ABD’nin hemen bütün eyaletlerinde protestolar var son birkaç gündür; önce annesini, sonra da 20 ortaokul öðrencisini öldüren sapýk kâtilden hareketle, insanlar, silâh maðazalarý önünde pankart açýyor, ateþli silâhlar satýn almaya geldiðini anladýklarý müþterileri yuhalýyorlar.
Washington Post gazetesi, dün, Newtown kasabasýnda öldürülen 20 çocuða ek olarak, son dört ayda 20 çocuðun daha hayatýný silâhlý saldýrýlarda kaybettiðini yazýyordu...
Protesto denilince benim aklýma, böyle sýcak bir olay üzerine, bir yanlýþýn ortadan kalkmasý için, halkýn kendiliðinden hareketlenmesi geliyor...
Hindistan’ýn baþkenti Yeni Delhi’de de protesto gösterileri bir haftadýr sürüyor. Týp fakültesi öðrencisi bir gençkýzý kaçýrýp ýrzýna geçen çete mensuplarýnýn kirli eylemine karþý yapýlýyor protestolar. Çete üyelerinin demir çubuklarla dövdüðü kýz ölümle pençeleþiyor. Protestocular, ‘çetelere göz yumulmamasýný’ istiyorlar...
Baþka tür bir protesto da, ABD’de, radikal bir dergi tarafýndan baþlatýldý. ‘Adbusters’ adlý dergiyi çýkaran Kalle Lasn, ABD baþta olmak üzere Batý ülkelerinde, her Noel öncesi yaþanan alýþ-veriþ çýlgýnlýðýna karþý kampanya açmýþ. “Bu Noel hiçbir þey almayýn” kampanyasýna katýlanlar büyük maðazalardan ve alýþ-veriþ çýlgýnlýðýndan uzak duruyorlar...
Kampanyanýn ABD’de etkili olduðu kuþkulu, ancak Ýngiliz gazetelerinin haberlerine bakýlýrsa, Londra’da büyük çaplý indirimler söz konusu olduðu halde maðazalarda fazla müþteri yok. Noel alýþ-veriþine bel baðlamýþ görünenler, öyle anlaþýlýyor ki, aðlaþýyorlar...
“Nereden çýktý þimdi bunlar?” diyebilirsiniz. Dün okuduðum yabancý gazetelerin sadece birinde (International Herald Tribune’de) karþýma çýkan birbiriyle baðlantýsýz bu üç protesto olayýný belli bir amaçla buraya taþýdým: ‘Protesto ne için ve nasýl yapýlýrmýþ’ anlatmak için...
Eðer protesto yapacaksanýz kendinize doðru bir amaç seçeceksiniz. Peynir ekmek gibi satýlan silâhlarýn yasaklanmasý gibi... Ya da Hindistan’da olaný hatýrlayalým, masum bir gençkýzýn baþýna gelenden hareketle bu tür olaylara göz yumanlarý protesto gibi... Ya da, “Dünyamýz tahribata uðruyor, yeþil yok ediliyor, insanlar fakirleþiyor” diyerek ahlâksýz tüketime karþý çýkanlar gibi...
Doðru amaç bulmak yeterli deðil, protestonun hedefini de doðru seçmelisiniz. Çocuk kâtilini, ya da ailesini protesto etmenin bir anlamý var mý? Aslýnda onlar da bir anlamda kurban. ABD’deki protestocular 20 yaþýndaki bir gencin eline ölümcül silâhlar geçmesini saðlayan yasalarý ve silâhlarý satanlarý hedef seçmekle çok isabetli davranýyor. Hindistan’daki ýrza geçme çetesinin eylemleriyle Batý ülkelerindeki tüketim çýlgýnlýðýný protesto edenler de öyle...
Bir ara ‘kürtaj karþýtý’ protestolar yaygýndý ABD’de, protestocular zaman zaman saðlýk kliniklerini bombaladýlar da... Ters tepti o tür eylemler; þimdi daha munis tavýrlarla yapýlýyor gösteriler... Protestoculardan farklý düþünmedikleri halde þiddet kullanýldýðý için uzak duranlar da þimdi gösterilere katýlýyor, bu sayede sesleri daha fazla duyuluyor. Yani yöntem de doðru olmalý.
Lâfý nereye getireceðimi herhalde anladýnýz: ODTÜ’deki eylemlere... Baþbakan, Genelkurmay baþkaný, bakanlar, devletin üst düzeyi yeni bir uydunun uzaya fýrlatýlmasý vesilesiyle düzenlenen tören için ODTÜ’ye gelmiþlerdi. Protestocular uydu atýlmasýna mý, uydunun Çin’de uzaya fýrlatýlmasýna mý, yoksa istihbarat amaçlý olmasýna mý karþýydýlar?
Yooo, bunlarýn hiçbiri deðil. Eðer öyle bir niyetleri var idiyse bile bunu hiçbirimiz anlamadýk. Eylemlerden, belleklerimizde, öðrencilerin, baþbakaný ve Ak Parti hükümetini protesto ettikleri izlenimi kaldý. “Neden?” sorusunun cevabý verilmeden...
Baþbakan Tayyip Erdoðan’ý veya hükümeti neden protestoya muhatap ettiklerini anlayan var mý aranýzda? O bile belli deðil.
Polisin orantýsýz güç kullanmasýna karþýyým, ancak gençlerimizin anlamsýz iþler yapmalarýna da razý deðilim.
Doðru konu, doðru muhatap ve doðru yöntem seçilmeden yapýlan eylem doðru sonuç vermez.