Hani, tehcir sýrasýnda ve çatýþmalar esnasýnda Ermeni komþularý koruyan Müslüman ailelerin duygu dünyasý var ya, Osmanlý yüreði yani, iþte öyle bir dil gördüm ben Baþbakan Erdoðan’ýn, 24 Nisaný önceleyen taziye mesajýnda...
Politik boyutlar ve yansýmalar ötesinde, bence taziyenin özünde, en azýndan kendi yüreklerimize yük olan bir durumdan kurtulma, þu an tek taraflý da olsa bir tür helalleþme giriþiminden söz edebiliriz.
Acýlar yaþanmýþ mý, tabii ki yaþanmýþ.
Müslüman acýsý, Ermeni acýsý, insanlýk acýsý yani.
Ýttihat Terakki bile tehcirin ortaya çýkardýðý faciayý görmüþ ve savunma dili oluþturmaya çalýþmýþ mý, çalýþmýþ.
Ermeni çetelerin cinayetleri ne olacak?
Taziye mesajýnda “Adil hafýza” çaðrýsý yapýlýyor, o döneme adil bakmak gereðinden yola çýkýlarak. “Tarih komisyonu kurulmasý” teklifi yeniden vurgulanýyor.
Bazý Ermeni aydýnlarýmýz, artýk, “Helalleþme” dendiðinde, o dönemde yaþanan “Müslüman acýlarý”ný da görmek gerektiðini ifade edebiliyorlar.
Türkiye’nin “Adil hafýza” ve “Tarih komisyonu” çaðrýsý karþýlýk bulur mu, þu ana kadar bulmuþ deðil, ama bir yürek sesini devreye sokarak, tehcir yollarýnda can veren çoluk çocuk binlerce Ermeni’nin yaþadýklarý acýyý, torunlarla helalleþmek Müslüman yüreðine en uygun gelen tavýrdýr.
Taziye mesajýna giren þu ifadeler, her türlü politik zeminden uzak bir samimiyet içeriyor, içeride Ermenilerimizde samimi karþýlýk buldu, Diaspora’nýn duruþu problemli ama olsun, bize yakýþan bu yürek sesini yükseltmekti:
“Osmanlý Ýmparatorluðu’nun son yýllarýnýn hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diðer milyonlarca Osmanlý vatandaþý için acýlarla dolu zor bir dönem olduðu yadsýnamaz. Adil bir insani ve vicdani duruþ, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaþanmýþ tüm acýlarý anlamayý gerekli kýlar. Tabiatýyla ne bir acýlar hiyerarþisi kurulmasý ne de acýlarýn birbiriyle mukayese edilmesi ve yarýþtýrýlmasý acýnýn öznesi için bir anlam ifade eder.
“Atalarýmýzýn dediði gibi ‘ateþ düþtüðü yeri yakar’. Osmanlý Ýmparatorluðu vatandaþý herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaþadýklarý acýlarýn hatýralarýný anmalarýný anlamak ve paylaþmak bir insanlýk vazifesidir.
“Türkiye Cumhuriyeti, hukukun evrensel deðerleriyle uyumlu her düþünceye olgunlukla yaklaþmaya devam edecektir. Fakat 1915 olaylarýnýn Türkiye karþýtlýðý için bir bahane olarak kullanýlmasý ve siyasi çatýþma konusu haline getirilmesi de kabul edilemez. Birinci Dünya Savaþý esnasýnda yaþanan hadiseler, hepimizin ortak acýsýdýr. Bu acýlý tarihe adil hafýza perspektifinden bakýlmasý, insani ve ilmi bir sorumluluktur.
“Her din ve milletten milyonlarca insanýn hayatýný kaybettiði I. Dünya Savaþý esnasýnda, tehcir gibi gayri insani sonuçlar doðuran hadiselerin yaþanmýþ olmasý, Türkler ile Ermeniler arasýnda duygudaþlýk kurulmasýna ve karþýlýklý insani tutum ve davranýþlar sergilenmesine engel olmamalýdýr. Bugünün dünyasýnda tarihten husumet çýkarmak ve yeni kavgalar üretmek kabul edilebilir olmadýðý gibi ortak geleceðimizin inþasý bakýmýndan hiçbir þekilde yararlý da deðildir.
“Zamanýn ruhu, anlaþmazlýklara raðmen konuþabilmeyi, karþýdakini dinleyerek anlamaya çalýþmayý, uzlaþý yollarý arayýþlarýný deðerlendirmeyi; nefreti ayýplayýp saygý ve hoþgörüyü yüceltmeyi gerektirmektedir. Bu anlayýþla biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarýnýn bilimsel bir þekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulmasý çaðrýsýnda bulunduk. Bu çaðrý geçerliliðini korumaktadýr.
“Etnik ve dini kökeni ne olursa olsun yüzlerce yýl bir arada yaþamýþ, sanattan diplomasiye, devlet idaresinden ticarete kadar her alanda ortak deðerler üretmiþ Anadolu insanlarý, yeni bir gelecek inþa edebilecek imkân ve kabiliyetlere bugün de sahiptir.
“Kadim ve eþsiz bir coðrafyanýn benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarýnýn, geçmiþlerini olgunlukla konuþabileceklerine, kayýplarýný kendilerine yakýþýr yöntemlerle ve birlikte anacaklarýna dair umut ve inançla, 20. yüzyýlýn baþýndaki koþullarda hayatlarýný kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarýný diliyor, torunlarýna taziyelerimizi iletiyoruz. Ayný dönemde benzer koþullarda yaþamýný yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlý vatandaþlarýný da rahmetle ve saygýyla anýyoruz.”
Ne denir? Yeni bir “çözüm süreci” baþlýyor, hayýrlý olsun.