''Deprem' ifadesi eksik kalýr son yaþadýklarýmýzý tarif etmek için. Çünkü 12 ili ve 19 milyon insaný bilfiil etkilemiþ bir büyük afetten bahsediyoruz. Büyük bir afet, büyük bir yýkým, zorlu süreçler karþýsýnda, siyasetin ve yöneticilerin takýndýðý tavýr büyük deðer taþýr. Kendi siyaset tarzýna ve millet ile dayanýþmasýna güvenen liderler, çözümcüdür, hizmet odaklý siyaset yaparlar. Ama siyaset ve hizmet deneyimi kýsýtlý olan liderler, hem kendilerine güvensizlikle hem de millet ile dayanýþma konusundaki aksamalarýyla, çözümü dýþarýda aralar. Sol cenahtaki yazarlar da benzeri yola baþvurdular ve bu büyük felaketi bir 'beka' sorunu olarak deðerlendirme yolunu tuttular, uluslararasý denetim-yönetime kapý açan makalelere imza atabildiler mesela. Bir kýsmý ise iþi askeri sýkýyönetime kadar vardýrdý... Bizdeki solun siyasetsizliðidir bu ve Ýttihad ve Terakki'den bu yana deðiþmemiþ bir mirastýr neredeyse..
Bu arada, afetlerle mücadelenin bir metodolojisi olduðunu fark ettik toplumca. Riskleri önceden tespitin ne kadar önemli olduðunu, bu riskler baðlamýnda alýnacak önlemleri planlamanýn ne kadar hayati bir mesele olduðunu da öðrendik, çok acý tecrübeyle. Üçüncü adým ise afeti yaþadýktan sonra yapýlmasý gerekenlerdi, alýnmasý gereken reaksiyoner önlemler baþlýðý altýnda, bireysel ve kurumsal bazda yapýlmasý gereken iyileþtirmeler, koordinasyon planlamalarý vardý...
Derken, çok deðerli bir adým geldi: Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn baþkanlýðýnda toplanan Türkiye Ulusal Risk Kalkaný Modeli toplantýsý (TÜRKÝKOM), Kahraman Maraþ depremi sonrasýnda, çok geniþ bir uzman katýlýmý ile düzenlenen bir istiþare, karar ve eylem planý toplantýsýydý.
Katýlýmcýlar arasýnda jeoloji mühendisleri, þehir planlamacýlar, inþaat mühendisleri, sosyologlar, sismoloji uzmanlarý gibi çok çeþitli uzmanlýk alanlarýndan akademisyenlerin tek tek söz hakký alarak deðerlendirme yaptýðý, uzun bir toplantýydý... Uzmanlar, depremlerin etkilerinin nasýl kontrol edilebileceðini ve riskin azaltýlmasý için gereken önlemlerin nasýl alýnacaðý üzerinde fikir alýþveriþinde bulundu. Cumhurbaþkanlýðý'na baðlý Afet Yönetimi Politikalarý Kurulu kuruldu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan; Türkiye'nin güvenlik, ekonomik istikrar, saðlýk ve ekolojik sürdürülebilirlik gibi alanlarda risklerden korunmak için güçlü ve çevik bir kalkana ihtiyacý olduðunu söyledi. TÜRKÝKOM, riskleri tanýmlayýp önlemek için tasarlanmýþ bir sistem olarak tanýtýldý. Türkiye Ulusal Risk Kalkaný Projesi ise, depremlerin önlenmesi, afet yönetimi ve sonrasýnda saðlanacak yardýmlarýn iyileþtirilmesi, koordinesi amacýyla baþlatýldý. Projenin amacý, depremlerin etkilerinin azaltýlmasý, hasar ve kayýplarýn en aza indirilmesi, afet sonrasýnda saðlanacak desteklerin artýrýlmasý ve ülke çapýnda afet yönetiminin iyileþtirilmesi olarak belirlendi.
Bu arada bizler ülkece deprem yaralarýný nasýl saracaðýmýzý düþünürken, siyasette sular bir türlü durulmuyordu iþte. 6'lý masadan 5'li masaya dönüþ hakkýnda da birkaç kelam etmek isterim. ÝYÝ Parti lideri Meral Akþener en baþýndan beri, kazanacak adayýn CHP lideri Kýlýçdaroðlu olmadýðýný dile getiriyordu. Bu baðlamda masayý devirdiðinden çok, masadan kaldýrýldýðýný söylemekte beis görmüyorum. Kýlýçdaroðlu yönetimindeki CHP, öyle gözüküyor ki, hýzla HDP'ye ve daha marjinal sol kesimlere yanaþacaktýr, hatta bunu uzunca zamandýr adým adým planladýklarýný söyleyenler bile var. Garip olan þey; Akþener'in sol çatýdan ayrýlmasý deðildir, diðerlerinin niçin hala orada durduklarýdýr... Saadet, Demokrat, Deva ve Gelecek Partilerinin de Türkiye sað çatýsý altýnda toplanmasý gerekirken, 'Erdoðan karþýtlýðý' gibi hiçbir düþünsel-politik arka planý olmayan bir pragmatizme saplanarak, pusulalarýný þaþýrmalarýdýr asýl garip olan. Pusulayý düzeltip, saðdakiler sað çatýya, soldakiler sol çatýya giderlerse, Türkiye siyaseti kararlýlýðýna ulaþacaktýr.
Usta Ressam, Üstadýmýz Fehim Ýbrahim Hakkýoðlu taþlara söylettiði resim sanatýyla, memleketçe hissettiðimiz derin acýyý tablosuna yansýtmýþ. Olaðanüstü kýyamet sahnelerine þahit olduðumuz depremde, aðlayan kediler, sahibini aðzýndaki ekmekle enkaz altýnda arayan köpekler, yýkýlmýþ evini bir türlü bulamayan muhabbet kuþlarý ile birlikte sarsýlmýþtýk... Yer gök birlikte aðladýk. Daðlar ile taþlar ile aðaçlar ile ýrmaklar ile birlikte gözyaþý döktüðümüz bu acýlý günlerin tablosunu sizlerle paylaþmak istedim. Ne diyelim? Allah bir daha göstermesin...