Fenerbahçe ve Beþiktaþ; þampiyonluk yolunda baþbaþa kalmýþ pozisyonlarýný, elbette rekabet unsurlarýyla sürdürecektir. Ama iþin içine, kural dýþý hevesler, projeler, taktikler ve çelme takma fýrsatlarýný kollama içgüdüsü girdiðinde; iþin adabý, namusu ve raconu bozuluyor.
Mesela, Aziz Yýldýrým’ýn ertelenen G.Saray-F.Bahçe mücadelesinin, “Beþiktaþ maçýndan sonra” imasýyla oynanmasýný kendi istediði tarihe yönelik manipüle etmeye çalýþmasý, hoþ kaçmadý. Kimileri “Böyle bir çabasý yoktu, temennisi vardý” dese de, yarattýðý mide bulantýsý geçmedi.
Ýki rakip de, olasý bütün rekabet fýrsatlarýný elbette deðerlendirme hakkýna sahiptir ama; dürüst koþullar olmazsa olmazdýr. Sað gösterip sol vurmaya kalkmak, Ali Cengiz oyunlarý oynamaya yeltenmek, federasyonu/medyayý/kamuoyunu ne pahasýna olursa olsun etkilemek, dürüst olmasý gereken bu oyunu çamur güreþine döndürür.
Oluþacak her fýrsatý; legal-illegal... Mantýklý-mantýksýz... Ahlaklý-ahlaksýz... Haklý-haksýz diye ayýrt etmeden kabullendiðinizde ve üstelik silah olarak kullandýðýnýzda, yaptýðýnýz iþ spor olmaktan çýkar... Rekabet olmaktan çýkar... Adil olmaktan çýkar... Sonunda güzel olmaktan da çýkar!
***
Çok eskiden, üç büyükler arasýndaki bir derbi maçý gelip çattýðýnda; biri çok sayýda sakatlýðýn getirdiði çaresizlik içinde kývranýrken, öbürü “Dilerseniz maçý baþka bir tarihe erteletelim” jestinde/nezaketinde/dostluðunda bulunurdu. O güzel günler elbette çok gerilerde kaldý. Ama günümüzün acýmasýz þartlarý içinde bile, “Rakibi anlama” nezaketini gösterebilecek fýrsatlarýmýz çok þükür var. Fakat ne yazýk ki, bu incelikten yoksun kalmanýn derin acýsýný yaþýyoruz. Fýrsat var, niyet yok!
Beþiktaþ ve F.Bahçe, birlikte þampiyonluða doðru koþarken; adil yarýþma terbiyesi içinde olmalýlar. “Ne pahasýna olursa olsun þampiyonluk” hýrsý, iyi bir þey deðildir. Hep “Hak eden kazansýn” deriz ama, çelme atmaktan da geri kalmayýz. Çeliþki burada!