Rakamlar mı anlam mı?

2014’te Ramazan ile ilgili tüm dünyada 225 milyon twit atılmış. Ne garip değil mi, dijital çağda her şeyi ölçmeye çalışır hale geldi insanlık.

Bir yanıyla fazlasıyla komik zira manevi değerleri rakamlara dökmeye çalışmak beyhude bir uğraş. 

Diğer yanıyla da kültürlerin etkileşimi açısından faydaları olan bir çabadan söz ediyoruz.

***

Tüm dünyada Ramazan için 7,5 milyon ton hurma üretildiğini yazıyor uluslar arası medya 
kuruluşları. 

Ekonomik hareketlilik ya da rakamsal değerler söz konusu yine haberlerde.

Oysa Acve hurması Peygamber sevgisinden dolayı daha başka bir tattır bizim memlekette.

İmam-ı Bezzaz’ın anlattığı yanık hurma dalı hikayesinde başka manalar bulur insanlar, parasal değerlerden çok.

***

Grönland bu Ramazan’da 21 saat 41 dakika gün ışığı alacağı için orucun en uzun tutulduğu yer olarak geçmiş kayıtlara.

En kısa oruç ise 7 saat 30 dakikayla Şili’nin Punto Arenas bölgesiymiş.

Rakamlar, enlemler, boylamlar, güneşin doğuş ve batış saatleri...

Tüm bu hesaplamaları yapmak, işi tamamen rakamlara dökmek mümkün de arada 14 saat fark olsa bile insanların oruçlarını açtıklarında aynı huzuru duymalarını açıklayabilecek bir rakam yok.

Dijital çağ, uydu teknolojisi, rakamlar ve rakamların anlamını yitirdiği bir duygudan söz ediyoruz oysa...

***

Mekke Emiri Ramazan boyunca Mescid-i Haram’ı ziyaret etmek isteyeneler için 1600 otobüs tutmuş.

Bu otobüsler 5 milyon sefer yapacak ve yaklaşık 25 milyon Suudi vatandaşını taşıyacaklarmış.

Yolcu, sefer sayısı, kat edilen kilometre hesaplanabilir şeyler elbette.

Peki insanların iç huzuruna doğru yaptıkları yolculuk rakamlarla açıklanabilir mi? Açıklanamaz elbette.

Yaşadığımız çağ rakamları seviyor ama anlam her zaman rakamların önünde gidiyor...