Mustafa Sabri Beşer
Mustafa Sabri Beşer
Tüm Yazıları

Prof out, fenomen in!

"İmza Günü Rekor Denemesi... Yıllardır katılmıyordum. Son katıldığımda akşama kadar bir kişi gelmişti. Bakalım rekoru yenileyebilecek miyiz?"

Yukarıdaki cümleler sosyal medyada denk geldiğim, bir üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü hocalarından bir profesöre ait bir tweet. Hocayı tanımıyorum ancak arama yaptığımda çok sayıda kitabının ve makalelerinin olduğunu gördüm. Türk Dili ve Edebiyatı alanında ihtisas sahibi bir hoca.

Hocanın bu tweeti, kültürle ilgilenen ve uzun yıllar yayıncılık yapmış birisi olarak bana; ziyaret ettiğim son kitap fuarında ve daha önce yayıncı olarak iştirak ettiğim kitap fuarlarında garipsediğim ve hayıflandığım durumları tedai ettirdi.

Adına "fenomen" denilen yazarımsıların kitaplarına özellikle gençlerin büyük bir ilgisi var. Gençler, dijital platformun becerisiyle kendisine sunulmuş, hayran kitlesi yüksek yazarımsı fenomenlerin kitaplarını ücretlerinin yüksek olmasına aldırış etmeden kapışıyor! Hayranı olduğu yazara kitabı imzalatabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Sıra kendisine geldiğinde yazara, "ne olur bana bir dokunun, siz gerçek misiniz?" diyenini dahi gördüm.

Gençlerin büyük ilgi gösterdiği bu yazarımsı fenomenlerin kitaplarına göz gezdirdiğimizde durum şöyle: Edebi bir dilden uzak, fantastik, hayali, gerçek dünyada olması mümkün olmayan, bilgi adına katkısı olmayan, düşünce dünyasına katkı sağlayacak içeriği bulunmayan, erotizme kaçan, ahlak ve inanç değerleriyle alay eden metinler.

Bir tarafta içi bilgi ve tecrübe dolu kitapların ve yazarlarının gördüğü ilgisizlik, diğer tarafta kişiye herhangi bir katkısı olmayacak belki zararı da dokunacak hatalarla dolu kitap ve yazarlarını adeta boğan bir ilgi seli!

Ne kadar çelişkili bir manzara değil mi?

Dijital dünya, özellikle gençleri esir almış durumda. Bu dünyanın gençlere sunduğu ise büyük oranda eğlence ve oyundan ibaret. Dijitalize olmuş gençlik artık gerçek dünyayla bağlarını koparmış durumda. Düşünmeyen, akletmeyen, araştırmayan, üretme derdinde olmayan bir gençlik!

Dijital dünyanın adeta mankurtlaştırdığı gençlik kendisine alternatif olarak sunulan dünyanın da eğlence kısmına yönelmeyi tercih ediyor.

Eğer fikir ve düşünce kitaplarına yönelirse buranın kendilerine alışık olmadığı bir dünyanın kapılarını aralayacağını bilen gençler, teselliyi fenomen yazarların kitaplarında buluyorlar. Yani yine bilgisizliğin, sorumsuzluğun, eğlencenin, maceranın, safsatanın engin (!) deryasına yelken açıyorlar. Böylece hem sunulan alternatifi sözde değerlendirmiş oluyorlar hem de kendi konfor alanlarından uzaklaşmamış oluyorlar.

Birkaç yıl önce bir salon konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlere yönelik, bizi heyecanlandıran enfes bir konuşmasını hatırlıyorum; "Okuyun, araştırın, tefekkür edin, pratik yapın. Sadece okumak yetmiyor. Düşüneceksiniz, yetmiyor uygulayacaksınız, yetmiyor neticelendireceksiniz. Kendinizi güçlü yetiştireceksiniz. O zaman önünüzde aşılamayacak hiçbir engel kalmadığını göreceksiniz."

Cumhuriyet sonrası bu tür konuşmaları yapamadığımız, kendi vatanımızda parya muamelesi gördüğümüz zamanlar yaşadık ve teyakkuzda kalmaya çalıştık.

Teyakkuz halinin hiçbir zaman yitirilmeden hareket edilmesi gerekiyor. Eğer içi boş, nerede durduğunu bilmeyen bir gençlikle bu yolda devam edilirse bayrağı teslim edecek kimseyi bulamayacağız.

Bir milletin önüne dünyanın bütün teknolojisini koysanız fakat onu kendi kültür benliğinden uzaklaştırsanız, nerede patlayacağı belli olmayan bir bombadan başka hiçbir şey elde edemezsiniz!

Milletin bekası gençlikle mümkündür. Gençlik sağlam olmazsa gidenlerin yerini; kuru gürültü koparan, siyaseti birbirlerinin yüzüne defter fırlatarak icra eden, oruçlu Müslüman'ın karşısında şarap içen, bu milletin değerleriyle alay eden kareler tekrar alacaktır.

Gelişmenin ve büyümenin formülü belli;

Okuyun; önünüzde okunmayı bekleyen bir dünya var!

Araştırın; bilgiyle donanmak aynı hataları yapmaktan alıkoyacaktır!

Tefekkür edin; nerden nereye geldiğinizi ve nereye doğru gittiğinizi anlamanızı sağlar!

Pratik yapın; bu millet gözünü budaktan sakınmayıp harekete geçtiği için küçük bir çadırdan cihan devleti çıkartmıştır unutmayın!