Galatasaray Kulübü divan toplantısında Ekrem İmamoğlu propagandası yapıldı. Adamın teki çıktı açık açık asırlık kulübü CHP’nin kampanyası için kullandı. Bir Allah kulu da çıkıp “sen n’apıyorsun hemşehrim” demedi. Bir de sanki baskı iklimi varmış gibi divan başkanı, “Aman son divan toplantımız olmasın” falan gibi saçma sapan laflar etti. Arkadaş sizin son divan toplantınız olabilecek bir iklim olsa ağzınızı açıp da koskoca kulübü CHP’nin kuyruğuna takacak bu lafları edebilir miydiniz? Bak o laflar söylendi, salon alkış kıyamet yıkıldı. İçlerinde “Reis için ölürüm” diyenlerin de olduğu koca koca Galatasaraylı abiler, çıkıp da tek kelime tepki gösterdiler mi? Yarın benzer bir şey Beşiktaş kongresinde de olacak. Bekleyin göreceksiniz. Ama çıkıp da; “Ben de AK Partili bir GS taraftarıyım ben de MHP’li bir Fener taraftarıyım” demezseniz, yarın daha garip manzaralarla karşılaşmanız kaçınılmaz olur, söyleyeyim.
TRT 1’de yayınlanan ‘Payitaht Abdülhamid’ dizisinin tanıtım videosunda çok tartışılacak bir ifade geçiyordu.. “Yanımızda yöremizde su verdiklerimiz diken olmaya meyletmişlerse sonunda mutlaka budarız!..” Söz Cennet mekan Abdülhamid Han Hazretlerine mi ait yoksa senaryoya anlam bütünlüğünü bozmayacak şekilde eklemlenmiş bir ifade mi bilemiyorum. Sahiden denk mi gelmiştir yoksa dizi üzerinden güncel politik mesaj mı verilmektedir, bu konuda da bilgim yok. Fakat sözün birilerini hoplattığı ortada.“Bu işler FETÖ işlerine benziyor” diyeni mi ararsınız, TRT’yi bu dizi üzerinden vurmaya çalışanları mı... Üstelik bunlardan biri Fenerbahçe’ye yapılan şike kumpasını (bugün hâlâ) yerinde bir operasyon olarak savunan ve “o kupa muhakkak buraya gelecek” diyen bir eski Trabzon vekili diğeri ise yazarlık hayatının en verimli dönemini FETÖ’nün kumpas belgelerinden yaptığı kitaplarla geçirmiş biri. Merakım şu; bu söz bir dizide geçtiği için mi bu kadar heyecanlandı bazıları. Yoksa budama vaktinin gelmiş olması dillendirilince, karar vermek zorunda kalacakları için mi kaçıyor uykuları. Bir şey daha. Yanlış yerde söylenmiş olması sözün doğruluğunu tartıştırır mı peki?
Yüzlerce şarkıcı, oyuncu, komedyen, hokkabaz aynı anda bir politik pozisyon aldılar.“Bizim yerimiz 23 Haziran seçimleri sürecinde Ekrem İmamoğlu’nun yanıdır” dediler. Ki bunda hiç bir sakınca olmadığı gibi kendi içinde tutarlı olduğunu da söylemem lazım.Ne yani Cem Yılmaz’ın AK Partili olduğunu mu zannediyordunuz? Sadece birileri “Erdoğan’dan yana” duruş ortaya koyduğunda, “sanatçı dediğin tarafsız olur arkadaş” deyip parmak sallayanların şimdi İmamoğlu için propaganda yapmaları tartışma konusu. Ama o kadar da olur. Nitekim beni bu “her şey çok güzel olacak” etiketiyle twit atanlar çok da fazla ilgilendirmiyor. Bir celebrity tayfası böyle pozisyon alırken karşılarında bir tek Tuğba Ekinci’nin olması. İyi de Yılmaz Erdoğan’ın muadili Tuğba Ekinci midir? Nerede Ajda Pekkan? Nerede Sibel Can? Nerede Orhan Gencebay? Nerede Fuat Güner? Nerede Zerrin Özer? Başı ağrıdığında soluğu Külliye’de alan sanatçılar nerede? Twit atsınlar demiyorum. Pek çoğunun belki twitter hesabı bile yoktur. Ama mesaj verebilecekleri diğer kanallar açık… Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener ahlaksızca linç ettiğinde Erdoğan’ın göğsünü siper ettiği bu sanatçılar nerede arkadaş? “Biz İmamoğlu lehine twit atmadık ama” deyip çıkacaklar mı işin içinden? Yine Erdoğan’ın iftarında selfie yarışına girmeye devam mı edecekler?
