Petrol piyasalarýndaki dalgalanmalar nedeniyle 2016 bütçesini parlamentosuna sunamamýþ Rus yönetiminin Türkiye’ye ekonomik yaptýrým uygulama menavralarý, ancak, bir þaka olarak deðerlendirilebilir.
Putin, 2014’te 15.8 milyar Dolar enerji sattýðý, karþýlýðýnda yalnýz 2.7 milyar Dolar’ithalat yaptýðý bir ülkeye ekonomik yaptýrým uygulayarak, akýlcýlýktan çok uzak diyarlara savrulduðunu gösterdi.
Türkiye, bu gezegende doðalgaz alabileceði alternatif kaynaklar bulabilir, ama Rusya, Türkiye gibi hazýr ve büyüyen bir pazar bulabilir mi, hayýr!..
O zaman, karþýmýzda akýlcýlýktan uzaklaþan bir lider ve yönetimi var demektir ve bu, yalnýz Türkiye’nin deðil, dünyanýn sorunudur.
Ortadaki tablo, Rus yönetiminin, kendi halkýnýn refahýný önceleyen tercihleri olmadýðýný gösteriyor, bu, tehlikelidir.
Diktatör dýþ düþman arar...
Rus uçaðýnýn düþürülmesinden sonra baþlayan kriz sürecinde Erdoðan ile Putin’in sergiledikleri tablo, demokrasilerle diktatörlükler arasýndaki farký göstermesi açýsýndan önemli.
Erdoðan, Moskova’dan gelen en haksýz ithamlara cevap verirken bile, muhatabýyla görüþmenin ve krizi bir noktada yumuþatmanýn iþaretlerini veriyor. Demokrasiler böyledir. Sýrtýný seçmen sandýðýna dayayan liderler, krizin deðil, yumuþama ve istikrarýn önemine inanýrlar.
Olayda haksýz olduðu kendisi hariç herkes tarafýndan kabul edilen Putin’in atmakta olduðu adýmlar, dýþ düþman arayýþýnýn ve doðan ortamý içerde halkýný kontrol etmenin tipik bir örneðidir. Diktatörler, dýþ düþmansýz yapamazlar. Demokrasiler ise komþularla sýfýr sorunlarýn peþinde koþar, sýnýrlarýn þeffaflaþmasý için çaba gösterirler. Türkiye’nin çevresindeki diktatörlüklere uzattýðý dostluk elinin sürekli havada kalmasý bir tesadüf deðildir.
Ýki örnekle karþý karþýyayýz: 1- Nükleer krizin en zorlu anýnda yanýna Brezilya’yý alarak komþusunun nefes almasýna Tahran Deklarasyonu ile yardýmcý olmaya çalýþan Türkiye’nin Ýran’dan aldýðý cevap, 2- Kýrým’ýn ilhakýndan sonra bile tüm kanallarý açýk tutup, Batý’nýn ambargosuna çok özel komþuluk iliþkileri nedeniyle katýlmadýðýmýz Rusya ile bugün yaþadýðýmýz kriz...
Rus halký zor durumda...
Putin, bütçesinin yüzde 65’ini petol/doðalgaz gelirlerinden saðlayan, bu nedenle, halkýnýn vergilerine muhtaç olmayan her diktatör gibi davranýyor, ülkesini, halkýn tercihlerini sormadan yönetiyor.
Petrol fiyatlarýndaki düþüþ ve bitmek bilmeyen askeri serüvenin Rus halkýnýn yaþam kalitesinde yarattýðý derin çöküþü ise dýþ macera arayarak perdelemeye çalýþýyor. Rus halký, pompalanan milliyetçi duygularla Kýrým’ýn ilhakýna destek vermiþ olabilir ama, “Suriye’de ne iþimiz var” sorusunu sormaya da hakký vardýr.
Putin, sorularý sevmiyor. Derdi, kendisini iktidara taþýmýþ oligarþinin pastadan büyük dilimi almasýný saðlamak.
Bu nedenle, Suriye’de silahýný yalnýz masum sivillere ve kanlý bir diktatöre karþý mücadele eden onurlu insanlara deðil, kendi halkýna karþý da çeviriyor!..
Alexander Dugin’in bu politikayý ayakta tutmak için yarattýðý “Atlantik-Avrasya Ýttifaký Çatýþmasý” tezini giderek ideolojik kamplaþmaya dönüþtürerek yeni bir Soðuk Savaþ’ýn yaratýcýsý olmaya çalýþýyor.
Týpký Sovyet yöneticileri gibi halkýna, “ideolojik bir hesaplaþmanýn içindeyiz ve fedakarlýk yapacaksýnýz” diyor.
Uzlaþarak savaþtan kaçamazsýnýz...
ABD liderliðindeki Batý’nýn, Putin’e karþý “uzlaþma yolu arayarak savaþtan kaçýnma” (appeasment) arayýþýnda olduðunu görüyorum, sonuçsuz bir çabadýr. Putin veya Ali Hamaney gibi karakterlerle uzlaþma arayarak savaþý durduramazsýnýz. Bunu, 2.Dünya Savaþý öncesinde Ýngiltere Baþbakaný Chamberlain, Hitler’le Münih Anlaþmasý’ný yaparak denedi, bugün tarihçiler, o anlaþmanýn, özellikle de Hitler’e Çekoslovakya’yý iþgal izni verilmesinin büyük savaþý kaçýnýlmaz kýldýðýnda birleþiyorlar.
Kýrým ilhakýndan sonra Suriye’ye asker indiren Putin’le uzlaþma arayýþlarýnýn benzer sonucu hýzlandýracaðý açýktýr.
Karþýmýzda, Bosna Savaþý’nda pazar yerlerini bombalayarak onbinlerce Müslüman Boþnak’ýn ölümüne neden olan Sýrplara destek olmuþ, Baas rejimine Çeçen Harbi’nin pervasýz deneyimlerini aktarmýþ ve bugün Suriye’de sivil katliamýna baþlamýþ bir anlayýþ var.
Bu noktada, dünya demokrasilerinin Putin’e vereceði kesin ve güçlü mesaj, bu yolda ilerlemesi halinde ülkesinin tamiri çok zor bir yýkýmla karþýlaþabileceðidir.
Ýnsanlýðýn geleceðini kurtarmak istiyorsak, kararlý durmak zorundayýz.