Restorasyonun yolu Diyarbakýr, Erbil ve Rojava’dan geçer

Neçirvan Barzani’nin, Musul’da kaçýrýlan 49 Türk  rehineyle  ilgili olarak Aslý Aydýntaþbaþ’a yaptýðý açýklamayý okuduðunuzu sanýyorum. Ben okuduðumda ne yalan söyleyeyim çok hayýflandým. Hayýflandým çünkü, Konsolosluk görevlileri, Neçirvan Barzani’ye inansalardý, anlaþýlan o ki, rehin alýnmayacaklardý.

IÞÝD Musul’a girmiþ, Kürdistan Baþbakaný zor bir günde dostluk elini uzatýyor, ama o el geri çevriliyor.

Kürdistan hükümetinin Baþbakaný diyor ki, ‘Musul’daki olaylarýn yaþandýðý gece Sayýn Davutoðlu’yla bir kaç defa görüþtüm. Bizden oradakilere göz kulak olmamýzý istedi. Konsolosunuzu iki defa arayýp ne yapabileceðimizi sordum. Tahliye teklif ettim. Ama iyi durumda olduklarýný ve yardýma ihtiyacý olmadýðýný söyledi. Doðrusu çok þaþýrdýk. Sanýyorum baþkonsolos bir deðerlendirme hatasý yaptý. Bildiðimiz kadarýyla bir noktada Dicle’nin batýsýnda, þehrin Kürt bölgesinde tutuluyorlardý ama oradan baþka yere götürüldüler.’

Yani rehineler, Kürtler’in kapsama alanýndan uzaklaþtýrýldýlar demek istiyor Barzani!

Ben izninizle, geçen yüzyýlýn koþullarýný hatýrlatarak, Kürtler ve Türkler bu dar ve zor zamanlarda ne yapýp edip,  birbirlerinin kapsama alaný içinde kalmalýlar, kalmak zorundalar diyeceðim.

Osmanlý Ýmparatorluðunun daðýldýðý ve Ortadoðu’da ulusal sýnýrlarýn Ýngiliz Ýþgali altýnda yeniden çizildiði 1. Dünya Savaþý yýllarýnda, Britanya’nýn önde gelen sömürge politikalarý yöneticilerinden Percy Cox, Mezopotamya’daki Ýngiliz varlýðýnýn, Kürtlerin yoðun olarak yaþadýðý coðrafyayý kapsayacak þekilde kuzeye doðru geniþlemesini savunuyor, burada kurulacak yeni bir jeo-stratejik alanýn Musul ve Kerkük’ün petrol alanlarýný kapsamasý gerektiðini söylüyordu.  Bu coðrafyadaki zengin petrol alanlarýna sahip olmak, Ýngiltere’nin yabancý petrole baðýmlýlýðýný azaltacak ve bu ülkenin egemen olduðu sömürgelerin de kendi kendilerine yeterli ülkeler olmalarýný saðlayacaktý.

Pery Cox’un savunduðu fikirlerin tersine, Ýngiltere’nin ‘Sömürge Dairesi’ baþkaný Winston Churchill ve dönemin bakanlarýndan Edwin Montgan ise, ‘Kürtlerin tam olarak baðýmsýz olmalarý’ gerektiðine inanýyorlardý. Montgan, ‘Kürdistan kendi haline býrakýlmalýdýr’ derken Churchill, ‘Kürdistan ve Irak’ýn yakýnlaþýp bir tek devlet kuracaðý güne kadar, ‘Kürdistan’ýn , Anadolu’daki baþarýlý direniþ hareketiyle Ýngiltere arasýnda bir tampon bölge olarak’ kalmasýndan yanaydý.

Zaman içinde, Kürtlerin Irak’ta ve Ýran’da yürüttükleri lokal baþkaldýrýlar umulanýn aksine sonuç getirici bir desteðe ulaþmadý, baþarýsýzlýða uðradý ve Cox’un fikirleri galip geldi. Yani Kürtlerin baðýmsýzlýðý fikri desteklenmedi. ‘Kürdistan ve Irak’ýn birleþmesinin gerçekleþeceði güne kadar’, Mezopotamya’nýn kuzey bölgelerini Irak’la birleþtirme kararý verildi ve bugünün Irak’ý da bu esaslar üzerinden kuruldu.

Batý, bugün izlediði politikalar itibariyle esasta, temelleri geçen yüzyýlda atýlan bu jeopolitik stratejiye sadýk kalmayý sürdürüyor.

Kürdistan, Ortadoðu ve Türkiye arasýnda tampon bir bölge olarak kalmaya devam etsin  isteniyor.

Yüzünü Anadolu’ya, ve giderek Ýstanbul’a dönmüþ bir Kürdistan’ý Batýlýlarýn ve Araplar’ýn  istemesi için hiçbir sebep yok aslýnda.

Sayýn Davutoðlu’nun sýk sýk kullandýðý restorasyon sözü,  eðer Osmanlý Ýmparatorluðu ve imparatorluðun uyruðu halklarla münasebetlere dayalý  bir mirasý bugün yeniden hatýrlamayý ve bu mirastan yararlanmayý  ima ediyorsa,  Türkiye’nin restorasyon politikasý Kürdistan’dan geçmek zorunda.

‘Çözüm Süreci’yle, makbul vatandaþlýk kurgusunu bozup eþit vatandaþlýk ve ortak aidiyet anlayýþýný hayata geçirmeyi hedefledik. Bu süreç, toplumda psikolojik restorasyon yaparak, yeni bir aidiyet bilincini ortaya çýkaracak ve tahkim edecektir.’

Hükümet programýnda yer alan yukarýdaki cümleler çok doðru.

Zengin petrol yataklarýyla, hýzlý bir deðiþim geçiren sosyolojisi, sivil toplumu, IÞÝD’i durdurmaya çalýþan peþmergeleri , aydýnlarý ve güçlü-zayýf partileriyle maruf Kürt toplumu yüzünü Türkiye’ye dönmüþ, restorasyonun hayata geçmesini ve  eþit vatandaþlýðýn tesis edilmesini bekliyor.

Herkes bilmeli ki, Türkiye kendine özgüvenini, restorasyonunu, Kürtler olmadan inþa edemez.

Çözüm süreci önemli bir adým, ama Türkiye’nin Kürt ve PKK sorunuyla  sýnýrlý bir çözüm süreci, Ýncirlik Hava Üssünün Erbil’e taþýnacaðýnýn konuþulduðu bir dönemde, bu yüzyýla dar gelir.

Özetle, Yeni Türkiye’nin ve restorasyonun yolu,  Erbil, Rojava ve Diyarbakýr’dan geçer.