Dünya üzerinde, derin devlet, devlet operasyonlarý üzerine çekilmiþ en baþarýlý dizi 24’tü. Her bir bölümü 1 saat olan, her sezonu 24 bölüm yani 1 günde olup bitenleri anlatan bir diziydi 24. Bana göre þiddet-akýl iliþkisi açýsýndan da en önemli örneklerden birisiydi. 24’ün tüm dünyada patladýðý, telefon zillerinin dizideki anti-terör birimi CTU’nun telefonlarý gibi çalmaya baþladýðý, Jack Bauer karakterinin herkes tarafýndan tanýnýr hale geldiði dönemde dizide kontrollü bir þiddet vardý.
Ana karakter Jack Bauer ilk 24 bölümde sadece 13 kiþiyi öldürmüþtü. Yani üç aþaðý beþ yukarý her 2 bölümde bir ceset çýktý. Dizi yükseldikçe þiddet sarmalý arttý, son sezonun ortasýna geldiðimizde ölü sayýsý 67 falan olmuþtu.
Cnbc-e’nin elinde reytingler vardýr, tahminen ölü sayýsý arttýkça dizinin Türkiye reytingleri de artmýþtýr ama sonuçta 24 Amerika’da bitti zira eklenecek þiddet kalmadý. Bizim seyircimiz Cüneyt Arkýn’ýn Malkaçoðlu serisi filmlerinden beri normal kahraman karakterlerine pek alýþýk deðildir. Bir yumrukta beþ kiþiyi devirmeyen, bir kurþunla 2 adamý indirmeyen kahraman kahraman demeyecek hale geldik neredeyse.
***
Star Tv’nin yeni dizisi Reaksiyon’da Oðuz Yüzbaþý’nýn bordo bereli arkadaþýnýn intikamýný almak için Mossad ajanýnýn evini basmasý, güvenliði saðlayanlarý darmaduman ediþi ve sonunda infazý gerçekleþtirdiði sahneyi izlerken geldi bunlar aklýma. Hah dedim, Reaksiyon þifreyi çözmüþ, bu dizi tutar, karþýsýnda Karadayý olsa bile batmaz dedim. Sonra duygusal sahneler sonra bordo berelilerle eðitim de gören Ýbrahim Çelikkol’un sahneleri, harman tamam gibi.
Çatýþma sahneleri çekmek zordur, Reaksiyon genellikle standart üstü gitmiþ ama fazla poz kesilen sahneler de yok deðil. Herkesin algýsý farklýdýr ama Baba serisinin son filminde hemen hemen ayný saatte gerçekleþtirilen infazlarý bir hatýrlayýn lütfen. Konuþma deðil ani reaksiyonlar vardý.
Bizde nedense iþletilmez bu anlayýþ... Ezel’de Ramiz Dayý’nýn vurulduðu ve sonra öldüðü çatýþma sahnesini hatýrlayýn. Klasik müzik eþliðinde, slow motion çekilmiþ bir sahneydi ve etkilenmemek mümkün deðildi ama hayatýn akýþýna da uygun deðildi...
***
Bir yanýyla zor bir dizi reaksiyon. Arada çay almaya mutfaða gitsen sonrasýný anlamakta zorlanabilir insan ama seyirci çay almaya gider mi sorusunu da sormak lazým, ilk bölüm iyi sinyaller verdi... Kendi adýma, içinde akýl oyunu olan, çoðu karakterlei seyirciye gel-git’ler yaþatan, acaba mý dedirten iþleri severim.
Hesap içinde hesap olan senaryolar ya yorar ve býktýrýr ya da nefes keser. Ýkinci bölüme kadar olumlu izlenimlerle bir virgül koyalým. En zor bölüm ikinci bölümdür ya, ondan sonra bir daha konuþuruz...