Türkiye’nin sýnýrýndaki “tüm terörist unsurlara” karþý baþlattýðý Fýrat Kalkaný Harekatý’na iç kamuoyundan yüksek destek var. Marjinal bir kesim haricinde kimse, “bizin ne iþimiz var Suriye topraklarýnda” demedi. Sýnýrdan yaþanýlan sýzmalar bu ülkeye çok kanlý bir yýl yaþattý, Gaziantep’te yaþanýlan düðün katliamý bardaðý taþýran son damla oldu. Ýyi planlanmýþ, baþarýlý süren bir harekat. Kamuoyunun dikkati üzerinde, ordusunun, önceden ilan edilmiþ 95x45 km’lik alaný terörden temizlemesini, ÖSO ile birlikte fiili bir güvenlikli bölge oluþturmasýný bekliyor.
Harekatý dünya da kabullenmiþ görünüyor. TSK’nýn her açýklamasýnda altýný çizdiði gibi, Türkiye, uluslararasý hukuktan kaynaklanan meþru müdafaa hakkýný kullanýyor, kimsenin topraðýnda gözümüz olmadýðýný Cumhurbaþkaný Erdoðan, BM kürsüsünden tüm dünyaya duyurdu.
Suriye topraklarý üzerindeki askeri varlýðýmýz, Fýrat Kalkaný Harekatý’nýn önceden ilan edilmiþ sýnýrlarý içinde kaldýðý sürece, belli ki, yüksek basýnçla karþýlaþmayacaðýz ama bu ülkede vekalet savaþý yürüten iki devlet ABD ve Rusya’nýn manevralarý bizi, beklemediðimiz geliþmelere açýk hale getirebilir, dikkatli olmak zorundayýz.
Rakka-Musul küresel sorundur
Türkiye’nin Fýrat Kalkaný Harekatý, “ulusal güvenlik endiþesini” saðlama almaya dönük bir askeri giriþim, burasý tamam, zaten kimsenin de itirazý yok, fakat, iþ, Rakka-Musul hattýna dönüþecekse, orada durup düþünmek gerekiyor.
Üç yýla yakýn bir zamandýr, Ortadoðu’da güçler mücadelesi sürdüren devletlerin “bahane aracý” haline gelen DAEÞ’in bölgeden sökülüp atýlmasý için bu iki önemli kentin temizlenmesi gerekiyor, bu doðru ama bu sorun, bir sýnýr ülkesi olarak Türkiye’yi ne kadar yakýndan ilgilendirse de “küresel bir sorundur...”
Kimse, Türkiye’nin, Suriye-Irak coðrafyasýnda ABD desteðinde güçlendirilen PYD-PKK unsurlarýna karþý yüksek hassasiyetini, “madem o kadar hassassýn, geç ön cepheye, temizle oralarý” kýþkýrtmasýna dönüþtürmemeli...
Askerinin postalýný o topraklara deðdirmemek için vekil örgüt veya milis gruplarý kullanan ABD ile Rusya, belli ki, kendileri için uygun bir formülle DAEÞ’e karadan müdahale edecek bir güç arýyor.
Türkiye’nin, Fýrat Kalkaný Harekatý’nda, DAEÞ’in güçlü ve disiplinli bir ordu karþýsýnda kaðýttan kaplan olduðunu göstermesi de bölgeye dönük hesaplarda yüksek moral kaynaðý olmuþ durumda...
Ama... Oraya kadar...
Gelin, birlikte temizleyelim
Bu ülke, tam dört yýl, sýnýrýnda güvenlikli bölge kurulmasý gerektiðini, aksi halde, hem Suriye savaþýnýn hem de doðal sonucu olan mülteci krizinin önü alýnamaz hale geleceðini söyledi, sessizlikle karþýlaþtý!..
Çünkü hesaplar, savaþýn bir süre daha devam etmesi, bu arada Irak-Suriye’nin geriye dönülemez biçimde daðýlmasýna dayanýyordu. Þimdi yüzlerine karþý söylüyoruz, hepsi yere bakýyor: Türkiye, Irak-Suriye’nin toprak bütünlüðünün korunmasý ve bu topraklardaki kanlý trajedinin bir an önce sonlanmasýný isteyen tek devletti, yalnýz býrakýldý.
Býrakýn yalnýz býrakýlmayý, bir de, düzmece MÝT TIR’larý baskýnlarýyla dünyaya, DAEÞ’i destekleyen devlet olarak tanýtýlmaya çalýþýldý.
Bu deneyimlerden sonra, baþkalarýnýn Rakka-Musul planlarýna tek taraflý kararla dahil olmamýz mümkün deðildir. Sýnýrý açarýz, adam gibi getirirler en seçkin birliklerini, küresel bir koalisyon oluþur, içinde bizim de evlatlarýmýz yer alýr, gidilir, Rakka mý, Musul mu, neresiyse, hep birlikte temizlenir.
“Ben sana havadan destek vereyim” falan yok, benim yeteri kadar uçaðým var, býrak, bölgede ne kadar terör coðrafyasý varsa dümdüz edeyim, geçiniz...
Bu NATO ne iþe yarar?..
Bizim memlekette paralý adamlarýyla darbe planlamalarý yapmalarýndan daha önemli iþleri olduðunu NATO’ya net olarak anlatmamýz gerekiyor.Ya, Bosna-Kosova’da olduðu gibi bizimle birlikte harekete geçip bu küresel sorunu halledeceðiz, ya da, týpký Birleþmiþ Milletler gibi “varlýðý tartýþýlýr hale gelecek...” Yoksa, NATO’nun tek iþi, Avrasya coðrafyasýnda Rusya ile bilek güreþiyapmak mý?
Tekrar ediyorum: Rakka-Musul meselesi “küresel sorundur”, otursun NATO ile Rusya bir masaya kendi yarattýklarý bu DAEÞ belasýný kökünden nasýl hallederler konuþup, anlaþ
sýnlar.
Sýnýrýmýz “meþru güçlere” açýk...
Bekleriz efendim...