Prof. Dr. Mehmet Þahin: El-Bab Türkiye’nin bekasý için þart

 “ABD Ortadoðu’yu neden bölmek ÝstÝyor?” 

Gazi Ün. öðr. üyesi, Ortadoðu uzmaný Prof. Dr. Mehmet Þahin’e soruyorum. “ABD Ortadoðu’yu neden bölmek istiyor?” Daha kolay yönetmek için. Bakýn Ýsrail tarihinin en rahat dönemini yaþýyor. Büyük ve güçlü bir model yapý istenmiyor. Baðdat, Musul, Halep, Þam çizgisi Ýmam-ý Azam’ýn çizgisidir. Þam Emeviler’e, Baðdat Abbasler’e baþkentlik yapmýþ. Bu çizgiyi kýrmaya çalýþýyorlar. Kýrýlýrsa ana akým Ýslami anlayýþýn ne kadar zarar gördüðünü 30-40 yýl sonra anlayacaðýz. Burayý kýrdýðýnýzda yerine Selefi ya da DEAÞ gibi Cihadçý gruplarýn ön plana çýkýyor. Sünnilik bununla algýlanýyor. Þiilik Haþdi Þabi ile anýlýyor. Böylece coðrafya, kentler, siyaset radikalleþiyor. Kitleler bunlarla uðraþýrken de alttan petrol kayýp gidiyor. 

ABD baþta olmak üzere Batý ülkeleri Suriye’yi federatif hale getirmek istiyor. Bunu da PYD-YPG ve DEAÞ üzerinden yapmaya çalýþýyor. Türkiye ise kendi bekasýný gözettiði için El-Bab’da ýsrar ediyor. 

Bataklýðý kurutmazsanýz sinekleri öldürmek fayda etmez, tezi üzerinden soruyorum: Þuan Türkiye, Suriye’de bataklýk mý kurutmaya çalýþýyor?

Türkiye’nin amacý 1) Sýnýr güvenliðini saðlamak. 2) Yaný baþýnda oluþturulmak istenen terör koridoruna engel olmak. Ýki terör örgütü var burada; DEAÞ ve PKK. Fýrat Kalkaný’yla hem PKK koridorunu engelliyor, hem DEAÞ üzerinden Türkiye’ye yapýlan manipülasyonlarý engelliyor, hem DEAÞ’in Türkiye’ye yapabileceði terör eylemlerini öteliyorsunuz. Bakýn Kilis’e saldýrýlar Fýrat Kalkanýyla birlikte kesildi. Türkiye uluslararasý hukukta karþýlýðý olan hakkýný kullanýyor. Amaç buydu.

Amaç deðiþti mi sonradan? 

Evet ama çok þey deðil. Türkiye’nin üzerinde durduðu Cerablus-Azez hattý 30-40 km eninde 100-110 km uzunluðunda bir alan. Türkiye hýzlý þe kilde Cerablus’a girdi ve beklenilmeyecek hýzda ilerledi. Bölgedeki terör gruplarýný uzaklaþtýrdý. Ýkinci aþama; kendi sýnýrýnda terör kuþaðýnýn oluþmasýný kalýcý þekilde engellemek. Ýþte bu konuda Türkiye adým atmaya baþladýðýnda bazýlarýnýn iþine gelmedi. 

SURÝYE’YÝ BÖLECEKLER 

Kimin iþine gelmedi? 

PYD-YPG’nin yani PKK’nýn ve bunlarý destekleyenlerin iþine gelmedi. Çünkü -bence- Batý ülkeleri ve ABD dahil buna- Suriye’yi federatif hale getirmek istiyorsanýz bunu PYD-YPG üzerinden yaparsýnýz.

Yani Batý ülkeleri ve ABD açýkça Suriye’yi parçalamak mý istiyor?

Evet. Türkiye terör koridorunu engellemek istediðinde federatif Suriye’yi de engellemiþ olacaðý için, federatif Suriye peþinde koþan ülkeler dediler ki ‘’sen ne yapýyorsun’’. Ýþte bu noktada bir deðiþiklik baþladý. Bu da el-Bab’da kilitlendi.

