Bir kovan ürünü olan propolis, diðer kovan ürünlerinden farklý olarak, arýlarýn çevrede bulunan çeþitli bitki eksudalarý ve balmumunu kendi salgýlarý içerisinde deðiþime uðratarak ürettikleri reçinemsi bir madde. Ýnsan saðlýðýna yararlarý milattan önce 300’lü yýllardan beri bilinmesine karþýlýk son yýllarda büyük bir talep patlamasý ile dikkatleri çekiyor. Yürütülen güncel bilimsel araþtýrmalar propolisin toplandýðý yer, toplanma mevsimi, arýlarýn kullandýðý kaynak bitkilere baðlý olarak zengin bir fitokimyasal bileþen içeriðine sahip olduðunu ortaya koyuyor. Bu durumda, bir propolis ürününün biyolojik etkileri ve saðlýðýmýza yararlarý da propolisin ekstraksiyonunda kullanýlan çözücüye baðlý olarak deðiþim göstereceði beklenmektedir.
Piyasadaki propolis ürünlerinin kullanýmýnda öncelikle baðýþýklýk sistemi üzerindeki etkisi gözönünde bulundurulmaktadýr. Mikroplarý öldürücü, vücudun savunma elemanlarýný uyarýcý etkileri ile soðuk algýnlýðýndan tutun kanserlere kadar geniþ bir biyolojik etki yelpazesinde çocuk, yetiþkin ve ileri yaþlarda koruyucu olarak etkili olabildiði bildirilmektedir. Propolisin daha az dikkati çeken etkisi ise mide-baðýrsak sistemi hastalýklarý üzerindeki etkinliðidir.
Ülseratif kolit, iltihaplý bir baðýrsak hastalýðý olarak baþlýca aðrý, ishal ve rekal kanama gibi þikayetler ile hastalarýn yaþam kalitesini altüst eden bir hastalýk. Etkin bir tedavi seçeneði bulunmamasýnýn ötesinde semptomlarýn hafifletilmesinde önerilen ilaçlarýn ciddi yan etkileri önemli bir sorun. Deney hayvanlarý üzerinde yürütülen bilimsel araþtýrmalarda çeþitli kaynaklardan elde edilen propolisin ülseratif kolit þikayetlerinin giderilmesinde etkili olabildiði gösterilmiþ. Propolis tipleri içerisinde bizim coðrafyamýzda bulunan propolisin içerisindeki en önemli bileþenlerden biri olan “kafeik asit fenetil ester (CAPE)” deneysel olarak sýçanlarda oluþturulan ülseratif kolit modelinde baðýrsak mukozasýndaki hasarý önlediði ve þikayetlere yol açan etkenlerin (myeloperoksidaz, iltihap sitokinleri vb.) miktarýný azalttýðý gösterilmiþ. Propolisin bir baþka iltihaplý baðýrsak hastalýðý olan Crohn hastalýðý üzerinde de etkili olduðu gösterilmiþ. Bu etkiden sorumlu bileþenlerden biri yine CAPE. Etkisini vücudumuzda iltihap cevabýnýn kontrolünde en önemli maddelerden biri olan Nükleer Faktör kappaB (NFKB) miktarýný baskýlayarak ve makrofajlarýn apoptozunu (hücre ölümü) saðlayarak gösterdiði tespit edilmiþ. Ayrýca propolis içerisindeki flavonoitler (kersetin, luteolin, naringenin) de bu etkide yardýmcý rol oynuyor. Etkiyi daha basit bir þekilde açýklamak gerekirse, NFKB ve makrofajlar vücudumuzun hasara ve dýþ etkenlere karþý savunma sistemlerinin doðal elemanlarý, ancak kontrolsüz salýmý vücudumuza zarar veriyor (kendim ettim, kendim buldum!). Benzer etkiler Brezilya propolisi ve etkili bileþeni artepilin ile de gözlemlenmiþ. Bu iki bileþenin propolisin kanser üzerindeki etkilerinde de temel rolü oynadýðý biliniyor.
Burada bir hususu hatýrlatmakta yarar görüyorum. Bizim yaptýðýmýz analitik araþtýrmaya göre piyasada bulunan tüm propolis ürünlerinde CAPE bulunmuyor. Çünkü su ile hazýrlanan propolis ekstreleri CAPE taþýmýyor. Özel ekstraksiyon yöntemlerinin uygulanmasý gerekiyor. Bu bakýmdan mutlaka üzerinde CAPE oraný yapýlan analiz ile belirtilmiþ ürünler kullanmakta fayda var.