Aþýrý sýcaklar ve uzun gündüz saatleri içinde bulunduðumuz mübarek Ramazan ayýnda oruç tutmayý güçleþtiriyor, þüphesiz. Bu dönemde uzun süren susuzluk ve açlýða baðlý olarak vücutta oluþabilecek deðiþikliklere dikkat etmek gerekiyor. Özellikle sahurda gün içerisinde acýkmamak, iftarda ise gün boyu açlýðýn verdiði uyarýyla kontrolsüz bir þekilde fazla yemenin ilerleyen saatlerde verebileceði rahatsýzlýktan kaçýnmak için hafif yiyeceklerin kontrollü bir þekilde tüketilmesi gerektiði vurgulanýyor. Ancak kontrol ne derecede mümkün? Oysa bazý basit önlemler gerek oruç sürecinin gerekse oruç dýþýnda kalan zaman diliminin daha rahat geçirilebilmesine yardýmcý olabiliyor.
Eski kaynaklarda rezene bitkisinin yapraklarýnýn oruç tutanlarda açlýk hissini köreltmek amacýyla özellikle yoksul halk tarafýndan kullanýldýðý notu dikkatimi çekti. Ülkemizde rezene bitkisinin tatlý varyetesinin toprak üstü kýsýmlarý özellikle Ege’de halk arasýnda ‘arapsaçý’ adýyla sevilen bir sebze. Böreði, et yemeði, yumurtalýsý, kavurmasý çeþit çeþit yemeði yapýlýyor. Avrupalýlar da çorba, et ve balýk yemekleri, salata ve turþulara lezzet vermek amacýyla yapraklarý ve gövdesini kullanýyor. Rezene yapraklarýnýn açlýk hissini ne derece körelttiðine dair bilimsel bir bulgu yok ama yapýlan bilimsel çalýþmalar rezene meyvelerinin sindirim sistemi üzerindeki spazm giderici etkisini deneysel olarak da ortaya koyuyor.
AÐRI KESÝCÝ ETKÝSÝ DE VAR
Rezenenin bilhassa sindirim sisteminde düz kas tabakasýný gevþetmesine baðlý olarak sindirime yardýmcý olduðu, midedeki gerginlik ve ekþime gibi þikayetlerin giderilmesini saðlayabildiði bildiriliyor. Dolayýsýyla iftardan sonra rezene çayý içilmesi tüm gün boyunca kasýlmýþ olan midenin rahatlamasýný saðlayacak, bu suretle iftarda yenilen yemeklerin daha kolay sindirilmesine fayda ederek mide ve baðýrsaklarda rahatsýzlýk verecek gaz oluþumunun engellenmesine yardýmcý olabilecektir.
Diðer taraftan rezene meyvelerinin aðrý kesici ve iltihap giderici etkisi üzerinde yürütülen bazý deneysel çalýþmanýn sonuçlarý da dikkatimi çekti. Deney hayvanlarý üzerinde yürütülen çalýþmalarda belirgin aðrý kesici, iltihap giderici ve antioksidan etkileri gözlenmiþ. Sulu özütünün gerek akut ve gerekse kronik aðrý modellerinde etkili olduðu ve nitrik oksidi baskýlamasý nedeniyle migren aðrýlarýnýn önlenmesinde yararlý olabileceði bildiriliyor. Bu bakýmdan sahurda çay halinde içildiðinde midedeki gün boyu oluþabilecek kasýlmalarýn yaný sýra baþ aðrýsý ve diðer tip aðrýlarý önleyebileceðini, en azýndan hafifletebileceðini düþünüyorum.
KAYNATMADAN HAZIRLAYIN
Oruç tutanlar için yararlý olabilecek bitki çaylarýndan biri de papatya çayý. Mayýs papatyasý ya da Alman papatyasý çiçeklerinin mide-baðýrsak kasýlmalarý, þiþkinlik, gaz þikayetlerini giderici ve sindirime yardýmcý etkileri bilimsel olarak da ortaya konulmuþtur. Bu etkiye sahip bileþenlerinin flavonoitler (apigenin ve glikozitleri) ve uçucu yað bileþenleri (alfa-bisabolol) olduðu düþünülmektedir. Bu nedenle, papatya çayýnýn etkisini kaybetmemesi için hazýrlarken kesinlikle kaynatýlmamalý. Sahurda ve iftarda yemekten sonra içilmesi sindirime yardýmcý olacak ve midenin rahatlamasýný saðlayacaktýr. Hatta rezene çayýyla birlikte daha iyi bir etki saðlanabilir. Demliðe ya da kapaklý bir fincana birer poþet rezene ve papatya koyup üzerine taze kaynatýlmýþ su ilave edilerek aðzýný kapattýktan sonra 10 dakika beklenilmeli ve þeker ilave edilmeden içilmeli. Papatyanýn sindirim sistemine etkili bileþenleri olan flavonoitlerin hafif yatýþtýrýcý özelliði bulunduðundan içilen çayýn sahurdan sonra gece rahat uyunmasý ve gündüz ise daha rahat bir oruç süreci geçirilmesinde önemli katkýsý olabilecektir.