Rahat yok!

Galatasaray taraftarı, bu yıl rahat ve huzur içinde maç seyredemeyecek anlaşılan. Hafta boyunca sosyal medyada 3-4 farktan söz eden Sarı-Kırmızılılar, Konya karşısında gerçekten çok kötü oynayan, Drogba dışında hemen hemen bütün futbolcularının tel tel döküldüğü bir Galatasaray izledi.

Muslera, son haftalarda olmayacak goller yiyordu. Daha maçın 25. dakikasında resmen Konya’ya gol attırdı. İki kez Gekas’ı çalımlayan Muslera, üçüncü seferinde topu rakibe teslim etti. Gekas’ın verdiği pası da Recep boş kaleye gönderdi.

Sneijder’in maçın başında sakatlanıp çıkmasıyla Galatasaray’da bütün dengeler bozuldu, orta saha ile forvet arasındaki köprü yıkıldı. Sneijder’in ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu sanırım herkes anlamıştır. Golden sonra Galatasaray, çok cılız ataklarla Konya’nın üzerine gitti. İlk yarının son saniyelerinde Drogba sahneye çıktı ve skoru 1-1’e taşıdı.

Maçın ikinci yarısı, birinci yarıdan pek farklı değildi. Galatasaray gene Konya’nın üzerine gidiyor ama bir türlü aradığı golü bulamıyordu. Mancini, Umut’u alıp Aydın’ı sahaya sürdü. Aydın da nefis bir pasla Burak’ı gördü. Bu futbolcu da ligdeki 99. golünü Konya ağlarına yolladı.

Galatasaray, Türkiye Ligi’nde taraftarına oh dedirtecek, rahat maç izletecek oyun oynamıyor. Kopenhag karşısında izlediğimiz Galatasaray ile ligde oynayan takım arasında büyük fark var. Bunun en büyük nedeni 6+0+4 kuralı olabilir. Ama takım olarak Galatasaray, oyuna odaklanmakta büyük güçlük çekiyor. Öyle olunca da goller hep bireysel becerilere kalıyor.

Sabri’nin sol bekte oynaması, transfer döneminde Galatasaray’ın ne kadar yanlış işler yaptığını gösteriyor. Sabri, Milli Takım’da bir kez Norveç’e karşı sol bek oynamış ama başarılı olamadığından oyundan alınıp kulübeye oturtulmuştu. Mancini çaresizlik içinde kimi yakalarsa sol beke koyuyor. Ama keşke Sabri’yi yakalamasaydı!

Galatasaray, Kopenhag engelini aşabilir. Ancak bu yabancı sınırıyla, Fenerbahçe’yi yenmesi için dün gece oynadığı futbolun çok ama çok daha iyisini sergilemesi şart.