Referanduma doðru-11 Bir uyarý

Siyaset iþi, her þeyden önce enerjik biçimde temas kurma, temas etme iþidir. Reel siyaset pratiði göstermiþtir ki, halkla çok enerjik þekilde temas kurulmadan istenilen siyasi sonuçlarý üretme imkaný doðmuyor. Seçim ya da referandum gibi süresi sýnýrlý siyasi çalýþmalarda istenilen sonuçlarý almak ancak sýk, sýký ve açýk bir zihinle yapýlan saha ve alan pratikleriyle mümkün olabiliyor.

Bugüne kadar yapýlan bütün seçimler ve referandumlar elbette çok önemli ve çok da deðerliydiler; ama cumhuriyet tarihine bakýldýðýnda bu referandum, doðuracaðý siyasi sonuçlar bakýmýndan galiba en önemlisi derecesindedir. Türkiye ilk kez sivillerin eliyle devlet yapýlanmasýnýn idari ve siyasi yapýlarýný reforma tabi tutarak deðiþtirmeyi arzuluyor.

16 Nisan tarihi bu kadar büyük tarihsel ve siyasal öneme sahipken, bu tarihi dönemece uygun, bunun hakkýný veren bir çaba, bir çalýþma ve bir atmosfer henüz yaratýlabilmiþ deðil. Devlet erkini yeniden yapýlandýracak bu referanduma, maalesef gereken ehemmiyet sanki verilmiyor. Siyasi motivasyonu son derece düþük bir çaba ve çalýþmayla, korkarým, istenilen siyasi sonuçlarý üretmek pek mümkün olmayabilir. "Armut piþ aðzýma düþ" mucizesine bel baðlamak doðru bir tutum deðildir.

Herkes çok iyi bilir ki, Ýstanbul’un nabzý þaþmaz biçimde her zaman bütün Türkiye’nin nabzýný belirlemiþtir. Ýstanbul’a hakim olamayan bir siyasi güç, Türkiye'de istediðini yapabilecek siyasi güç ve kudrete eriþemez. Ýstanbul çok önemlidir ve ben Ýstanbul’un ayak izlerinden referandum adýna pek emin olamýyorum. Bu kez Ýstanbul bu sessizliðiyle beni ürkütüyor.

Aslýnda Ýstanbul bu sessizliði bozacak bir irade, bir ivme, bir motivasyon arýyor demek pek yanlýþ olmaz. Ýstanbul’un sesi de sessizliði de, çok iyi bilinir ki, bulaþýcýdýr. Ýstanbul’un bu rehavetini doðrusu ben pek hayra alamet olarak deðerlendiremiyorum. Umarým yanýlýyorumdur. Umarým içgüdülerim yanýlýyordur. Ama açýkça söylüyorum sezgilerim huzursuz. Hem aklým kaygýlý hem de sezgilerim huzursuz.

Daha önceki seçim ya da referandum çalýþmalarýnda Ýstanbul’da dað taþ herkes ayaklanýr ve karýnca misali hummalý bir çalýþmanýn altýna imza atýlýrdý. Kadýnlar, erkekler, gençler hemen herkes ýþýltýlý bir inançla çalýþýrdý. Çalýnmadýk kapý býrakýlmazdý. Herkese gidilir, herkesle temas kurulur ve bu çabanýn sandýklara yansýmasý saðlanýrdý.

Ne medya üstünde güçlü ve belli amaçlara odaklanmýþ bir kampanya var, ne de sokaklarda baþ döndüren hareketlilik. Kampanya sanki bilerek istenerek düþük yoðunlukta sürdürülen bir stratejik çalýþmanýn parçasýymýþ gibi duruyor. Bu gerçekten böyle midir? Bu durum planlanmýþ bir kurgunun ürünü müdür? Doðrusu elimde bu soruyu olumlayacak bir bilgi yok.

"Nasýl baþladýðýmýz önemli deðildir, önemli olan nasýl bitereceðimizdir"deniliyorsa, buna karþýlýk benim söyleyecek sözüm yok.

Bu yazýnýn amacý birilerini birilerine þikayet etmek deðildir. Bu yazýnýn tek amacý var o da bir gönüllü dostun yol yakýnken yapmak istediði uyarýdýr. Önü de budur arkasý da.