DEAÞ ve PKK ile mücadele eden ve terörü sýnýrlarýnýn ötesinde engellemek için Fýrat Kalkaný’ný baþlatan, bu esnada ABD-Batýdan ve Rusya’dan suskun bir destek alan Türkiye el-Bab kapýsýnda neden uyarýlýyor?

Türkiye’nin terör konusunda geri adým atacaðý bir metre bile kalmadý. Bu durum elbette davranýþ deðiþikliðine zorlar Türkiye’yi. Onun için Türkiye “güvenlik anlayýþýmda deðiþime gidiyorum, artýk güvenliðimi sýnýrda baþlatmýyorum. Halep’in güvenliði benim için Kilis’in güvenliðidir, Musul’un güvenliði Urfa’nýn güvenliðidir” dedi. Bunu Türkiye ilk defa sergiliyor ama  Ýran hep yapýyor. Ýran diyor ki “Þam, Tahran demektir, Beyrut, Tahran demektir”. Aradaki kilometreyi düþünün! 

Türkiye’nin Fýrat Kalkaný’nýn baþlatmasý Rusya ile normalleþmenin ardýndan oldu. Ama þimdi ayný Rusya El-Bab kapýsýnda karþýmýzda duruyor? Rusya’yý niye ikna edemiyoruz?

Rusya’nýn isteði Esad’ýn kalmasý. Esad’la birlikte kendi çýkarýný koruyor çünkü. O yüzden el-Bab’daki varlýðýnýz Esad’ý götürmek için mi yoksa kendi güvenliðiniz için mi diyor. Bunu Rusya’ya iyi anlatmalýyýz. Erdoðan-Putin görüþmesinin içeriðini bilmiyoruz. Ama gördüðüm kadarýyla, Türkiye’nin önceliði deðiþti Suriye konusunda. Beþ yýl önceki önceliklere bugünkü ayný deðil. 

PYD, PKK’NIN TA KENDÝSÝ

Ne deðiþti önceliklerimizde?

2011’de olaylar baþladýðýnda birinci önceliðimiz insani bir politikaydý. Katliamlarýn önlenmesi, demokratik Suriye’nin oluþturulmasý ve Türkiye’ye mülteci akýmý olmamasý. Ama Suriye’de aktörler çoðalýp alan deðiþmeye baþlayýnca ve federatif Suriye belirince durum deðiþti. PKK’nýn oradaki varlýðý belirleyici oldu. Çünkü PYD, PKK’nýn ta kendisidir. Türkiye sýnýrýnda ilerde siyasetini, ekonomisini, güvenliðini etkileyecek bir yapýnýn oluþmaya baþladýðýný görünce deðiþti. Þuan öncelik sýnýr güvenliðini korumak, terör eylemlerini engellemek. 

Öncelikler deðiþince politikalar da deðiþir. Türkiye’nin Suriye politikasýnda deðiþiklik olacak mý?  

Oldu zaten. Ortadoðu’da geçici ittifaklar dönemindeyiz. Siyasi türbülansýn olduðu yerlerde -sadece Ortadoðu’da deðil- hiç beklemediðiniz aktörlerin geçici ittifak kurduðunu görürsünüz. Bu Türkiye için de geçerlidir. Hatta bir ülkeyle bir bölgede ayný ülkenin bir parçasýnda karþý karþýya gelirken diðer parçasýnda ortaklýk kurabilirsiniz.  Bunu Suriye’de yaþýyoruz. Rusya ile yaþýyoruz. Rusya ile Esad’ýn ne olacaðý konusunda farklý düþünüyoruz ama ikili iliþkilerin devamýný istiyoruz. 

