Ýstanbul 7-8 Ekim tarihlerinde Uluslararasý Canlandýrma Günleri’ne evsahipliði yapmaya ve canlandýrma sanatýnýn Fransýz ustalarýndan Michel Ocelot’yu onur konuðu olarak aðýrlamaya hazýrlanýyor. Fransýz Kültür Merkezi ve Canlandýranlar Derneði iþbirliðiyle, Taksim’deki FKM salonunda 35’ten fazla filmin ücretsiz olarak gösterileceði etkinlik yetiþkinler kadar çocuklara da hitap edecek. UCG, Fransýz Canlandýrma Sinemasý Derneði AFCA, Ýstanbul Animasyon Festivali, TRT Çocuk kanalý ve Bahçeþehir Üniversitesi’nin de desteðiyle düzenleniyor. UCG kapsamýndaki filmlerin büyük çoðunluðunun Türkiye prömiyerleri yapýlacak. Bütün gösterimlerde altyazý bulunuyor.
UCG’nin ilk gününde canlandýrma sinemasýnýn dünyanýn dört bir yanýndan avangarde örneklerini de içeren, yetiþkinlere hitap eden bir program sunulacak. Ýkinci günde ise Michel Ocelot’nun renkler ve siluetlerle masal anlattýðý benzersiz filmleri ve ülkemizde canlandýrma sinemasý deyince ilk akla gelen isimlerden Meral ve Cemal Erez’in eserleri gösterilecek. Bu eserler arasýnda bir baþyapýt sayýlan “Les Cordes / Ýpler” de bulunuyor. Ocelot’nun bizzat eþlik edeceði gösterimler okuma yazma bilecek yaþtaki küçük izleyiciler için de çok keyifli birer deneyim olacak. 18.45’teki Michel Ocelot söyleþisi de kaçýrýlmaz bir etkinlik.
***
Güzel sanatlar eðitimi alan ve kýsa metrajlý animasyonlarýyla kariyer yapan Ocelot’nun ilk uzun metrajlý filmini gerçekleþtirmesi 1998 yýlýný buldu. “Kirikou et la Sorceress / Kirikou ve Büyücü” adlý bu filmin büyük bir baþarýya eriþmesi sayesinde diðer uzun metrajlý projelerinin de önü açýldý.
Ocelot’nun “Azur et Asmar / Azur ve Asmar”, “La Belle Fille et le Sorcier / Güzel Kýz ve Büyücü”, “La Bergere Qui Danse / Dans Eden Çoban”, “Les Princes des Joyaux / Mücevher Prensleri”, “Kirikou Des Hommes et Des Femmes / Kirikou Erkekler ve Kadýnlar” adlý filmleri UCG kapsamýnda gösterilecek.
Ocelot’nun Afrika ve Doðu kültürleriyle iç içe geçirdiði filmleri, efsane ve masallardan beslenen hayal gücünün ürünü konularý yönetmenin zengin renk paletiyle resimliyor. Karanlýk siluetleri canlý renklere sahip fonlarýn önüne yerleþtirdiði canlandýrma tekniðiyle çalýþmasý yönetmenin alamet-i farikasý.
Ocelot’nun estetik etkisinin hemen gözlemlendiði “La Chat du Rabbin / Hahamýn Kedisi” Joann Sfar’ýn imzasýný taþýyan bir film. Hahamýn eþi olan sahibi ölünce onunla birlikte yalnýzlýk çeken kedinin öyküsünü fantastik bir boyuta taþýyan bu canlandýrma da siluetleri ve Kuzey Afrika Musevi kültürünü yansýtan desenlerinin yaný sýra ünlü oyunculardan oluþan seslendirme kadrosu ve müziðiyle takdire deðer.
Jung Jun-sik’in özyaþamöyküsünü anlattýðý çizgi romaný Laurent Boileau ile birlikte karýþýk teknik bir filme uyarladýðý “Couleur de Peau: Miel / Ten Rengi: Bal” önde gelen film festivali Annecy’de geçen yýl çok baþarýlý bulunan bir çalýþma. Jung, beþ yaþýnda Seul sokaklarýnda bulunan kimsesiz bir Koreli çocukken Belçikalý bir aile tarafýndan evlat edinilmiþ. Ancak terk edilme travmasý ömrü boyunca peþini býrakmamýþ. Canlý aksiyon, belgesel ve canlandýrmanýn iç içe geçtiði “Ten Rengi: Bal”da deneyimlerini izleyiciyle paylaþýyor.
Ayrýca Ýstanbul Animasyon Festivali’nden Efe Efeoðlu’nun yaptýðý seçkilerde birbirinden ilginç ve güzel kýsa filmler izleyebilirsiniz. Efeoðlu hem en yeni örnekleri Ýstanbul’a taþýdý hem de festivalde bugüne dek gösterilen en iyi filmlerden de bir retrospektif oluþturdu.
UCG sadece iki gün sürüyor ama daha dolu dolu ve daha renkli iki gün daha hayal etmek zor...