Ramazan ikliminde sinema

Ramazanýn þu akýp gitmekte olan asude zamanlarýnda, gündelik hayatýn veya sýnýrlarý zorlanan hayal dünyasýnýn kurmaca aleminde iki farklý ruh halini yaþantýlýyoruz daha çok. Ramazanýn geriye duran, insaný tefekküre sevk eden, bazý hazlarý arka plana iten, fiziki hareketleri yavaþlatan o biricik haliyle sinemanýn hareketten müteþekkil yaþamý tekrar temsile dayanan anlatým kabiliyeti çoðu zaman farklý yollara çýkýyor. Sinema kavramýný görsel medyaya doðru biraz daha geniþleterek bakacak olursak, televizyon ve internet ekranlarýnda akan onlarca dizi ve çok deðiþik tabandaki hareketli görüntüler ise, Ramazanýn va’zettiði durup düþünmeyi ve varoluþu muhasebe etmeyi öngören hasletleriyle çok zayýf bir çizgide uyuþuyor. Ýnsan zihninden ve elinden çýkma her sanat çalýþmasýnda olduðu gibi bu sahada da insanýn yapabileceklerinin olumlu manada çok gerisinde bir performansla karþý karþýya kalýyoruz.

***

Ýnsan sanýrým kendi varoluþ sebebinin hikmetine pek varamýyor ve adeta elindekilerle yetinerek, sadece o dünyaya demir atarak ve dýþ dünyayý o menfezden görerek tasvir ve temsil etme yolunu yeðliyor. Bu durumda da beþ duyudan meydana gelen bir hayat alanýnýn unsurlarý cinsinden hikayelerini anlatmaya baþladýðýnda, hakikatin bütününü oluþturan fizik ve metafizik þartlarýn bütüncül duruþundan ve bakýþýndan beri kalýyor. Gerçeði ve dolayýsýyla gerçekçiliði ortaya koyduðunu vehmeden birçok tavýr alýþ ise, hakikatin mahiyetini ifade etmekten ve duyumsatmaktan malul kalýyor. Ýnsan kendine bahþedilen bu muazzam cevherle yine kendi sorunlarýna, açmazlarýna, týkanýklýklarýna çare bulmaktan, deðiþik yollar göstermekten aciz bir hale geliyor.

O zaman bütün tavýr ve söylemlerimizi gözden geçirdiðimizde, yaptýðýmýz tercihlere baktýðýmýzda, girdiðimiz yollarý yeniden deðerlendirdiðimizde, yapabileceklerimizin biraz bayaðý gerisinde olduðumuzu görebiliriz. Sinemanýn muazzam potansiyel anlatý gücünü insanlýk için bir selamet ve düze çýkýþ anlamýnda, estetik duyarlýlýktan taviz vermeden kurguladýðýmýzda ve iþlerliðe soktuðumuzda, kendimize, topluma ve tüm dünyaya nasýl bir esenlik sunabileceðimiz ihtimalini bile düþündüðümüzde tüylerimizin ürperdiðini hayal etmemek mümkün deðil. Bugün bütün insanlýða en rahat bir þekilde ulaþan yegane anlatým yollarýndan biri olan sinemanýn bu gizil gücünün farkýnda olarak, onun aþkýn olana açýk farklý katmanlarýnýn sunacaðý muhteþem görsel ve iþitsel imkanlarýyla insan ruhunun en su geçirmez levhasýna bile hitap edebileceðini tahayyül etmek insanlýk için büyük bir imkan sunma anlamýna gelecektir. Varlýðýn olabildiðince sebeb-i hikmetine varan büyük yönetmenler bu duyarlýlýkla donanmýþ ve alemi o gözlerle seyreder, dahasý temaþa eder olmuþlardýr. Her zanaatýn pirleri olduðu gerçeðinde buluþtuðumuz gibi, sinemada da bazý þeylerin farkýna varan kiþiliklerin aldýðý mertebe, onlarýn eserleriyle karþýlaþmýþ insanlarý da o mertebe yolunda besleyecek, yükseltecektir. Bu halkalarýn çoðalmasýnýn neticesi ise bütün bir insanlýk için bir felahýn neþet etmesi manasýna gelecektir.