ÇÖL SÝYASETÝ 

Öte taraftan Halep’i Rusya ve Esed bombalýyor, sivil katliamý var, insanlar sýkýþtý, Türkiye’ye göç ihtimali var. El-Bab’da dur uyarýlarý var. ÖSO’nün toprak kaybettiði gerçeði var. Türkiye El-Bab’da daha da yalnýz kalýr mý?

Ortadoðu’da kimsenin sadakatinden bahsedemezsiniz. Çöl Siyaseti (Desert Politics) diyorlar buna. Ýttifaklarýn günlük deðiþtiðini göstermesi açýsýndan önemli. Siyasi türbülansýn uzun sürdüðü yerlerde toplumlarýn, gruplarýn, kiþilerin kimlikleri demokratik ülkelerde yetiþen insanlarýn kimliklerine benzemiyor. Beka kaygýsý daha hýzlý bir þekilde deðiþiyor. 

Özgür Suriye Ordusu üzerinden konuþursak? 

Ýlk baþka ÖSO’yu sadece Türkiye deðil Esad’ýn gitmesini isteyen tüm devletler destekliyordu. ABD, Suudi Arabistan, Katar. 2013’ten sonra ABD ve bazý ülkelerin politikalarýnda deðiþiklikler oldu. Ve DEAÞ’in ortaya çýktýðýný, 2014’te kendini canavar olarak ortaya koymasýný gördük. Önceliklerle birlikte ittifaklar deðiþti. ÖSO, ESED, DEAÞ ve PYD-YPG  ile mücadele ediyor. Esed ile mücadele ediyorsanýz Rusya ile de, Ýran ile de, Þii milislerle de mücadele ediyorsunuz. DAEÞ ile mücadele ediyorsanýz ABD ile mücadele ediyorsunuz. Ki Suriye’deki DEAÞ Irak’takinden farklýdýr. Suriye’dekiler daha çok yabancý terörist savaþçýlar. 

Peki Özgür Suriye Ordusu tüm bu yerel ve küresel aktörlerle mücadele edebilecek kapasite de mi? 

Türkiye’yi çekin geriye bir þey kalmaz. Türkiye için Suriye’de ki bir grubun olmasý faydalý; oradaki bir grubun da bir devletten destek alabilmesi faydalý ama karþýndaki blokun da gücünün ne olduðunu hesaplaman gerekiyor. Suriye’nin geleceði Suriyelilerin elinden alýndý. 2013’ten bu yana. Önce Rusya ve Amerika, sonra bölgesel güçler belli noktada anlaþýp bir plan yaptýktan sonra bunu Suriyelilere dayatacaklar.

EL-BAB TÜRKÝYE ÝÇÝN NEDEN ÖNEMLÝ? 

Bir kaç nedeni var. 1) Halep’i önemsiyor Türkiye, çünkü El-Bab biraz Halep’in kapýsý demektir, yaklaþýk 30-35 km var. 2) Üç milyondan fazla Suriyeliyi misafir ederken yeni bir göç dalgasýyla karþýlaþmak istemiyor. 3) PKK’nýn PYD-YPG adýyla sýnýrýmýzda terör koridorunu tamamlamasýna izin veremez. En önemli kýsým bu. Çünkü bunlar önce kanton olarak çýktýlar, sonra kantonlarý birleþtirip kendilerine tabi olmayanlarý oradan sürdüler. Demografiyi deðiþtirdiler. Hatýrlayýn Telabyat’da öyle oldu. Orada Kürt yoktur, Arap aðýrlýklýdýr, Türkmenler de vardýr. Orayý aldýlar ve insanlarý kamyonlara doldurup Türkiye’ye gönderdiler. Þimdi de Kobane ile Afrin’i nasýl birleþtirebiliriz çabasýndalar. Türkiye kendi sýnýrýnda terör koridoruna izin vermeyecektir. 

FETÖ KAYBETTÝ AMA FETÖ’NÜN SAHÝPLERÝ HENÜZ KAYBETMEDÝ

Ortadoðu’ya dair konuþtuklarýmýzýn içinde FETÖ’nün rolü neydi? 

