Profesyonel olmak...

O Tarz Benim bitti, daha doğrusu ilk sezonunu tamamladı. Kıyafet ya da tarz kimseyi hanımefendi yapmıyor, bu yarışmanın tek faydası bunu görmek oldu sanırım.

Her neyse bu yarışmaya dair fikrimi daha önce yazmıştım ama final gecesi televizyonculukta olmaması gereken tüm unsurlar içine alınca bir kes daha üzerinde durmak şart oldu. Önce Nur Yerlitaş’tan başlayayım...

İşinde başarılı biri olabilir Nur Yerlitaş, ilginç bir televizyon figürü de olabilir ama final gecesi yayınında profesyonelce davranmadı. Yer aldığın yayın devam ederken bir başka mekanda kahve içen fotoğrafını sosyal medyada paylaşmanın başka bir tanımlaması olamaz zira...

Nur Yerlitaş paylaştığı fotoğrafın yaratacağı etkiyi hesap edecek kadar zeki biri. O zaman ya kanala kızdı ya da yapımcıya ve bu fotoğrafı paylaştı. Kızgınlıkların, küslüklerin, kavgaların yayına aksettirilmesini doğru bulmayanlardanım ben, sorun yayına aksettirilmez, konuşulup birlikte çözülür ya da çözülmez, o zaman ekrana çıkmazsın zaten. Gelelim Show Tv’nin yaptığına...

Birincisi, tüm hafta canlı yayın final bölümü deyip, seyirciden sms isteyip, gece yarısına kadar bant yayın yapmak ayıptır.

İkincisi yayın sonuç bölümü hariç neden bant yapıldı? Bir bölüm daha maliyet endişesi mi, sözleşme şartları mı, neden? Sebep ne olursa olsun mümkünse yayını dediğin gibi canlı yapacaksın değilse canlı yayın diye tanıtım yapmayacaksın.

Genel Müdür koltuğu...

Aklımda, Sky-Turk’te maaş ödenemediği, muhabir-kamera ulaşım 
sıkıntısı yaşandığı, ulaştırmanın 
bile sorunlu olduğu dönemde gece bülteninde hiç sorun yokmuşçasına yayın yapan biri olarak yer alıyor 
İlkin Ündeş Kavukçu.

Şimdi yeni bir yola giren 360’ın Genel Müdürü oldu. Hiç tanışmadık ama duyunca garip bir şekilde sevindim. Sevindim zira yıllar yılı, gece yarılarına kadar emek vermenin, yokluklara yok muamelesi yapmanın bir karşılığı olduğunu gördük televizyonculukta.

Genel müdürlük zor iş vesaire diyenler olabilir, her iş zordur, önemli olan yoklukları bahane eden değil yokluklara rağmen iş yapabilenlerin hak ettiği değeri bulmasıdır.

Digiturk’un satışı...

TMSF açıklama yaptı, “Digiturk’un satışıyla ilgili müzakereler sürüyor diye.

Daha imzalar atılmadı, işin içinde Türkiye’den bir banka ve dolayısıyla bir grup var diye daha geçen hafta yazmıştım.  Katarlı Şeyh Al-Khalifa’a ait grup büyük hissedar olabilir ama yönetim başka türlü şekillenebilir.

Biraz daha bekleyelim, fotoğraf 
çok kısa sürede netleşecek...