KEKLERİN VE MEVSİMİN EN GÜZELİ BİRLEŞTİ

Kışın portakal benim mutfağımın vazgeçilmezidir. Hele hele cheesecake yapacaksam bu meyvenin koku ve aromasından daha iyi bir şey bulamayacağımı da bilirim.

Geçenlerde annem “Aydan, portakalda C vitamini yokmuş. Gazetede okudum” diye aradı beni. Vallahi ben yazmadım! Zaten uzmanlık alanım dışında ama annemin evhamına hak vermiyor da değilim. Eeee kadın 70 senedir C vitamini almak için portakal yemiş, çocuklarına yedirmiş. Elbette ıspanak demir yeleğini, portakal C vitamini kazağını kendi giymedi. Bu kılıfları onlara biz uydurduk. Şimdi de tek tek soyuyoruz onları...

Ben yine de kimyasal içermeyen, mevsim dışı ‘zorlama’ yetiştirilmeyen tüm sebze ve meyvelerin bir faydası olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda da metabolizmamın mevsim saatini ciddiye alır, ona kulak veririm. Mesela niye canım kışın ortasında portakal ister? Vardır bir nedeni der, portakalımı alıp evimin yolunu tutarım ve... Şöyle dört dörtlük bir cheesecake yapacaksam portakalın kendine has koku ve aromasından daha iyi bir şey bulamayacağımı da iyi bilirim. Eh benim uzmanlık alanım da bu işte: Lezzet! Bugün gerçekten müthiş bir cheesecake yapacağım. Sevenleriniz varsa bu tarifi sonsuza kadar not etsin, daha iyisi yok çünkü. Denemelerim sonucu seneler seneler önce yaptığım ve yapmaya da devam ettiğim en iyi tarifi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Bu New York usulü gerçek bir cheesecake, pişirilerek yapılan, dolgun, kıvamı olan, nefis bir kek.

Bu keki hazırlarken lütfen doğru peynir kullanın ve fırın ısısını çok iyi ayarlayın. Çünkü iyi bir cheesecake için üç şeye dikkat etmelisiniz: Malzeme, taban ve pişirme.

AYNI GÜN YEMEYİN

Tabanın dolguyu lezzet olarak gölgelememesi ve sağlam taşıması gerek. Bu yüzden gerçek tereyağı ve lezzetli bir dolgu malzemesi (bisküvi) kullanın. İyi bir cheesecake’in üzerini pişirirken çatlatmamak gerek. Üzerinin çatlamaması sadece görüntü için değil unutmayın, kek çatlayan yerlerden içeriye hızlı bir şekilde hava alır böylelikle, yoğunluğunu, nemini kaybeder ve bu da lezzeti direkt etkiler. Bu yüzden ortası pişti ya da pişmedi derdiyle sakın ola pişirme süresini uzatmayın ve fırını kapatır kapatmaz hemen çıkartmayın. Söylediklerimi bir bir uygulayın. Gelelim portakalın bu işteki katkısına, rahiyasına... Ben portakalı sos olarak hazırlayıp üzerine servis yaparken ekliyorum. Tıpkı diğer meyve veya çikolata sosu ile sunmayı düşündüğüm cheesecake’lere yaptığım gibi... Çünkü bu sayede daha taze ve daha lezzetli oluyor. Cheesecake aslında buzdolabında 24 saat bekleyince güzelleşir. İlk gün yenmemelidir. Dolayısıyla üzerine hemen sos dökmek de yanlıştır. En doğrusu servis anında taze soslarla sunmak. Ancak limon, portakal, çikolata, tarçın gibi aroma ve lezzeti kuvvetli bir peynir keki yapmayı düşünüyorsanız, dolgunun içine biraz bu aromalardan eklemek ve işi farklılaştırmak da mümkün. Afiyetle!

Tabanı için  

-2 paket kepekli bisküvi 

-1 yemek kaşığı portakal özü (aktarlarda bulabilirsiniz)

-200 gram tereyağı

Dolgusu için

-1 kutu sarı krem peynir (600 gr)

-3 kutu labne peyniri (200 gr’lık)

-3 büyük yumurta

-2 yumurtanın beyazı

-1 su bardağı beyaz un

-100 ml krema

-Yarım su bardağı toz şeker

Tereyağını eritin. Bisküvileri blender’dan geçirip ufalayın, tereyağı ve portakal özüyle karıştırın. 20 cm’lik kelepçeli bir kalıba bastırarak düzgünce yayın. 180 derecede 15 dakika pişirip fırından çıkartın. Dolgu için peynirleri mikserle çırpın. Şeker ve kremayı ekleyip çırpmaya devam edin. Yumurtaların ardından unu yavaşça ekleyin. Daha önce pişen tabanın üzerine dikkatlice döküp 180 derecelik sıcak fırında 20 dakika pişirin. Ardından fırının sıcaklığını 160 dereceye düşürüp 50 dakika daha pişirin. Beş dakika sonra fırının kapağını açıp kekinizin fırının içinde soğumasını bekleyin. İyice soğuyan cheesecake’i buzdolabında en az 24 saat dinlendirip portakal sosuyla servis yapın.