Fatih Altaylý üst üste bir kaç yazý yazdý. Ve o yazýlarýnda Abdullah Gül’den sonra sahaya sürülecek olan birinden söz etti. Aldýðý kulisi þöyle nakletti;“Abdullah Bey önden koþuyor. Arkasýna baþta hükümet yanlýsý medya olmak üzere iktidarý taktý. Her türlü eleþtiri yapýlacak, suçlanacak, kötülenecek. Sonra Gül duracak ve bir baþka isim koþmaya baþlayacak.(..) Ýktidar yanlýsý medya ona da saldýracak, ama her çýkana saldýrýldýðý için artýk bu saldýrýlar yýpratýcý olamayacak...” Dünkü yazýsý ise yaklaþmakta olan projenin artýk iyiden iyiye piþirildiðine iþaret ediyordu..“Ýktidarcý medyaya tavsiyem ‘kurþunlarýný’ tüketmemeleri... Yarýn öbür gün “hakiki” bir aday çýkýnca, atabileceðiniz tüm mermileri attýðýnýzý fark ettiðinizde geç kalmýþ olabilirsiniz” diye yazdý.. Altaylý’nýn vermediði ismi biz yazalým.. Ali Babacan’dan söz ediyor belli ki.. Muhtemel bir yeni politik açýlýmla birlikte Babacan adýný duymaya baþlarsak sürpriz olmasýn.. Misal FETÖ soruþturmalarýnýn tonunun düþürülmesi, Kürt sorunu merkezli demokratikleþme talepleri, tutuklu gazetecilerin serbest býrakýlmasý yönünde görüþ beyanlarý, Astana’nýn noktalanmasý, Kýbrýs’ta çözüm gibi konular çokça dolaþýma girmeye baþlarsa anlayýn ki bir ‘B Planý’ geliyor demektir.. Tutar mý derseniz, AK Parti içinde siyaset yapmaya devam eden ama aslýnda inecekleri istasyonu çoktan geçmiþ olan tren yolcularýnýn tavrýna baðlý.. Bugünlerde liderlerine ‘tam itaat’ mesajý veriyorlar.. Ama acaba arkada baþka filmler de çeviriyorlar mý, bilinmez..
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, Abdullah Gül’ü eleþtirdiði sözlerle, Gül eleþtirisi yapan yazarlarýn konuya bakýþý arasýnda ciddi bir fark var.. Dikkatinizi çekti mi?.. Hükümete yakýn medyadan CHP medyasýna kadar bu konuya kafa yoran herkes, ciddi ciddi Gül’ün Erdoðan’a karþý rakip olarak gösterileceði tezi üzerinden deðerlendirme yapýyor..‘Bence aday olmayacak’ ya da ‘artýk aday olamaz’ türü deðerlendirmelerin çýkýþ noktasý bu.. Oysa Erdoðan’ýn bazen isim vererek bazen de ima ederek yaptýðý eleþtiri böyle deðil.. O potansiyel bir rakibi eleþtirmiyor meydanlarda.. Kendisine kritik zamanlarda destek olmadýðýný düþündüðü bir eski yol arkadaþýna sitem ediyor.. Gezi’de, Referandumda ya da baþka kritik zamanlarda yanýnda olmamasýndan þikayet ediyor Gül’ün.. Ve belki de bu defa ilk kez açýk açýk yanýnda istiyor..
Önceki gün Sözcü’de Gökçek dönemi Ankara’sýyla ilgili bir haber yayýnlandý. Bu haberi yalanlamak için Saygý Öztürk’ü arayan Melih Gökçek, “Neler yapýyorsunuz bugünlerde?..” gibi bir soru üzerine kendisine yazarlýk teklifi geldiðini ama eðer kabul ederlerse Sözcü gazetesinde yazmayý daha çok istediðini söyledi.. Düþünebiliyor musunuz Emin Çölaþan ile Melih Gökçek ayný gazetede.. Bence inanýlmaz keyifli olabilir.. Fakat malumunuz suyun doðal akýþýna ters olduðu için kabul etmeyecek Sözcü bu iþ baþvurusunu.. Ve bundan sonra ne zaman ‘fikir hürriyeti’ ya da ‘gazetecilerin dilediklerini yazabilme özgürlüðü’nden söz etse, Melih Gökçek’e yazdýrmadýklarý gerçeði çýkacak karþýlarýna..
Seda Sayan, kamuoyu önünde hýzla irtifa kaybeden Gülben Ergen’e can suyu verdi. Gülben Ergen’le kapanmamýþ hesabý olan Yeþim Salkým da, açtý aðzýný yumdu gözünü.. Bir sað kroþe, bir sol aparkat bir sað direk.. Derken Seda Sayan nakavt.. Peki ya bütün bu kavgaya sebep olan Gülben Ergen?.. O üstünü silkeleyip yoluna devam etti. Geri dönüp de Seda Sayan’a ne olmuþ diye bakacaðýný zannediyorsanýz, boþuna beklemeyin.. Ben mi? Eskiden beri Yeþim Salkým hayranýyým ben..