'Rojava devrimi' sizlere ömür!

PKK, 1978'de kurulduktan sonra ilk þiddet eylemlerini Kürtlere karþý yaptý. Kürtleri haraca baðlayarak, devletten yana olmalarý halinde bunun bedelini ödeteceklerini söyleyerek bölgede hakimiyet kurmaktý amacý. Devletin güvenlik güçlerini hedef alan eylemleri bundan sonra geldi. Böylece Kürt halký iki ateþ arasýnda kaldý. PKK köyleri basýyor, ardýndan jandarma, PKK'lýlara yardým ediyorsunuz diye köyün erkelerini toplayýp götürüyordu. Bu denge içinde PKK, kendine yaþam alaný buluyor, giderek her köye, her haneye sýzýyor ve Kürt halkýný istese de istemese de kendi kirli davasýna bulaþtýrmayý baþarýyordu.

***

Bir terör örgütünün teþkili elbette sadece kendine insan kaynaðý temin ederek olmaz. Korku salmak, þiddet eylemleri gerçekleþtirmek için silaha ihtiyacý vardýr; bunun için de finans kaynaðýna. PKK böylece bölgede faaliyet gösteren tüm istihbarat örgütlerinin ilgi odaðý haline geldi, kendini bunlarýn kullanýmýna açtý. Kuruluþ amacýný Kürt halkýnýn baðýmsýzlýðý olarak ilan eden örgüte, Kürtleri insan yerine koymayan Suriye rejimi kamp kurma ve üstlenme imkaný verdi. Çünkü Türkiye'ye karþý PKK'yý topraklarýnda aðýrlamak iþine geliyordu. Ýran, kendi Kürt bölgesinde silahlý bir terör örgütü konuþlanmasýna raðmen yine Türkiye'ye karþý ama en çok da Irak'a karþý bu örgütü kullandý. Sonuç ise Irak'ta Kürt halký Halepçe gibi dünyada eþine az rastlanýr bir katliama uðradý. Kürtlere o vakit kucak açan yine Türkiye oldu.

***

PKK 80'lerde, 90'larda ve 2000'den sonra farklý taktikler geliþtirdi. Bu deðiþikliðin sebebi hem uluslararasý konjonktürü hem de Türkiye içindeki güç dengelerini kullanabilmek içindi. Öcalan ve örgütün söylemi, önceleri katý bir din karþýtlýðý içeriyordu. Fakat PKK'yý takip eden siyasi partiler silsilesiyle birlikte bu biraz kýrýldý. 90'larda Hizbullah'ýn sahada etkin olmaya baþlamasý da bunda etkili oldu. Siyasi partilerin PKK'nýn toplumsallaþmasýna hizmet edebilmesi için dine karþý söylemini yumuþatmasý gerekiyordu. Öcalan yakalandýktan ve AK Parti iktidara geldikten sonra ise örgütün en çok kullandýðý kavram demokrasi oldu. Hem artýk Rusya'nýn yörüngesinden çýkmýþ ve yüzünü Batý'ya dönmüþ bir örgüt olarak kendine liberal bir jargon oluþturmasý gerekiyordu. Bir kaç anarþist yazarýn kitaplarýndan devþirerek ortaya koyduðu feminist-ekolojik-demokratik yönetim, Suriye iç savaþýyla sýkça duymaya baþladýðýmýz kanton, demokratik özerklik ve öz yönetim gibi terör örgütünün yeni hedefleriyle de uyumluydu. Kendini Batý'ya beðendirecek bu yeni söylem, amacýna ulaþtý. Tüm Batýlý ülkelerin terör örgütü listesinde olmasýna raðmen bu tarihten sonra Avrupa örgütün en önemli siyasi meþruiyet kaynaðý haline geldi.

***

Bu süreç, ayný zamanda PKK'nýn Kemalist laikliði keþfettiði, AK Parti'ye karþý Türkiye'nin "ilerici unsurlarýyla" iþbirliði yapabileceðini ilan ettiði dönem oldu. CHP ve PKK'nýn siyasi kolu olan partiler arasýndaki ittifak ve "Rojava devrimi" hayallerinin ABD tarafýndan desteklendiði vasat iþte böyle kuruldu.

Þimdi ne mi oluyor? PKK'lýlar, ABD askeri araçlarýný taþlýyor; kullanýlýp atýlan mevsimlik sevgili gibi... 

Anlayacaðýnýz "Rojava devrimi" sizlere ömür. 

PKK, Kürtlerin hayrýna bir þey isteyemez. Kürtlerin vataný da devleti de var zaten. Ýstedikleri þey kendilerine siyasi egemenlik sahasý oluþturmak. Onu da Türkiye var oldukça baþaramayacaklar.