Reklamcının fendi diktatörü nasıl yendi!

Pablo Larrain’ın bol ödüllü, heyecan ve ibret dolu politik dönem filmi No, kaçırılmayacak bir seyirlik.

SONUNU bildiğiniz olaya odaklı bir filmi merakla, ilgiyle, heyecanla, tarzını, oyunculuğunu, diyaloglarını, sanat yönetimini takdir ederek izleyebiliyorsak fazla tartışmaya gerek yok: İyi bir film olmalı! Şili sinemasının en önemli temsilcilerinden Pablo Larrain’in No’su iyi bir film.

No, Şili’nin yakın tarihinde bir dönüm noktası olan gerçek bir olayın gerçek kahramanları üzerine kurulu. 1988’de Allende’ye darbe yaptıktan sonra ülkenin başına çöreklenen diktatör Pinochet bir plebisit yapmaya karar verir. ‘Kaybettiği’ binlerce insana, acımasız işkencelerine rağmen göreve devam etmek için Şili halkının desteğini arar. İnsanların yüreklerine korku saldığı için zaten yeterince oy potansiyeli vardır, şiddet yüzünden sinmişlere bir de sistemden beslenen kodamanları ekleyin...

Gelin görün ki bu plebisit Pinochet’nin umduğundan farklı bir gidişat izledi. Pablo Larrain o gidişatı değiştiren başaktörün öyküsünü anlatıyor No’da.“Hayır” diyen tarafın kampanyatörlerinin bakış açısından bir belgesel izlediğinizi varsayabilirsiniz! Tabii ki dramanın böyle durumlarda merak ve heyecan unsuru ekleyen çatışmasıyla, kişiliklerinin duygusal derinliğiyle, sonucu bilinen bir halk oylamasına renk katma ve izleyicinin ruh haline ve düşüncelerine etki etme avantajı var. Hele bir de yazarı Şili’nin en tanınmış edebiyatçılarından, film uyarlamaları çok güzel sonuçlar veren Ateşli Sır ve Postacı’nın yazarı Antonio Skarmeta olursa!

SEYİRCİYİ YAKALIYOR

No, diyaloğa dayalı bir film bu yüzden ama kesinlikle teatral değil. Filmografisinde henüz hiç vasat görmediğimiz her biri birbirinden özgün üç filme (Fuga, Tony Manero, Post Mortem )  imza atan Pablo Larrain, No’da dönemin ruhunu yansıtan bir görüntü yönetimiyle izleyiciyi kıskıvrak yakalıyor. Görüntü yönetmeni Sergio Armstrong ile diğer filmlerinde de olumlu sonuç veren çalışmasını sürdürüyor. 

Genç ve fırlama reklamcı Rene Saavedra’nın muhalefetin güçbirliğiyle giriştiği kampanyayı kabul edince ülkenin makus talihi kadar özel hayatı da bir sekteye uğruyor. No, Şili’deki siyasi mücadelenin yanı sıra iki reklamcının mücadelesine de dönüşüyor. Saavedra’nın, sermaye sahibi olduğu için muhtemelen her daim ‘eski rejim’in adamı olan, bu yüzden devrim öncesinde de darbe sonrasında da statükocu olan patronu da “Evetçiler”e danışmanlık yapıyor. 

Solcu ana babanın çocuğu olan Saavedra, yaşadığı acılar için onları suçlamasına ve muhtemelen inadına reklamcı olmasına; karısı da aynı yolun yolcusu olduğu için kendi çocuğu onun çektiklerini çekmesin diye uğraşmasına rağmen, demokrasinin bu zayıf umudunu körüklemekten kendini alamıyor. Başka konformist gibi görünse de vicdanlı bir insan olarak, hiçbir şey değilse bile çocuğunun geleceğini düşünüyor...

Görsel açıdan seksenli yılları çok iyi betimleyen filmin bir başka ilginç tarafı da propagandanın ve reklamın ne olmadığını anlatabilmesi... Kendi taraftarlarını değil kararsızları, müteredditleri ikna edecek, korkaklara bunun bir oyun olduğunu gösterip onları kabuklarından çıkaracak doğru propaganda yapan bir adam olarak Saavedra’nın portresini çiziyor. Gael Garcia Bernal de onu hakkıyla canlandırıyor. Filmin bütün oyuncuları gayet başarılı.

FİLMİN KÜNYESİ Yönetmen: Pablo Larrain Senaryo: Pedro Leirano Görüntü: Sergio Armstrong Oyuncular: Gael Garcia Bernal, Alfredo Castor, Antonia Zegers, Luis Gnecco, Marcial Tagle, Nestor Cantillana, Jaime Vadell, Pascal Montero