Ýnsanýn yaþý ilerledikçe, karanfil kurusu gökler, güz rüzgarlarý, kutup yýldýzýnýn o soðuk uzaklýðý, gitmeye dair kýpýrdanýþlarý arttýrýyor ruhlarda. Gitmek... Annemin vefatýyla 'inna lillalhi ve inna ileyhi raciun' ibaresi çok aþina gelmeye baþladý bana: 'Allah içiniz, Allah'a dönücülerden...'' Ne büyük, hakikaten ne kadar da kudretli bir ifade...
Kimler geri dönerler mesela biraz düþünelim içimizde... Mesela geri dönecek olanlar daha evvel ayrýlmýþ olanlardýr, demek ki bir yerden ayrýldýk biz... Geri dönecek olanlar, gitmiþ olanlardýr, uzaklaþmýþ olanlardýr, mesafe koymuþ olanlardýr. Demek ki biz yaþadýðýmýz dünyaya, baþka bir yerden gitmiþ- geçmiþ olanlarýz, demek dünya, mesafe demek asli yurdumuzdan...
Geri dönenler; eve dönerler, memleketlerine dönerler, köye dönerler, ailesine dönerler, sevdiklerine geri dönerler. Demek ki dönüþ yapacaðýmýz yer, bilmediðimiz, tanýmadýðýmýz, yabancýsý olduðumuz bir yer deðil, içten içe baðlý olduðumuz, asli ikametgahýmýz olacaktýr...
Geri dönecek olanlar, aslýnda özleyenlerdir. Geri dönecek olanlar, dönecekleri yerin kapýsýnýn kendilerine asla kapalý olmayacaðýný umut etmektedirler, geri dönecek olanlar unutmayanlardýr. Geri dönecek olanlar hatýrlayanlardýr. Geri dönecek olanlar, aidiyetlerini, asli yurtlarýný, rabýtasýný, alakasýný, baðlantýsýný yitirmemiþ olanlardýr. Verdikleri sözü tutanlardýr...
Geri dönücüler, kulluk baðlantýlarý icabý, vakti saati gelince toparlanýp gideceklerdir. Geri dönücüler, Halýk'ýn emrine karþý gelemeyeceklerini bilirler, hani Rabbimiz gök ile yere, haydi gelin demiþti, haydi isteseniz de gelin, istemeseniz de demiþti de onlarsa isteyerek gelmiþlerdi... Dönüþ emri çýktýðýnda, geri dönücüler rotalarýný o emir kipinin istemine göre çevirirler. Geri dönücüler, o emir çýktýðýnda nereye ait olduklarýný gayet iyi anlayanlardýr.
Geri dönecek olanlar, aslýnda hasret çekenlerdir. Dünya sürgününden yorgun düþmüþ, dünya sürgününde mihnetlerin, hüzünlerin, koca koca insan öðütücü dünya deðirmenlerinin içinden geçmiþ, öðütülmüþ olanlardýr...
Geri dönücüler, dünyada iken ayrýlýktan sürekli þikayet edenlerdir. Geri dönücüler, kavuþmayý arzulayanlardýr. Tamamlanmayý arzulayanlardýr. Geri dönücüler, mesafeleri ve uzaklarý, dünyanýn tozlu yollarýný geride býrakanlardýr.
Geri dönecek olanlar, sabredenler ve göðüs gerenlerdir. Deðil mi ki dünyadayýz, hangimizin sabretmesi, göðüs germesi gerekmedi ki, dünya mihnetler diyarýdýr. Ýþte dönücüler, sabrýn sýnavýndan da geçmiþ olanlardýr. Geri dönecek olanlar, þükredenlerdir. Razý olanlardýr. Rahmetten maðfiretten umudu olanlardýr...
Geri dönücüler, zahmetli bir dünya hicretine çýkmýþ olanlardýr. Geri dönücüler, umutvar olanlardýr, onlar güzel karþýlanmayý Þan'ý Yüce Rahmet Sahibi Allah'tan dilemektedirler. Geri çaðrýldýðýmýza göre, kabul edildik, eve geri döneceðiz, tüm hatalarýmýza, eksiklerimize, açýklarýmýza, günahlarýmýza, kusurlarýmýza raðmen 'rahmeti gazabýný aþmýþ' Maðfiret Sahibi'nin huzuruna varacaðýz iþte derler. Aðlayarak, piþmanlýklarla, çok uzaktaki cennetlerin çayýrlarý kýpraþtýkça, 'biz böyle güzel kokular duymadýk hiç' derler...
Geri dönecek olanlar, sevinç gözyaþý dökerek Ev Sahibi'nin kapýsýnda, 'Buyur Allah'ým Buyur!'' diye sesleneceklerdir. Eller havada, kalpler çarpýntýlý, himaye umarak, inayet umarak, maðfiret umarak aðlayarak bekleþenlerdir...
Çünkü ayrýlýk, dünyaya düþmüþ -inmiþ olmaktýr, aðlayýþtýr, hasrettir, yolu kaybetmiþken fehmetmektir. Dünya ki unutkanlýk çölüdür, yalancý çarþýlarda, göz kamaþtýrýcý pazarlarda vakit geçirmektir, dünya uzaklara dalýp gitmektir.
Dünya, gitmektir. Ve ancak gidenler, döneceklerdir...