Bir dini oluþum, kendiliðinden deðil bir devletin veya uluslararasý siyasetin aracý olarak ortaya çýkmýþsa o yapý ne Ýslami’dir, ne yerlidir, ne de bizimdir. Soðuk Savaþ dönemine ve Komünizmle mücadele sürecide buna nasýl bir rol verildiðine bakmak gerek. Bunu el-Kaide’de de görebilirsiniz, FETÖ’de de. 

Ortadoðu’yu parçalarken Türkiye’yi de zayýflatmak için mi FETÖ’yü ürettiler?

Türkiye’yi üç yýldýr kötüleyen yayýn organlarýna baktýðýn zaman tamamýnýn buradan çýktýðýný görüyorsun. Bunu sadece içerdeki network’ü kullanarak yapmadýlar, dýþarýdaki baðlantýlarý da kullanarak yaptýlar, yapmaya da devam ediyorlar. 15 Temmuz’da FETÖ kaybetti ama FETÖ’yü destekleyenler kaybetmedi. FETÖ’nün arkasýndaki küresel güçler kaybetmedi. Onlar için amaç FETÖ’yü zamaný geldiðinde kullanarak, Türkiye’nin kapasitesini düþürmek istediler. FETÖ kaybetti ama dikkat edin, FETÖ’yü kullananlar henüz kaybetti.

Hangi konuda dikkatli olmalý Türkiye? 

Türkiye istihbarat, savunma, ekonomik ve toplumsal bütünlük anlamýnda savunma kapasitesini hýzla artýrmalý. Çünkü sorunlarda artýþ var, yakýn coðrafyanýzda yakýn hatta orta  vadede ümit yok. Suriye güvenlik sorunlarýnýn birinci kaynaðý. Bugün anlaþma olsa en az 15 yýlý bulur normalleþme. FETÖ ile mücadeleyi bazýlarý ýsrarla siyasi ala na taþýmaya çalýþýyor. Oysa mücadele siyasi kararlýlýkla ve siyasetle yürütülür. Buraya taþýrsanýz siyaset kurumunu çökertirsiniz. Bu FETÖ ile mücadelenin çökmesi demektir. FETÖ’nün ne çok isteyeceði iþtir bu.

HEDEF SÜNNÝ KABARMA

ABD ile Ýran’ýn menfaatleri örtüþüyor. Ne oluyor? 

Arap baharýnýn etkisi. Bölgede siyasetin önünü açtýðýnýzda siyasal Ýslam seçimle öne çýktý. Bu “Sünni kabarma”ydý. 1979’daki Þii kabarmayý kýrmak için Sünnilerle çalýþtý ABD. Körfez iþ birliði, Türkiye’de 80 darbesi, Saddam’ýn Ýran’a saldýrmasý bundan. Þimdi de Arap Halk Hareketleri’yle ortaya çýkan Sünni kabarmayý durdurmak istiyorlar. ABD ve bölgedeki krallýklar bir diktatör ya da bir aile ile çalýþma kolaylýðý varken büyük demokratik bir kitleyle muhatap olmaktan korktu. 

ABD ÝRAN’I KULLANIYOR

ABD Sünni kabarmayý boðmak için mi Ýran’ýn önünü açýyor? 

Ýki þey gerekiyordu, 1-Modeli ortadan kaldýrmak. Bu coðrafyada model Türkiye’dir. 15 Temmuz bunun için yaþandý. 2-Kitleyi terörize etmek. Bunu da yaptýlar. Ýran tarihsel kodlarla hareket ediyor, bazý Ýslamcý arkadaþlar bunu anlamakta zorlansa da. Ýran’ýn dýþ politikasýný Ýran’ýn kullandýðý Ýsrail, Filistin retoriði üzerinden anlayamazsýnýz. Ýran dýþ politikasýný iki þey belirler; Bir,tarihi hafýza, iki, coðrafi hazfýza. Ýþte bu sebeplerden Türkiye burada yalnýz kalýyor.