Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Tüm Yazıları

Putin Rusya’nın geleceğini nasıl şekillendirmek istiyor?

Putin’in imzası ile Mihail Mişustin Başbakan olarak atandı. Parlamento ise bu adayı onayladı. Rusya’nın başbakanının değiştirilmesi ve hükümetin istifaya gönderilmesi, haliyle farklı yorumlara neden oldu. Mişustin’in vergi sisteminde kreatif teknik adımları ile Rusya’ya ciddi katkı sağladığını düşünen Putin, esasında ne yapmak istedi? Rusya’da yeni dönemde başbakan ve hükümetin; finans, vergi, ekonomi üzerine yoğunlaşacağı yalın gözle bakıldığında anlaşılmaktadır. Planlı ve uzun zamandan beri üzerinde düşündüğü bir adım attı. Parlamentonun da gücünün artırılmasını isteyen Putin, Rusya’nın başkanlık sisteminden de hiç bir zaman vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Anayasada yeni değişimler yapma niyetinde olan Putin; akademisyen, aydın, sanatçı, STK ve medya temsilcilerinden oluşturulan çalışma grubuna, kendi niyet ve tekliflerini de söyledi.

Putin’e göre Rusya, hiç bir zaman başkanlık sisteminden vazgeçmemelidir! Çok milletli ve geniş topraklı Rusya için, bunun tehlikeli olduğuna inanmakta Putin! Bu sebepten, gelecekte anayasada değişiklik teklifine Rusya’ya başkanlık edecek ismin “25 yıl aralıksız Rusya’da yaşamış olması ve başka bir ülkenin vatandaşı olmaması” zorunluluğunun getirilmesini istedi.

Putin 2024 ve sonrasına hazırlanmakta. Derin Rus Devleti’nin de bu hususta, Putin’le aynı paralelde yürüdüğünü görmekteyiz. Rusya üzerine kurgulanan yeni baskı içerikli süreci, minimize etme çabasında Putin. Çarlık Rusya’sının çöküşünü iyice analiz ettiğini ve bu durumdan ders çıkardığını, her fırsatta dile getirdiği eleştirilere de anlatmakta! Dolayısı ile Rusya’nın etki gücünü ve ilgi alanlarını daha da kemikleştirme peşinde.

Bir taraftan Rusya içinde refah seviyesinin yükseltilmesi konusuna odaklanmış olan Putin, diğer taraftan stratejik hamlelerini de anayasa ile pekiştirmekte. Bazıları bunu sadece “Putin’in iktidar ihtirası” olarak yorumladı. Oysa yapmak istediklerine odaklandığımızda, belki ilk bakışta kendi iktidarı için adımlar gibi anlaşılsa da, biraz öteye baktığımızda Rusya’nın kalıcı gücünün peşinde olduğunu anlamaktayız. Evet, Putin kendinden daha fazla bu stratejiyi gerçekleştirebilecek ismi bilmiyor! Ama kadrolarına baktığımızda, nasıl bir geniş kadro potansiyeli olduğunu da görmezden gelemeyiz.

Batı’nın yenilikçi ve reformist bakış açısını benimsemiş adaylarıyla, yeni hükümette teknik altyapıya ve reformcu bir kaç ismi göreceğimizden eminim.

Anlaşılan Putin, Batı’ya “reformun merkezi biziz” sinyalini vermekte. Aynısını zamanında Çariçe Katerina yapmıştı. Batı’nın tüm değişim dönüşüm reformlarını, rüzgâr gelmeden kendi içindeki değişim dönüşüm için kullanması, Rusya’yı cidden bir noktadan başka bir noktaya götürdüğü, tarihi gerçekliktir.

Evet, Putin; yeni Rusya profiliyle, kendilerine yönelik rüzgârın önünü kesme peşinde! Dünyada yeni dönem var ve bu dönemin şartlarını kendi şartlarına uydurmayı başaramayan, yeni dönemde yerinin olmadığını öngörüyor, Putin. Ahalinin sayısının artırılmasını, bu sebepten önemsiyor. Uçsuz bucaksız topraklar ve durmadan demografik olarak yayılan bir Çin var kapısında! Nesil artışı konusu, Rusya’nın geleceği açısından da önem arz ediyor.

Yeni dönemde, Rusya Federasyonu Güvenlik Kurulunun gücü ve etkisi de artacak. Medvedev’in oraya başkan yardımcısı atanması da, esasında devletçi yapının devam edeceğinin sinyali niteliğindedir. Kurulun başkanının, Devlet Başkanı olduğunu da dikkate alırsak, burası bir nevi devletin esas kontrol noktası olacaktır. Bu bir taraftan “Putin’in kalıcı hale getirilmesi” için anahtardır, diğer taraftan ise Putin sonrası Rusya için otokontrol merkezi içeriği taşıyacaktır.

Putin’in; Kazakistan örneğinde, Nazarbayev’in görünürde devlet başkanlığından çekilip, ama devletin yönetimini halen elinde tutması modelini desteklemesi, bizzat bugün Rusya’da yapılmak istenilen niyet için de, test niteliğinde idi! Putin, hem de Rusya merkezli yeni siyasi literatür ve yöntem üretme çabasıyla, bunun eski Sovyet hinterlandında karşılık bulması peşinde. Sonuç alıp alamayacağını, zamanla göreceğiz tabii ki! Lakin niyetin bu istikamette olması bile, önümüzdeki sürecin çetin olacağı sinyalini vermekte...