Putin’in öfkesi

Putin’in neden sürekli Türkiye’deki siyasi iktidarý, daha doðrusu Cumhurbaþkaný’ný hedef aldýðý sorulup duruyordu. Son dönemlerde Putin’in doðrudan Cumhurbaþkaný’na laf yetiþtirdiðini tüm dünya kamuoyu izliyor; Türkiye’nin Esad için yaptýðý çýkýþlarýn aynýsýný, hatta ayný cümlelerle Putin’in Erdoðan’a yapmasýna da bir anlam veremiyordu.

Bir uçaðýn düþürülmesi bu türden bir tutum sürdürmeye neden olabilir, tabi her iki taraf da bu olayý bir gerginlik vesilesi olarak görürse.

Konuyu kriz boyutuna taþýyan taraf Rusya olurken Türkiye bunun bir gerginliðe dönüþmemesi için epey uðraþmýþtý; hala da uðraþýyor. Ancak anlaþýldýðý kadarýyla Putin gerilimin dozu düþmesin istiyor ve dünya kamuoyuna Türkiye ile yollarýnýn siyaseten ayrýldýðýný gösterecek ne varsa yapýyor.

Putin’in bu tutumunu Ortadoðu’da kendisine alan açmak, NATO ile kendisi ve müttefikleri arasýna bir hat çekmek, her bir tarafýn ittifak iliþkilerini güçlendirmek, hatta ABD ile zýmni bir anlaþma içinden bir tür paylaþým gerçekleþtirmek biçiminde açýklanýyordu. Bu açýklama hala geçerli, ancak Putin’in doðrudan Cumhurbaþkaný’ný hedef almasýný açýklamaya yetmiyor.

Tarihi öneri

Söz konusu duruma açýklýk getiren sözler, neyse ki Cumhurbaþkaný’ndan geldi. El Arabiya’ya mülakat veren Erdoðan, Putin’in kendisine yaptýðý öneriyi ifþa etti. Buna göre Putin, Suriye-Irak-Ýran-Rusya arasýnda DAÝÞ’e karþý kurulan ittifaka Türkiye’nin de katýlmasýný istemiþ.

Öngörülen ittifak, istihbarat bilgilerinin paylaþýmýný, askeri iþbirliðini, mücadele ortaklýðýný ifade ettiðine göre tam bir stratejik iþbirliði anlamýna gelir. Bu, Türkiye’nin NATO’yu bir yana itmesini, Rusya tarafýna dahil olmasýný, bu arada Þii ekseninin geniþlemesine katký saðlamasýný ve tabi ki Esad rejiminin güçlenmesine yardým etmesini istemek demek. Biraz daha ileri gidersek Putin’in Türkiye’yi NATO’dan attýrmaya uðraþtýðýný bile ileri sürebiliriz.

Putin, teklifi yaparken Türkiye’nin bunu kabul edeceði izlenimine nasýl kapýldý, orasý ayrý. Ancak Türkiye’nin kabul etmesi halinde NATO’nun Türkiye’ye “kýzacaðýný” düþünmüþ; ama Türkiye’nin NATO müttefikleriyle arasýný neden bozmak isteyeceðini düþünmemiþ olabilir. Ayrýca deðil Esad rejimi, Türkiye’nin Ýran ile istihbarat paylaþmayý kabul edeceði bir konjonktür de mevcut deðil.

Yaþamsal ret

Yapýlan açýklama, Rusya’nýn Irak-Ýran ve Suriye rejimleriyle ittifak kurduðunun da dünya kamuoyuna ilan edilmesi anlamýna geliyor. Dolayýsýyla artýk hangi rejimin arkasýnda kim var, hangi örgütü kim destekliyor diye sormanýn bir alemi yok.

Türkiye’nin DAÝÞ’e yardým ettiðinin iddia edilmesi de, Rus liderin sert çýkýþlarý da tam bu çerçeveye oturuyor. Türkiye öneriyi reddederek Rusya’nýn oyununu daha da büyütmesine engel olmuþ. Adý DAÝÞ’le mücadele olan bu ittifaka katýlmýyorsa, demek ki Türkiye DAÝÞ’i destekliyor türünden bir propaganda yaparak Türkiye NATO nezdinde de yalnýzlaþtýrýlmak istenmiþ.

PKK ile, siber saldýrýlarla, ekonomik yaptýrýmlarla bunaltýlacak Türkiye’nin Batýlý müttefiklerini de kýzdýracak hatalar yapacaðý ve tüm bu dertlerden kurtulmak için Rus önerisine biat edeceði umulmuþ olabilir.

Ancak Türkiye tarihi, kendisinin istemediði adýmlarý atmaya mecbur býrakan olaylarla dolu; dolayýsýyla yeterince deneyim sahibi. Cumhurbaþkaný’nýn Putin’in yaptýðý öneriyi açýklamasý, deneyimlerden ders alýndýðýnýn dünyaya duyurulmasý anlamýna geliyor. Ayrýca Putin’in neden Erdoðan’ý hedef aldýðýný da anlamaya hizmet ediyor; zira öneriyi Cumhurbaþkaný reddetmiþ ve bir gün bu öneriyi dünyaya duyurabileceðini de hissettirmiþ.

Herkese iyi yýllar.