Rakamlar ve oranlar: Eğilimin yönü

Kamuoyu yoklamaları, toplumdaki bazı eğilimleri göstermesi bakımından önemlidir. Gayet tabi soruların nasıl sorulduğu, kaç kişiye anket uygulandığı gibi değişkenler sonuçları etkiler. Ancak esas önemli olan, farklı zamanlarda aynı biçimde yapılmış kamuoyu yoklamalarının sonuçlarını karşılaştırmaktır, zira bu sonuçlar, eğilimi ortaya koyup nedenselliği açığa çıkarabilir.

Kamuoyu yoklamaları siyaseten tartışılabilir tabi. Ancak istatistiklerin tartışılması, muhtemelen daha ön açıcı olur. Örneğin IHS Jane’s 360 adlı kuruluş, 2007 yılından beri dünyadaki savunma harcamalarını izliyor ve her yıl rapor yayınlıyor. Dünyanın hemen her yerindeki basın organları da ortaya çıkan bu sonuçları ele alıp tartışıyor.

Bu yılki rapor, ilginç ve oldukça kaygı verici bir sürece işaret ediyor. İlgilenenler için, raporun adresi http://www.janes360.com/images/assets/323/33323/IHS_Jane_s_Defence_Budgets_-_End_Of_Year_Report_2013_-_Poland_Saudi_Arabia_Japan.pdf

77 ülkeyi kapsayan araştırmaya göre dünyadaki savunma harcamaları 2013 yılı itibarıyla 1.5 milyar dolara ulaşarak geçen seneye göre binde 6 artmış.

Artışı az bulup sevinmemek lazım. Zira 2008 ile 2013 arasındaki karşılaştırma, silahlanma eğiliminin nereye kaydığını gösteriyor.

Bölgeler                         Toplam harcama oranı

                                          2008 % 2013 %

Kuzey Amerika                      47         39

Asya                                     17         22

Rusya,Türkiye                        13        16

dahil

Doğu Avrupa, K. Afrika

Batı Avrupa                             15         15

Diğer                                       8           8

Rapora göre savunma harcamaları artan beş ülkeden dördü Ortadoğu’da bulunuyor. Bu bölgede en dikkat çekici iki ülke de Umman ile Suudi Arabistan. Bu iki ülke son iki yılda savunma harcamalarını % 30 oranında artırmışlar. Suudi Arabistan, bütçesinden savunmaya % 7-8 pay ayırırken, bu oranı % 13’e çıkarmış. Suudi Arabistan’ı anladık da, Umman’ın bu silahlarla kendini kimden korumaya yöneldiğini çözemedik. Tıpkı Körfez ülkeleri gibi, sürekli silah satın almakta.

Çin’in savunma harcamaları konusunda ABD’yi izleyen ikinci ülke olduğu biliniyor, 2013 yılı itibarıyla savunma bütçesi 139 milyar dolar. Asya’da savunma harcamaları artan diğer ülkeler ise, Vietnam, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, Endonezya ve en önemlisi Japonya. Çin korkusu, bu ülkeyi savunma harcamalarını artırmaya itmiş anlaşılan. Avrupa’da ise genel olarak, NATO bütçesi dahil, savunma harcamalarında düşüş var, oranın sabit kalmasına katkı sağlayan ülke ise Polonya. Bu ülkeyi de Rusya korkusu sarmış olmalı; Ukrayna belirsizliğinin ve NATO ortaklarının ‘biz değil, sen harca’ politikasının bu eğilimde etkisi olduğu düşünülebilir.

Rusya’nın ise NATO ile başedebilir düzeye gelmesi için modernizasyona gitmesi ve bunun için de şimdiki savunma bütçesini % 44 oranında artırması gerekiyor.

Konuyu ele alan bir makale, Batı dünyasının silahlanma konusunda emekliye ayrıldığını ifade etmiş. Zaman gösterecek. Ancak belki de batı, harcamalarını azaltırken etkinliği artırıyordur. Bu yolla boşu boşuna hantal yapılara para harcamıyor, Asya’nın parasını silahlara yatırmasını seyrediyordur. Ancak ortada çok büyük bir sorun var, zira savunma harcamaları artınca daha güvenli ortam yaratıldığına dair bir karine yok. Asya-Ortadoğu bu kadar silahlandığına göre, bu silahların kullanılma ihtimali de giderek artıyor.