PYD büyülenmesi - Neyi yaþýyoruz?

HDP’nin Doðu-Güneydoðu’da köylerden tek fire olmaksýzýn aldýðý oylar CHP’yi, MHP’yi rahatsýz etmediði gibi, seçim hilesi konusunda mangalda kül býrakmayan çevreleri de hatta AGÝT gözlemcilerini de rahatsýz etmiyor. Neden? Çünkü böyle bir seçim uygulamasý Ak Parti’yi vuran sonuçlar doðuruyor. Bölgelerde CHP ve MHP zaten yok, HDP’ye baraj geçirtme operasyonu da böyle bir seçim atmosferi ile netice verecekse “demokrasi tutkusu” adýna kim neden ses çýkartsýn ki?

PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde kantonlar kurmasý hükümet sorumluluðunu üstünde taþýyan Ak Parti dýþýnda kimsede alarm hissi uyandýrmýyor. HDP zaten PYD’yi destekliyor. Ama CHP ve MHP de garip bir sessizlik içinde. Sadece Hükümetin Suriye politikasýný acýmasýzca eleþtirince iþ bitti sanýlýyor. Medyanýn Hükümet karþýtý cenahýnda da öyle ahým þahým bir PYD eleþtirisine rastlanmýyor. Hatta Hükümetin PYD’ye yönelik tepkileri  bile yadýrganýyor. “Kuzey Irak’taki Kürt yapýlanmasýna önce tepki gösterdik, sonra can ciðer kuzu sarmasý olduk, þimdi neden PYD’ye tepki gösteriyoruz?” söylemi ortalýðý kaplýyor. “PYD’nin Kuzey Irak’tan baþka bir formatý olduðuna, olayýn PKK uzantýsý boyutuyla görülmesi gerektiði”ne kimse kafa yormuyor.

Oysa cümle alem PYD’nin PKK’nýn uzantýsý olduðunu, PYD bünyesinde savaþan kitlenin önemli bir kýsmýnýn “PKK mensubu Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý” olduðunu biliyor. PKK ise içerde hala silahlý varlýðýný sürdürüyor ve HDP’nin üzerinde bir vesayet oluþturuyor. Üstelik PKK’nýn silah býrakma sürecini, Suriye’de PYD’nin statü edinme politikasýna destek amacýyla askýya aldýðý da biliniyor. Bir þey daha: PKK’nýn, Suriye’deki geliþmeleri kendi ideolojik vesayetindeki Kürt milliyetçiliðini Türkiye’de geliþtirmek için kullandýðýný da, hatta Kobani olayýnýn HDP’ye oy taþýmak için nasýl istismar edildiðini de... Herkes biliyor.

Yine, Suriye’de oluþturulacak kanton sisteminin, uzun vadede Türkiye’ye taþýnmasý gibi bir hesabýn bulunduðu gerçeði de cümle alemin malumu.

Gariptir PYD’nin kontrolüne geçen bölgede ucu etnik-ideolojik arýndýrmaya kadar uzanan bir baský yönetimi oluþturduðu konusu da pek çok kimseyi rahatsýz etmiyor. Türkmenler, Araplar zaten tasfiye ediliyor, Araplar DAEÞ’çi olma damgasý yiyebiliyor, Türkmenler Türkiye’nin ajaný muamelesine tabi tutuluyor ve gariptir buradan da PYD’ye koruma zýrhý geçiriliyor.

PYD hakimiyetine geçen bölgelerde Barzani yanlýsý Kürtlerin bile göçe zorlandýðý bilgileri de pek çok çevrede PYD hassasiyeti oluþturmuyor. Hatta Türkiye’nin PYD karþýsýnda Barzani ile iletiþim saðlamasý bile tepkilere yol açýyor. Gariptir, PYD þu sýralar bir zamanlarýn gözdesi Barzani’yi bile sollayan bir þirinlik muskasýna mazhar kýlýnýyor.

Oysa PKK’nýn Doðu-Güneydoðu’da etkin olduðu bölgelerde kimlik kontrolü yapmaya baþladýðýný, vergi tarhettiðini, yol kontrolü yaptýðýný, bazý ilçelerde hendekler kazýp güvenlik birimlerinin intikalini önlediðini, bu yüzden PKK’nýn baskýlarýný kabul etmeye ancak kendisinde karþý koyma gücü de görmeyen üstelik devletin kendisini koruyacaðý umudu da sarsýlmýþ olan ailelerin (topluluklarýn mý demeliydim?) bölgelerin dýþýna göç ettiðini de, cümle alem biliyor.

Amerika þu sýralar DAEÞ’le mücadelede partner rolüne layýk gördüðü PYD’nin hamisi rolünde. Amerika’nýn bu tavrý da baþta PKK çevreleri olmak üzere, tüm Ak Parti muhalifi çevreler tarafýndan kutsanmýþ görünüyor. Öyle emperyalizm falan kimse hatýrlamýyor. Hatta “Üst akýl operasyonu” olarak nitelenen Amerikan projesine yönelik Ankara’nýn güvenlik zirvelerindeki mütalaalar, tedbir arayýþlarý tepki bile görüyor. Hiç kimseden “PYD üzerine kurgular” konusunda bir hassasiyet - tepki sergilenmezken, mesela Hükümet tedbir alacaksa “Topal gördek niteliðindeki Hükümet hiçbir müdahalede bulunamaz” yollu beyanatlarýn ardý arkasý kesilmiyor.

Neyi yaþýyoruz gelin siz cevaplandýrýn:

HDP, PKK, KCK, her ne ise bunlarýn aktörlerinin çok usta bir propaganda faaliyeti yürüttüðünü mü?

Ak Parti iktidarlarýnýn bölgede ayaðýna bastýðý  küresel odaklarýn Erdoðan’ý ve Ak Parti’yi Suriye’de kýstýrma hesabýný mý?

Ak Parti karþýtlýðýnýn - düþmanlýðýnýn, içerde Türkiye karþýtlýðýný bile normalleþtiren her kullanýma hazýr aptal bir psikoloji üretmiþ olduðunu mu?