Robert kolej, “eþit eðitim hakký” için direnecekmiþ...

Üstelik Sol Haber üzerinden geçen ifadelerine göre, Robert Kolejliler derlermiþ ki; ‘’herkese eþit, özgürlükçü eðitim hakký doðmadýkça direneceðiz’’... Zannedersiniz ki bildiriyi koyanlar, Çankýrý Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümündeki öðrenciler. Evladým, Türkiye’deki eðitim eþitsizliðinin en büyük delili sizsiniz, hangi direnmekten, hangi özgürlükten bahsediyorsunuz... Ya güya sol haberciliðe ne demeli... Umudunu Boðazda mukim beyaz Türklere baðlamýþ, birkaç kolejlinin sýrt dönmesinden derhal bir Fransýz Devrimi, derhal bir Bastil Hapishanesi baskýný çýkartacaðý sanrýsýyla coþkun... Þu güya sol’a ve zavallýlýðýna ne demeli...

’Beni bu güzel havalar mahvetti’’ demiþ ya Orhan Veli... Ýþte Türkiye’yi de bir türlü solculuðun ne olduðunu anlayamayan böylesi müptezeller mahkum etti þu muhafazakar iktidara... Güzel hava. Böyle devam edin siz. Yalýlardan, Kolejlerden, kulelerden baðýrýn aþaðýlara... Gerekirse PKK flamalarý da açarsýnýz, fiks menü kalpak ve Atatürk rozeti en kullanýþlý eþyalarýnýzdandýr, takarsýnýz, hatta hepsini ayný anda. Yeter ki þu Ýmam Hatipli gitsin, yeter ki þu van minitçi gitsin, yeter ki þu taksicileri, muhtarlarý, tekstil iþçilerini, tamirciyi, pazarcýyý, ekin biçeni, yargýçtan, doktordan, mimardan aþaðý tutmayan þu uzun adam bir gitsin... Sadece o da deðil... Ona benzemeye çalýþanlarýn hepsi gitsin. Ýyi de nereye gitsin. Zeynep Sayýn Hocamýz bile aslýnda %50 deðil, 80’lerde olduðunu zikrediyor ‘’ona benzemek isteyenlerin’’ miktarýnýn. ‘’Büyük Öteki’’miz olan Batý’ya, kafa tutuyormuþ bu haliyle. Tam da bu yüzden seviliyor zaten. Bu bir kompleks midir, buluð mudur, taþralýlýk, barbarlýk, þarklýlýk mýdýr... Neyse nedir. Býktýk artýk gelen gidenin ensemizde boza piþirmesinden diyenlerin itirazýdýr Tayyip Erdoðan.

***

Yoo. Bir hayal kýrýklýðý falan deðil bu. Hayal kýrýlmaz çünkü. Tam aksine ‘’gerçek’’tir zaman zaman kýrýlan. Bu yüzden ‘’hakikat’’ diye baþka bir þey daha var bizim dilimizde. Üçü de önemli; hayal, gerçek ve hakikat, üçü de heyecan verici ve saygýya deðer. Ama bizim itirazýmýz, bunlarýn sistemli bir þekilde birbirine karýþtýrýlmasý, birbirinin yerine ikame edilmesi... Söz gelimi; Eþitlik der, Özgürlük der, aslýnda vesayetçidir, seçkincidir, üstencidir.  Halkçýyýz der, kalabalýklardan tiksinir ... Laikiz der mesela, ama pança panç yarýþýr evladýný papazlý rahibeli okullara yazdýrmaya.... Milliyetçilikleri de buna benzer, en vatanperverleri bir bakarsýnýz Kraliçe’nin tabiyetinden çýkýverir. Tayyip Erdoðan’a hoyrat der kaba, nobrander,Dolmabahçe Sarayýnýn karþýsýndaki Atatürk bilbordlarýna kazýnmýþ ‘’O.Ç’’ rumuzlarý ise’’ isyankar sanat’’týr... Gezi’de örtülü eþin resmi üzerine büyük aptesini  yapan moronlardýr güvendikleri devrimci gençlik. Býkmýþtýr gazetecilikten mistik boþluðunu dindirmek adýna Ganj nehrinde yýkanmaya kaçar mesela, kah vahþi köpekler ve silahlý adamlarýnca korunan adasýnda ruhunu ýþýklandýrýr... Servetine servet katan bir patron olduðu halde çapulcuyum diyebilir mesela... Veya sanat eleþtirmenidir ama sergisi basýlarak yakýlýp yýkýlan kadýn ressama, sýrf baþý örtülü olduðu için oh oldu az bile olmuþ deyip sýrtýný dönebilir ...

Ne demiþtik hayal kýrýlmaz. Gerçektir kýrýlan.  

***

 Bourdieu haklýymýþ azizim. Bize ‘’gençlik’’ diye yutturmaya çalýþtýklarý, bir dil oyunundan ibaretmiþ... Tek gençlik yok, ‘’gençlikler’’ var. Misal bazý lise sonlar ‘’sýrtlarýný dönüyorlar’’ son günlerde.

Oysa, Gaziosmanpaþa Belediyesi öncülüðünde, Ýstanbul’daki Ýmam Hatip Liseleri çerçevesinde düzenlenmiþ, Ýslami Ýlimler Olimpiyatý’ný da gördük... Biliyorsunuz, 28 Þubat 1997’de Ýmam Hatiplerin orta kýsýmlarýnýn kapýsýna kilit vurulmuþtu. Üç yýl öncesine kadar sürüyordu bu yasak. Bu sene Ýmam Hatip orta kýsýmlar ilk mezunlarýný verdiler. Bu gençler, çektikleri bunca çile, bunca engel, bunca ötelenme, fiþlenme, dýþlanmaya raðmen... Asla sýrtlarýný dönmediler! Tam tersine sýrtlarýnda taþýdýlar.

Sýrtlarýný dönenlerle, Sýrtlarýnda taþýyanlarýn hikayesidir bu...