Bir süre önce 8 Haziran sabahýndan itibaren oy pusulasýnda olmayanlarýn “rol çalma denemelerini” kaleme almýþ ve bazý detaylara iþaret etmiþtim...
Kýsa bir süre önce bu arkadaþlarýn “denemeleri” boþa çýktý ve MÝLLET ÝRADESÝ son 13 yýldýr olduðu gibi yeniden galip geldi; KARAR MÝLLETÝN...
Bugün konuyu tarihsel olarak detaylandýrmak istiyorum...
Her þeyden önce þunu soralým; “Türkiye Bizim, biz gerçek sahibiz, sizler paryasýnýz” kafasýný yaþayanlar nasýl ortaya çýktý?
1- 1946 devalüasyonu ile küresel sisteme teslim olma sürecini tamamlayan Türkiye’de, dýþarýdaki güçlerin içeride yarattýðý burjuva ve onun yan kollarýnýn, TSK’ya sýzmýþ diðer kollar ile birleþtiði, yerleþik medya ve yerleþik finansal yapýnýn biz kontrol edelim amacýyla kullandýðý güçler birliðini YERLEÞÝK DÜZEN olarak adlandýrabiliriz! Siyasi otoriteye istediðini yaptýramayan bu güçler, her dönemde finansal ve basýn manipülasyonu yoluyla yönetenleri zor durumda býrakmayý denerler.
2- Bu güçler birliðinin ilk denemesine en kapsamlý örnek; 1946 devalüasyonu-1960 darbesi arasýnda yaþananlar! Dönemin Baþbakaný Menderes iþbirlikçi asla deðil tam tersi kontrol edilemeyeceði anlaþýldýðý anda yok edilen bir lider! Hamle çok açýk; yapýlan ilk baþbakan asma denemesi ve iþin ilginç tarafý bu denemenin vatansever bir sol devrim kýlýfýnda saklanmasý!
3- Türkiye için en güçlü deneme 1980 darbesi sonrasý geliþen yapý ve 2001’de gönderilen Derviþ dönemi! Final büyük dönüþtürme ve eksene oturtma çalýþmasý!
4- 1994-2001 ve sonrasý birkaç yýl; Türkiye’nin 1946 sonrasý kurgulanan burjuvasý-medyasý ve BATI uzantýsý gizli askeri örgütlenmeler ile tam olarak kontrol edilebilir hale getirildiði dönem!
5- 1980 darbesi öncesi sað ve sol kamplarda beyni yýkanan gençlerin Türkiye’yi kana bulamasý, 1980 sonrasý Amerika’nýn isteði ile Yunanistan’ýn NATO’ya dönmesi ve 1980’ler sonrasý 1960’lardan beri sahnede olanlarýn kurulan yeni partide Baþrollere yerleþtirilmeleri tesadüf deðil! 1960-1994 ve 1994-2001 ayrý ve detaylý incelenmesi gereken süreçler...
Sonuç 1: Bugün gelinen nokta çok açýk: Türkiye tam bir yol ayrýmýnda! Ya yeni bir düzen tesis edilecek (YENÝ TÜRKÝYE BÜYÜK ÖLÇÜDE TABANINI OLUÞTURDU) ya da yerleþik yapý eski gücünü geri kazanarak 1946 sonrasý kurduðu denklem içinde hepimizi istediði gibi idare etmeye devam edecek...
Sonuç 2: Türk halký þu gerçeði çok net görmeli: Yerleþik düzen aynen matriks gibi her yerde! Evimizde, arabamýzda, okulumuzda, gazetemizde, iþyerimizde... Bu düzenin tek bir amacý var: Türk halkýnýn onlarýn tasarýmlarý sonucu ortaya çýkan sanal matriks içinde kalmasý ve asla uyanmadan, varlýklarýnýn sosyal, siyasal, ekonomik olarak kullanýlmasýna göz yummasý...
Sonuç 3: YERLEÞÝK DÜZEN’i ararken sadece bir tarafa bakmak yetmez, her tarafa dikkatli bakmakta ve deðiþik versiyonlarýný da idrak etmekte yarar var...Finansal, siyasa ve örgütsel farklý detaylara inmek gerekli!
Son söz: Türkiye ve bu coðrafya bu topraklarda yaþayan herkesindir... 5000 “kendini seçilmiþ sanan” kiþi bu ülkeye, bu coðrafya ve insanlarýna hükmedemez... YAPAMAYACAKLARINI GÖRECEÐÝZ! Asla inancýnýzý kaybetmeyin, asla gevþemeyin... BÝZ, BÝZÝM OLAN HAKKINDA KARARI KENDÝMÝZ VERECEÐÝZ... KARARI BU ÜLKENÝN ÝNSANLARI VERECEK! Rol çalmaya çalýþanlar ve “mazbata paylaþanlarýn” sonu hüsran olacak!