Erkeklerde en önemli saðlýk sorunlarýnýn baþýnda geliyor, prostat kanseri... Yavaþ geliþen bir patoloji olmasý nedeniyle özellikle 45 yaþ üzerindeki bireylerde sýký kontrol altýnda tutulmasý þart. Peki hangi doðal ürünler bu kanser türüyle savaþta etkili olabilir?
Prostat bezinde genel bir yangý cevabý ile baþlayan süreç, önlem alýnmazsa prostat kanseri ile sonuçlanabiliyor. Sadece ABD’de 2012 yýlýnda yaklaþýk otuz bin ölüm vakasýnýn nedeni olduðu bildiriliyor. Erken dönemde belirlenmesi durumunda, metastaz yoksa, cerrahi müdahale ve radyasyon tedavisi ile baþarýlý sonuçlar alýnabiliyor. Bu bakýmdan sýký kontrol þart. Ayrýca bazý doðal ürünlerin kullanýlmasý prostat kanserine giden sürecin önlenmesi bakýmýndan yararlý olabiliyor. Yürütülen bilimsel çalýþmalar özellikle bazý besin desteklerinin bu konudaki etkinliðini ön plana çýkarýyor: Yeþil çay ve yeþil çay özütü (epigallo kateþinler üzerinden standardize), omega-3 yað asitleri (deniz canlýlarý kaynaklý), D vitamini, likopen (domatesin etkili bileþeni), genistein (soya ürünleri), kersetin (elma, soðanda bulunan flavonoid), resveratrol (þarapta bulunan fenolik madde) ve sülforafan (brokoli ve kýrmýzý lahana vd. bulunan kükürtlü bileþik).
Prostat kanseri oluþumunda yangý (iltihap), oksidatif baský, epigenetik deðiþiklikler, prostat bezindeki hormon seviyeleri ve reseptörlerinde farklýlaþma gibi mekanizmalar rol oynamaktadýr. Bu bakýmdan antioksidan (oksidatif hasarý önleyen) ve yangý-giderici etkili doðal ürünlerin uzun süreli kullanýmýnýn prostat kanserinin engellenmesinde yararlý olabileceði bildirilmektedir.
SOÐUK DENÝZ BALIKLARI
Nitekim Çin ve Japonya’da geniþ katýlýmlý saha araþtýrmalarýnda (elli binin üzerinde), bu özelliklere sahip kateþinler bakýmýndan zengin yeþil çay ve özütlerinin uzun süreli kullanýlmasýnýn prostat kanseri oluþumunu, kullanýlan miktara baðlý olarak, önleyebildiði gözlemlenmiþ. Diðer bazý çalýþmalarda kýsa süreli uygulamalarýn (3 ile 6 hafta süreli) etkili olmadýðý ve yeþil çay tüketiminin daha yararlý olduðu vurgulanýyor. Ýsveç’te yapýlan bir çalýþmada ise 6 bin 272 kiþi son 30 yýlda tükettikleri balýk miktarýna göre deðerlendirilmiþ. Düzenli balýk tüketenlerin az ya da hiç tüketmeyenlere göre 2-3 defa daha az risk taþýdýklarý belirlenmiþ. Burada Ýsveç’in bir kuzey ülkesi olduðu, yani soðuk deniz balýklarý tükettiklerini belirtmemde yarar var. Omega-3 yangý giderici etkisi ile muhtemelen prostat oluþumunda önemli rol oynayan yangý kademesini baskýlamaktadýr.
Sülforafan’ýn; brokoli, kýrmýzý lahana, karnabahar gibi kýþ sebzelerinin temel etkili bileþeni olarak kanserin önlenmesinde ve geliþiminin yavaþlatýlmasýnda etkili olduðu bilinmekte. Özellikle prostat kanseri geliþiminde rol oynayan epigenetik deðiþikliklerin engellenmesinde yararlý olabileceðini gösteren bazý bulgular bulunmakta.
D VÝTAMÝNÝNÝN YARARI NE?
Bazý çalýþmalarda D vitamini desteðinin prostat kanseri geliþimini yavaþlattýðý þeklinde bulgular bildirilmesine karþýlýk, diðer bazý çalýþmalarda bu iliþki doðrulanamamýþtýr. Bu nedenle daha kapsamlý çalýþmalara ihtiyaç duyulmaktadýr.
Soya izoflavonlarýnýn (genistein vd.) östrojenik etkisi ile özellikle 65 yaþ üzerinde bireylerde prostat kanseri geliþiminin önlenmesinde yararlý olabileceðine dair bulgular bulunmaktadýr. Domates, çilek, karpuz gibi kýrmýzý renkli meyvelerde bulunan likopenin kuvvetli antioksidan etkisinin prostat kanserine karþý koruyucu etkisi bildirilmektedir.
Bilimsel araþtýrmalar resveratrol ve kersetin gibi polifenolik bitki bileþenlerinin hemen hemen tüm kanser tiplerinde olduðu gibi prostat kanseri geliþimine karþý da koruyucu ve tedaviye yardýmcý rol oynayabileceðini göstermektedir. Görüldüðü gibi doða bizlere prostat kanserine karþý mücadelede etkili savunma güçlerini sunuyor. Akýlcý olan bu bileþenleri taþýyan güvenilir, kaliteli ürünlerin hepsinin bir arada deðil de uygun bir sýralama ile kürler halinde uygulanmasý.