Problemin adı artık Amerika’dır

Sorun Suriye sorunu olmaktan çıkmış Amerika sorununa dönüşmüştür. 

Çıban başı artık Şam değil Washington’dur. Şam ikinci hatta Rusya’yı ve İran’ı da sayarsak üçüncü dördüncü sıradadır.

Bizim dostumuz ve müttefikimiz Amerika bizi basit bir terör örgütüyle aynı kefeye koyacak kadar şirazesinden çıkmıştır..

***

Bu yenilir yutulur bir tavır değildir.

Amerika bölgede 400 bin sivili katletmiş milyonlarcasını göçe zorlamış şehirleri harabeye çevirmiş Şam çetesini DAİŞ’ten daha zararsız görmektedir.

DAİŞ’in sabıkası Şam’ınkinin daha onda biri bile değildir ama Amerika DAİŞ’e odaklanmakta ve asıl çıbanın başı olan Şam yönetimini görmezden gelmektedir.

***

Bu şaşı bakışın doğal sonucu olarak da DAİŞ’le mücadele ediyor gerekçesiyle kendi listelerinde bile terör örgütü olan PYD/YPG’yi desteklemektedir.

Oysa CIA’nın internet sitesinde Suriye’nin kuzeyindeki illegal 16 Kürt örgütünün 9. sırasında PYD’yi “Kurdish Democratic Union Party or PYD” şeklinde zikretmektedir. CIA’nın bu raporuna rağmen Amerika yönetimi PYD’yi terör örgütü olarak tanımaktan istinkaf etmektedir.

***

Oysa PKK’nın Suriye uzantısı olan bu örgütün, çıbanbaşı Şam yönetimi ile dayanışma içinde olduğu geçen hafta bizzat Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Caferi tarafından da itiraf edilmiştir.

Yani PYD terör örgütü Suriye rejiminin ve Rusya’nın desteğini almaktadır.

Aynı zamanda Amerika’nın desteğine mazhardır.

Yani Amerika Türkiye’ye karşı Şam yönetimi ve Rusya ile birlikte hareket etmektedir!

***

Türkiye’den de bekliyorlar ki bu temelden yanlış politikaya boyun eğsin.

Türkiye Amerika’nın yanlışına karşı çıkarak en doğrusunu yapıyor.

Çünkü güneyimizi kuşatmaya çalışan PYD Amerika’nın iddia ettiği gibi DAİŞ’le de mücadele etmiyor yeni toprak kazanımı peşinde koşarak ve ılımlı muhalefete karşı savaşarak zalim rejimin yanında yer alıyor.

***

Davutoğlu’nun söylediği gibi PYD/YPG Şam yönetiminin paralı askerleri konumundadır.

Suriye’de çıbanın asıl başı Şam yönetimidir ve mücadelede öncelik verilmesi gereken de orasıdır.

Ama Amerika’nın olaya şaşı bakışı sayesinde düşmek üzere olan Şam yönetimi Rusya’nın kucağına itilmiştir.

Sorumlu Amerika’dır, sorunun başı da Amerika’dır.

***

AB ise soruna ne insani açıdan ne demokratik endişelerle bakmaktadır.

Bütün derdi mülteci akınını durdurmaktır. Bunun çaresi de Türkiye ile işbirliğidir. AB sonunda bu gerçeği gördü ve döndü dolaştı hem güvenli bölge hem de uçuş yasağı konusunda Türkiye’nin seslendirdiği görüşe geldi.

Merkel güvenli bölgeye sıcak bakarken sadece Almanya’nın değil aynı zamanda AB’nin de bakışını yansıtmaktadır.

***

AB tehlike kapısına dayanınca gerçekleri görmek zorunda kalmıştır.

Amerika hala uykudadır. Ya da kasten Türkiye’yi zorda bırakmak gibi bir senaryoyu uygulamaktadır.

Amerika da tıpkı AB gibi Türkiye’nin dediği noktaya gelecektir. Pragmatist felsefesi onu buna zorlayacaktır. Ankara olayı başlangıç olabilir!

***

Türkiye’de Erdoğan cumhurbaşkanı ve AK Parti iktidarda kaldığı sürece bu politika değişmeyeceğine göre Amerika politikası değişecektir/ değişmek zorundadır.

Çünkü Rusya da Amerika da Afganistan’da boylarının ölçüsünü almışlardır. Suriye’de de alacaklardır. Çünkü onlar yolcudur Türkiye hancı.

Yeter ki iktidar bu gücünü kaybetmesin.

Endişe etmeyin Türkiye’nin gücü yerindedir!