Romney’nin tutuk dili

Başkan Obama anketlerde yükselişe geçerken, Cumhuriyetçiler sorunu hızla tespit ettiler: Mitt Romney. Peggy Noonan, