Reyhanlı eylemi: Önce emin olalım

Hatay/Reyhanlı’da dört ayrı yerde patlayan ve çok sayıda insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bombalar neyin nesi?

Bu soruyu, bir önceki akşamı, uzman güvenlikçilerle söyleşirken gündeme gelen, ‘’PKK terörü bitince yerini ne alır?’’ gibi ilk bakışta anlamsız gelen bir tartışmayla geçirdiğim için daha rahat sorabiliyorum.

Konunun uzmanları Türkiye’nin kendi başına bırakılmayacağı kanaatini taşıyor; dünkü bombalama eylemi de onları haklı çıkartan bir gelişme... Serinkanlı olur ve doğru bir tahlil eşliğinde ne yapılacağına karar verebilirsek, eylem, planlayanların hesaplarını bozmaya da yarayabilir.

‘Olağan şüpheliler’ belli: İlki PKK, diğeri Suriye rejimi...

‘Süreç’ tarafından boşa çıkartılmış, Öcalan’a kafa tutmayı göze alamadığından aleni karşı çıkmak yerine dolaylı oyun bozanlığa soyunan PKK içerisindeki bir hizip yapmış olabilir... Daha güçlü bir ihtimal de, Türkiye’nin izlediği Suriye politikasından hoşlanmayan, özellikle son zamanlarda ‘kimyasal silâh’ şikâyetlerinden rahatsız olan Baas rejiminin işi olmasıdır.

İhtimali daha güçlü bulmamın sebebi eylemin zamanlaması... Başbakan Tayyip Erdoğan Washington’a gidecek ve görüşme dosyaları arasında ‘Suriye’ ilk sırada. Erdoğan’ın hayli uzun sürmesi beklenen Beyaz Saray buluşması sırasında ABD Başkanı Barack Obama’yı ikna etmesi düşünce Baasçıların herhalde uykusunu kaçırıyordur.

Eylemle verilen en önemli mesaj, ‘’Ben de senin uykunu kaçırırım’’ mesajıdır. Baas rejimi iç-savaşı Türkiye’ye zarar vermek üzere ülkesi sınırları dışına taşırmaya karar verdiğinde saldırmayı düşünebileceği birkaç muhtemel hedeften birinde patladı bombalar...

Yapar mı yapar Baas rejimi; Beşşar Esad da böyle eylemlere onay vermekte fazla zorlanmaz.

Düşünün: Epeydir süren iç-savaş boyunca 100 bin civarında Suriyeli hayatını kaybetti; 4,5 milyon Suriyeli çevre ülkelere sığındı. En büyük hasar Hums’ta olmak üzere Şam ve Halep’te bir çok tarihi eser harap oldu. Evleri ve işyerleri insanların başlarına yıkıldı.

Hani olmaz ya, Rusya’nın istediği, ABD’nin de direnmekten vazgeçeceği sinyallerini verdiği türden ‘Baas Partili bir çözüm’ üzerinde uzlaşılırsa, her hânesinden ölüler çıkmış harabistan görüntülü Suriye’yi nasıl yönetebilecek Esad? Veya Baas Partisi?

Yönetemeyecek elbette. Savaşın amacı da bu değil zaten...

Rusya ve ABD’yi böyle bir çözüm noktasına kadar getirmek başarıydı Baas ve Esad için; formüle gerçek anlamda direnen Türkiye’ye ders vermeye kalkışmaları bu yüzden fazla uzak ihtimal değil.

Yine de ihtiyatlı davranarak eylemlerin Suriye’yi âcilen cezalandırmaya kalkışmamızı isteyen farklı odaklarca yapılmadığından emin olmamız gerekiyor. Öyle ya, eylemi planlayanların amacı Türkiye’yi kaçınması gereken bir savaşın içine itmek de olabilir pekâlâ...  

Serinkanlılık bugünler için gerekli. Aksi halde palas pandıras girdiğimiz nice çatışmalar (en belâlısı 1. Dünya Savaşı’ydı) veya kıyısından döndüğümüz bâdireler (en sonuncusu Irak’a girme tezkeresiydi) türü bir yanlışa sürüklenebiliriz.

Önce kimin yaptığından emin olalım, ne yapacağımıza sonra karar veririz.