Protestonun anlamı

İnsanlar sorunlarının çözümünü sağlamak ya da siyasi düşüncelerini geniş kitlelere duyurmak için protesto hareketlerine katılırlar. Ancak çoğunlukla eylemleri aksi sonuçlar yaratır. Bu sadece protesto edilen gücün tepkisinden ibaret değildir. Aslında bu eylemi gerçekleştirenlerin amacını ve bunun niçin yapıldığını bilmek gerekir. Genellikle bir protestoda öne sürülen düşüncelerin gerçekleşmesi yerine, iktidara ya da protesto edilen gücün isteklerinin yerine getirilmesinin yolu açılır yani protestoya uğrayan güçler yerine protesto eden güçler zarar görür. Zaten bir ülkede örgütlenmiş yabancı güçler istekleri yerine bunun aksini sokağa döker. Bu protesto yapılmasın anlamına gelmez. Yani protestoların hedefinin yanında bunun doğuracağı etkileri de hesaplanmalıdır. Yani protestoları yaptıran gücün gerçek amaçlarını bilmek gerekir.

Biz bu durumu çok yaşadık. Sokaklardaki insanların istekleri yerine gelmedi buna karşılık eylemleri yaptıranlar amacına ulaştı ve ülkede darbeler yaşandı. Özellikle gençler bu oyunun en önemli aktörleridir. Mesela o zaman sokakları dolduran ve birçok talep öne süren bir gence senelerce sonra sorsan geçmişte yaptıklarıyla övünür mü yoksa içinde suçluluk duygusu mu oluşur?

***

Siyasi hayatta da söylenenler değil bunun doğuracağı tepkiler göz önüne alınmalıdır. Milli siyasi hareketler kendilerini öne geçirecek politika ve söylemler yerine ülkede nasıl bir sonuç yaratır sorusuna cevap vermelidir. Yani siyasi hareketin amacı sadece rakip partileri zayıflatıp iktidara gelmek değildir. Bu konuda birçok terslikler yaşanır. Yani bir parti ülkede geçmişten gelen günün şartlarına uymayan düşünceleri savunurken bazen kendi çıkarlarını değil ülkesini düşünür. Bazıları ise sadece iktidarın nimetlerini düşünür. Ülkesini düşünen partiler bazen kendi içlerindeki çıkarcılara tahammül eder. Çünkü amaçları ülkenin geleceğini en iyi yapmaktır.

Mesela bugünlerde ülkemizde; muhalif partilerden olan MHP en doğru politikayı izlemektedir. Onu destekleyen halk da şüphesiz ülkesini sevmektedir. Ancak bu düşünceye dayanarak halkı sokağa dökmek yerine muhalefetini en sert bir biçimde Mecliste yerine getirmeyi tercih etmekte ve taraftarını tatmin etmektedir, sokaklarda çatışma çıkartmaya niyetli bir kitle de olabilir ancak bu partinin yönetimi, özellikle Başkanları olan Sayın Bahçeli ülkesini sonu belirsiz bir davranışa sürüklemiyor. Eğer darbe öncesindeki siyasi hareketlerin tamamı kendi amaçlarını her şeyin önünde görmeselerdi bu demokrasi dışı kesintilere de maruz kalmazdık.

Şu sırada bütün dünya yeniden şekillenirken biz de değişmek ve şartlara uygun olmak zorundayız. İzlenecek politikalara yardımcı olmak, kendi görüşünü politikaya dahil etmenin birinci yolu önce dünyada neler olup bittiğini ve bu konuda en iyi çözümün ne olduğuna karar vermek ve bunu halka anlatmak gerekir. Oysa bugünlerde bizde bazı siyasetçilerin hedefi ülkeye hizmet etmek değil kendilerinin zafer kazanmasıdır. Bu nedenle halkımıza dünyadaki siyasi olaylar slogan niteliğinde anlatılmaktadır. Geçmişte tehlike algımız siyasette komünizmdi şimdi bu hareketin izi bile zayıfladı. Şimdi dünyayı doğru anlamak için tarihimizi doğru anlamak zorundayız. Çünkü tarihler geçmişi anlatmak için değil geleceğe yön vermek için yazılır.