Yemin töreninin ardýndan hýzla Avrasya’ya dönük adýmlar atan Putin, yeni dönem hedeflerinin ipuçlarýný vermekten çekinmedi. Özellikle seçim öncesi Batý ve ABD kaynaklý anti-Putin hareketlerinin kaynaðýnda, Rusya’nýn ABD’nin menfaat alaný olarak bilinen Avrasya bölgesine yeniden sahip çýkma isteði yatýyor. Özellikle Yeltsin sonrasý Rusya’sý zaten bu coðrafyadaydý. Fakat sancýlý durumundan dolayý bir takým siyasi hýrslarýný askýya almýþtý.
Oysa Rusya için bu mekan ölüm-kalým meselesi olarak tarihe geçmiþtir. Dünyada tekrar hesaba katýlmanýn Rusya’nýn geleceði açýsýndan önemli olduðunu düþünen Putin için Çarlýk Rusya’sý ve sonra Sovyet Rusya gibi bu bölgenin siyasi literatürüne geçen Avrasya coðrafyasýna yeniden hakim olma isteði, Rusya’nýn kendine yönelik politikalarýn önüne geçmesi için önemli bir konu ve konumdur. Bir taraftan Suriye’deki Esad yanlýsý politikalara destek verirken, ABD kaynaklý olasý yeni çatýþma alanlarýnýn kontrolünü þimdiden ele geçirme çabalarýný göstermekten rahatsýz deðil.
***
Putin ciddi devlet adamý ve bir Rus milliyetçisidir. Etraf için tehlike ve tehdit oluþtursa da, Rusya’nýn yeniden güce kavuþmasý için ýsrarla politikalarýný geliþtirmeye baþlamýþtýr. Seçilir seçilmez, Eski Sovyet müttefiklerini toplamak üzere, Baðýmsýz Devletler Birliði adý altýndaki eski Sovyet cumhuriyetlerinin baþkanlarýný Rusya’da bir araya getirdi ve birleþme sinyalleri verdi. Aslýnda Batý’ya mesaj ileterek, yeniden güçlenmesinin anahtarýnýn bu alan olduðunu da teyit etmiþ oldu.
Putin 3. dönemini ‘yeniden ayaða kalkma, kudrete dönme ve baþarýya adým’ olarak nitelendiriyor. Rusya’nýn eski kudretli devlet imajýný yeniden kazanma isteðini de gizlemiyor.
En önemli kriteri Avrasya ile entegre olmak. Son beyanlarýndan birinde, ‘eski Sovyetler’in daðýlmasýna sevinenlerin kalbi, onu yeniden kurma hayalinde olanlarýn ise aklý yoktur’ demesine raðmen, Avrasya’da yeniden hakimiyeti ele alma niyetlerini gizlemiyor.
Rusya’nýn Avrasya’daki tek rakibi ABD deðil. Bu coðrafyada siyaseten ve ekonomik olarak boy gösterse de, etki açýsýndan Rusya’nýn rakibi ABD deðil, Türkiye’dir. Türkiye’nin son yýllarda daha ziyade Ortadoðu’ya endekslenmesinden aslýnda hoþnuttur. Rusya bu alanda ideolojik baðlardan dolayý vardýr. Suriye’deki tarz ve tutumu buna misaldir. Ama Rusya için Suriye, siyaset masasýnda bir koz, Avrasya’daki mevcudiyeti ise hayati bir meseledir. Dolayýsýyla bugünlerde en sýk sorulan sorular, Avrasya hakimiyetini geniþletip kalýcý olmak adýna Putin’in 3. döneminden neler beklenilmeli ve Türkiye bu gerçeklikle nasýl baþ edecektir sorularýdýr.
Etnik, dini, tarihi ve medeniyet baðlarý nedeniyle en güçlü etki Türkiye’nindir. Türkiye’nin ciddi giriþimleri görünmese de sosyolojik olarak bu coðrafyada Türkiye, vazgeçilmez bir etki ve güçtür. Bunu bilen Rusya, bazý bölgelerin Türkiye ile iliþkilerini sabote bile edebilir. Özellikle Türkiye’de Kuzey Kafkas halklarýna duyulan sempati, Çeçenler’in milli davasýna kamuoyu bazýnda verilen destek, Gürcistan’la iliþkilerin boyutu ve Azerbaycan’la mevcut baðlar, Putin Rusyasý için rahatsýz edici. Benim için Rusya’nýn ne yaptýðý önemli deðil. Sosyolojik olarak bu coðrafyada mevcut ve tarihi geçmiþi olsa da, yeniden gelecek kurulmasý için bu yeterli deðil. Rusya’nýn zayýflýðý, bu coðrafyadaki halklarýn üzerindeki organik, biyolojik, manevi, din ve kan baðýnýn esas simgesine çevirememesi. Belki bu coðrafyada Türkiye’nin varlýðýna duyulan hissin ona duyulmasý Rusya’yý çok mutlu ederdi.
Peki Türkiye bu duyguyu kullanabilecek mi? Bunun için Türkiye’nin tutumu ve stratejileri ne olmalý? Bölgenin birçok anlamda Rus inisiyatifine geçmesine göz yumacak mý?
Yoksa Prof. David Passig’in 2050 kitabýnda kaleme aldýðý gibi; “Türkiye’nin çevresindeki birçok kuvvet Avrasya ve Ortadoðu’yu uçuruma itiyor. Türkiye süper güç olma hissini yeniden tadacaktýr. Çevresindeki engellerin farkýna vardýðý takdirde, kendine ve komþu milletlere çok büyük fayda saðlayacaktýr” fikirlerine dayanarak misyon mu üstlenecektir?
Bu misyonu anlayýp uygulama zamanýdýr. Tüm zorluklara raðmen, Türkiye misyonunu anlayarak hareket ederse, bölgenin selametine kapý açýlmýþ olacaktýr.
Bu coðrafyada þimdilik Türkiye, benim anladýðým ve hayal ettiðim biçimde boy göstermiyor. ABD, Avrupa ve en önemlisi Rusya ve hatta Ýran bile boy göstermekten kaçýnmýyorlar. “Belli senaryolarýn yazýldýðý bir zamanda Türkiye nerede” diye sorarsanýz, sadece milyonlarca insanýn kalbinde diyebilirim. Bu maalesef yeterli deðildir.
Hadi Türkiye ecdadýn yaptýðýný yapmaktan çekinme, kanýnda taþýdýðýn süper güç olma eðilimini göstermekten, rahatsýz etmekten korkma. Senin Ortadoðu, Balkanlar, Afrika gibi baðlarýnýn yanýnda, seni önemseyen ve hep bekleyen kocaman bir aðacýn vardýr. O Avrasya’dýr. Etnik Türklük’ten Ýslami deðerlerine kadar... Seni bu coðrafyada diðer aktörlerden farklý kýlan gücünü, mantýða deðil HAYALE dayanarak kullan.
Einstein ne güzel ifade etmiþ: “Mantýklý düþünce kiþiyi A noktasýndan B noktasýna götürür. Hayal gücü ise her yere.”
* Bu yazý STAR Gazetesi için kaleme alýnmýþtýr.