Reza Zarrab davasýnýn bir hukuk davasý olmadýðýný çok iyi bilecek siyasi tecrübelere sahibim. Reza Zarrab davasý bir yolsuzluk ve usulsüzlük davasý da deðildir. Reza Zarrab davasý, ABD’nin Ortadoðu’ya çýkarlarýna uygun olarak þekil verme amacýnýn stratejilerinden biridir. Bu dava hukukun konusu deðil, siyasetin merkez konularýndan biridir. Bu yazý dizisi aracýlýðýyla dilim döndükçe bu meselenin siyasi karakterinin ve olasý siyasi boyut ve sonuçlarýnýn altýný çizmeye çalýþacaðým. Ama önce bu sorunun yakýn tarihsel planýna iliþkin kimi bilgileri hafýzalarýmýzý canlandýrmak için yeniden anýmsatmak istiyorum.
Herkesin çok iyi bildiði gibi 1979’dan baþlayarak Ýran ve ABD arasýnda büyük bir ekonomik, siyasi ve ideolojik savaþ baþladý. Humeyni’nin iktidara gelmesi ve Ýran’da Ýslam Cumhuriyeti ilan edip, ABD’nin Þahlýk dönemindeki bütün imtiyazlarýna tek taraflý olarak son vermesine ABD’nin tepkisi; kuþatma ve ambargo uygulamalarý oldu. ABD her geçen yýl ambargolarýn koþullarýný aðýrlaþtýrýp adeta Ýran’ý nefes alamaz hale getirmeyi amaçlýyordu.
2013 yýlý da Ýran’ýn nükleer programýndan dolayý Batý dünyasý ile arasýndaki gerilimi her geçen gün arttýrdýðý bir yýl olarak baþladý. Ýran’a daha önceki yaptýrýmlarý inceleyen ABD, yapýlan düzenlemelerin Ýran’a hesaplanandan çok daha fazla soluk aldýrdýðýný gördü. 2012 yýlýnda Ýran’ýn batýlý ülkelerin yaptýrýmlardan kurtulmak için geliþtirdiði “doðalgaz karþýlýðý altýn” uygulamasýný sonlandýrmak için ABD, Ýran’a deðerli taþ satýþýný da yasaklayan yeni bir yaptýrým paketi hazýrlamýþtý. Önceki yaptýrýmlarda olduðu gibi, bu yaptýrým yasa tasarýsýnýn da mimarlarý Demokrat Senatör Robert Menendez ve Cumhuriyetçi meslektaþý Mark Kirk’dü. Yaptýrým paketinin yýllýk savunma yasa tasarýsýna eklenmesi için Senato’ya sunulmuþtu. 30 Kasým 2012 tarihinde 94-0 oyla Senato’dan geçen öneri, yýllýk savunma paketinin bir parçasý oldu. Yýllýk savunma paketinin de ayrý ayrý Temsilciler Meclisinden ve Senato’dan geçip, Baþkan Obama tarafýndan imzalanýp yasalaþmasýyla, Ýran’a altýn yaptýrýmýný içeren yeni uygulamalar yürürlüðe girmiþ oldu.
6 Þubat 2013 tarihinde resmi olarak uygulanmaya baþlayan yeni yaptýrým kararlarýna göre; bir ülkenin, Ýran’dan doðalgazý ve petrolü almasý ancak, Ýran'ýn yasal mal veya hizmetleri satýn almak için kullanabileceði bir hesaba bunlarýn ücretlerini yatýrmasýyla mümkün olacaktý. Yani, Ýran bundan sonra petrol ihraç ettiði ülkelerden, karþýlýðýnda yiyecek, ilaç, týbbi malzeme ve endüstriyel ürünler alabilecekti… 2012 yýlýnda gaz ihtiyacýnýn %98’ini, petrol ihtiyacýnýn da %93’ünü ithal ederek, enerji gereksinimi için toplam 60.1 milyar dolar harcadý. Türkiye, doðalgazý Ýran, Azerbaycan ve Rusya’dan boru hattý ile Cezayir ve Nijerya’dan ise sývýlaþtýrýlmýþ doðalgaz (LNG) þeklinde alýyordu. Doðalgaz gereksiniminin %16-20’sine yakýn kýsmýný Ýran’dan karþýlayan Türkiye’nin, ödemeyi, Türk Lirasý cinsinden yapmasý Halkbank vasýtasýyla gerçekleþiyordu.
Ýran ise gaz karþýlýðý elde ettiði Türk Lirasýný uluslararasý bankacýlýk sistemine sokamadýðý için Türkiye’den külçe altýn satýn alýyor ve bunu çeþitli yollarla ülkeden çýkarýyordu. Türkiye’nin altýn ihracatý 2012 yýlýnda 2011 yýlýna kýyasla 10 kat artarak yaklaþýk 12 milyar dolara ulaþmýþtý. Türkiye’nin Ýran’dan ithal ettiði petrolün ödeme vadesinin 30 gün olan normal standartlara nazaran, 60 gün olmasý ve Türkiye’nin ödemeyi TL cinsinden yapmasý Türkiye için önemli bir avantajdý.
Global finans sisteminin dýþýna itilen Ýran için ise Türkiye’nin Ýran’a olan altýn ihracatý, Tahran’a mali bir destek saðlýyordu. Altýn yaptýrýmý kararýnýn 6 Þubat tarihinde yürürlüðe girmesiyle, bu süreç bir nevi sona ermiþ oldu. Senato’da yýllýk savunma tasarýsýna eklenerek yasallaþan yaptýrým paketinin esas amacýnýn, Türkiye ile Ýran arasýndaki altýn ticaretini engellemek olduðunu söylemek doðru olacaktýr. Yaptýrým paketi, yasalaþmasý için Senato’ya sunulduðu zaman, Türkiye altýn ihracatýnýn tamamýnýn sadece Ýran'a yapýlmadýðýný, yasalaþmasý halinde bu yaptýrým paketini dikkate almayacaðýný ve komþusu Ýran’dan altýn karþýlýðýnda doðalgaz almaya devam edeceðini en üst düzeyde ilan etmiþti.
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, konuyla ilgili “Bu (Ýran doðalgazý) bizim için stratejik bir ürün olmasý hasebiyle biz bunu alýrýz ve takas noktasýnda da yapmamýz gereken takas neyse bu takasý da yapacaðýmýzý yine kendilerine söyledik. Her ülke kendi çýkarlarýný çok rahat düþünüyor. Türkiye de kendi çýkarlarýný tabii ki düþünecektir” yorumunu yapmýþtý. Bunun üzerine Ekim 2012’de Ýran Cumhurbaþkaný Birinci Yardýmcýsý Muhammed Rýza Rahimi ile düzenlediði ortak toplantýda, Baþbakan Erdoðan 16.5 milyar dolar olan Türk-Ýran ticaret hacmini 30 milyar dolara çýkartmayý hedeflediklerini açýklamýþtý. Devam edeceðim.