Roberto Carlos’u sarý lacivert formayla izlemek büyük bir keyifti, bence erken gitti Fenerbahçe’den, en azýndan iki sene daha oynayabilirdi, zaten Carlos’un gidiþinden beri de sol bekte bir boþluk var, Caner’i kastetmiyorum, o daha etkili bir hücum oyuncusu.
Bugün yine Roberto Carlos’u Kadýköy’de, rakip takýmýn teknik direktörü olarak da olsa, sahada görmek güzel.
Fenerbahçe Sivasspor maçý Lig’in üçüncüsü ile on altýncýsýný karþý karþýya getiriyor, bugüne kadar da oynanmýþ on ki maçta Fenerbahçe Sivasspor’a on dört puan fark atmýþ yani baþka bir ifade ile ortada eþit güçler pek yok gibi.
Bu eþit olmayan mücadelede Fenerbahçe’nin attýðý ilk goldeki aþikar hakem torpiline doðrusu hiç ihtiyacý yoktu; Mahmut Uslu’ya sormak gerek, bu durum Fenerbahçe’ye karþý nasýl bir kumpas?
Maça kanýca damgasýný vuran temel faktör Sivasspor savunmasýnýn durumu.
Fenerbahçe ilk yarýda üç gol attý, üç gol de, hadi birinci ofsayt golünü saymayalým, Sivasspor savunmasýnýn inanýlmaz bireysel hatalarýnýn sonucu.
Maçýn ilk yarýsýnýn sonunda yorumcu Fenerbahçe’nin bu sene ilk kez ilk yarýyý önde kapattýðýný söylüyor.
Bu durum þampiyonluða oynayan Fenerbahçe için anlaþýlabilir bir þey mi?
Sow’un golüyle de Fenerbahçe bu sezon ilk kez dört gole yükseliyor, bu da Fenerbahçe için iyi bir istatistik deðil muhtemelen.
Maçýn çok ilginç bir detayý da tribünlerde kombineler hariç, bin beþ yüz biletli seyircinin olmasý; kombinelerle de taþ çatlasa sekiz, dokuz bin.
Fenerbahçe seyircisi neden maça gelmiyor, bu soru üzerine düþünmek lazým.
Ýlk yarýda da iyi futbol yoktu ama en azýndan dört gol gördük, ikinci yarý futbol daha da. niteliksiz hale geldi.
Teknik Direktör Ýsmail Kartal takýmýn bir patlamaya ihtiyacý olduðunu söylüyordu, keþke bu patlama skorda olduðu ölçüde futbolün kalitesinde de olsa idi.