Psikolojik bir mesele

Çözüm sürecinin yasal güvenceye kavuşturulmasına en büyük tepki, doğal olarak, CHP’den geldi. 

Bu partinin niçin bu yasaya karşı çıktığını bilmiyoruz.

Dertlerini anlatamıyorlar. Ya da biz anlamıyoruz.

Esasında kendileri de bilmiyor...

Hükümet önerdiği için “refleksle” karşı çıkmaları gerekiyor...

Öyle ya, muhalefet partisi dediğin, hükümetin her yaptığına karşı çıkmalıdır... İyi de yapsa karşı çıkmalıdır, kötü de yapsa karşı çıkmalıdır.

Böyle öğrenmişler. İsmet Paşa’dan böyle tevarüs etmişler.

Onlar da öyle yaptı... “Bu çözüm yasası dedikleri...” diyerek dümdüz gittiler.

Peki ne söylediler?

Hiç?

Bu çözüm yasası, “bu şekliyle” niçin kabul edilemezmiş?

Cevap yok...

Hangi şekil çözüm yasası onları tatmin eder?

Cevap yok...

Peki, müzakere yapmadan, dağdakileri indirmeye çalışmadan, teröre mazeret üreten iklimi ortadan kaldırmadan, “haklar” temelinde yasal düzenlemeler yapmadan bu işi nasıl halledeceksin?

Cevap yok...

Pardon, Kemal Bey ilk kez somut bir şey lütfetmiş... “Çözüm yasasının faili meçhullere yasal zemin hazırlayacağını” söylemiş...

Bunu, bugüne kadar işlenen binlerce faili meçhul cinayet konusunda kılını dahi kıpırdatmamış partinin lideri söylüyor. Dikkatinizi çekerim!

Demek ki, durduk yerde adam öldürmek, bir tür, “terörle mücadele” aracı sayılıyor Kemal Bey kafasına göre... Hükümet de, istikbalde cinayet işleyecek adamlarını mahkemeden kurtarmak için şimdiden yasal kılıf hazırlıyor... Yani ön alıyor...

Kürt sorununu yaratan, büyüten ve kangrenleştirenlerin (yani CHP’lilerin), meselelere hangi “lakayt pencereden” baktıklarını görüyorsunuz değil mi?

Kandil ve İmralı’nın bile “Bugüne kadar atılmış en önemli, en somut adım” dediği çözüm yasasını, Kemal Kılıçdaroğlu “faili meçhul güvencesi” olarak görüyor...

Hadi diyelim ki çözüm yasası böyle bir sakınca taşıyor...

Sen ne öneriyorsun?

Bu mesele nasıl çözülecek?

Dağdakiler nasıl inecek?

Dağdan inenler ne tür bir rehabilitasyon sürecine sokulacak?

O silahlar ne olacak?

Eski mutlu günlerde olduğu gibi, Kürtçe konuşanlar sopa yemeye devam edecek mi yine?

Kürtçe şarkı yapıp klip çekeceğini söyleyen sanatçılar çatal-bıçak milliyetçileri tarafından püskürtülecek mi?

Ne olacak?

Efendim, CHP olarak 17 maddelik bir çözüm önerileri paketi varmış...

Peki, neleri içeriyormuş bu paket?

Neleri mi içeriyor?

Kemal Bey söylesin: “İlk maddesi, seçim barajının düşürülmesi... Sonrakileri unuttum. Çok mühim bir paket bu... İçinde şahane çözüm önerileri var. Buraya geleceğimi bilseydim, yanımda getirirdim... Ama paket güzel...”

Hadi CHP’yi anlıyoruz... Muhalefet partisidir... İyisini de yapsan karşı çıkacaktır, kötüsünü de yapsan karşı çıkacaktır... Kılıçdaroğlu da “müzmin mutsuzu” oynayacaktır. El mahkûm...

Peki Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’a ne oluyor?

Bu arkadaşlar çözüm sürecinin yasal güvenceye kavuşturulmasından niçin rahatsızlar?

Cengiz Çandar, Kürt meselesi Washington’un elinden alındığı için öfkeli... Bunu bir yere kadar anlarız. Washington’un izni olmadan tuvalete bile gidilmez Çandar’a göre.

Hasan Cemal niye mutsuz?

Bunu açıklayacak birileri var mı?

Hayır, kendisinden açıklama beklemiyorum...

Bu meseleyi “psikiyatrik” açıdan izah edecek birilerini arıyorum.

Siyasal bir meseleyi konuşmuyoruz çünkü...

Psikolojik bir meseleyi konuşuyoruz.