Konum TBMM’de kabul edilen, Cumhurbaþkaný’nýn önüne giden internet yasasý.
Yasaya muhalif olduðumu söylememe gerek yok ama temel eleþtirim zaten bu tür sýnýrlamalarýn çok ama çok kýsa bir sürede teknoloji tarafýndan aþýlacaðý ve yasa koyucunun da, orta hatta kýsa vadede abesle iþtigal etmiþ olmak gibi bir yanlýþa düþeceði.
Gelelim meselenin siyasi boyutuna, bunu da AK Parti için çok önemsiyorum.
12 Eylül 2010 referandumu öncesi Sezen Aksu referandumda evet oyu kullanacaðýný açýkladýðýnda CHP içinden bazý arkadaþlar Sezen Aksu’yu “sazan” tabirini tercih ederek, muhtemelen kafiye yaptýðýný düþündüler, çok sert eleþtirdiler.
Ben de, görüþme olanaðým olan bazý CHP’li arkadaþlara CHP’nin Sezen Aksu ile kavga ederek hiçbir yere varamayacaðýný söylediðimi hatýrlýyorum.
Nitekim ve netekim, 12 Eylül referandumu yüzde 58’ile geçti.
Sezen Aksu çok özel bir sanatçý, toplumun yaklaþýk her katmanýnýn beðenisi arkasýnda.
Daha afilli bir ifade kullanmam gerekir ise, ortanca ya da medyan seçmen Sezen Aksu’yu çok beðeniyor, çok seviyor.
12 Eylül referandumu ile ilgili araþtýrma yapan bir kamuoyu araþtýrma þirketi o günlerde, saha çalýþmasýna gerek kalmaksýzýn, Sezen Aksu’nun pozisyonu ve CHP’nin tepkisinden kalkarak sonuçlarý çok net öngörebilir idi.
Þimdi de gündemde bir internet yasasý var.
Yasanýn içeriði sansür getiriyor mu, getirmiyor mu, bu detaya girmek istemiyorum ama yasanýn oluþturduðu algýnýn çok hoþ olmadýðý ortada.
Yasayý gündeme getiren, TBMM’de bu yasanýn geçmesi için oy kullanan kiþilerin, milletvekillerinin yaþ ortalamasý kaçtýr, bunu da bilemem ama Türkiye’de seçmen niteliði kazanmýþ, 18-30 yaþ arasý diyelim, çok büyük ve belirleyici bir nüfus var ve bu nüfusun internet ile iliþkisi, daha da önemlisi algýsý, muhtemelen TBMM’deki AK Parti milletvekillerinden epey farklý.
Bu yazýyý yazdýðým saatlerde ekranlarda Demet Akbað’ýn söz konusu internet yasasýyla ilgili çok sert eleþtirilerini görüyorum.
Demet Akbað da, belki Sezen Aksu düzeyinde, toplumun her kesiminin beðenisini, sevgisini kazanmýþ bir sanatçý.
Bilebildiðim kadarýyla da Demet Akbað öyle Levent Kýrca gibi biri de pek deðil.
Þayet Demet Akbað bir yasaya karþý bu kadar sert tavýr alýyor ise, AK Parti’nin bu meseleyi iki deðil, yirmi iki kere, teknik nedenlerden deðil, siyaseten düþünmesi gerekiyor.
Bu satýrlarý yazarken Demet Akbað’ýn bu konulardaki muhtemelen pek de olmayan otoritesine, bilgi birikimine falan gönderme yapmýyorum.
Demet Akbað da, týpký Sezen Aksu gibi, ortanca ya da medyan seçmene çok yakýn bir sanatçý.
Levent Kýrca, Müjdat Gezen gibi sanatçýlarýn medyan seçmenle iliþkileri ise çok daha mesafeli.
Bu tür sanatçýlarýn, Aksu’nun, Akbað’ýn siyasi konulara yaklaþýmý kitle partileri için mutlaka bir kerteriz oluþturmalý.
Aklýma 1973 seçimleri öncesi Orhan Gencebay’ýn Ecevit’e verdiði destek geliyor, malum, CHP o seçimlerden birinci parti çýkmýþ idi.
Bu yazým bir yasa içeriði eleþtirisi deðil, bu konuda görüþüm malum, siyaseten, Demet Akbað üzerinden, popüler bir sanatçý üzerinden bir hatýrlatma yapmak istedim sadece.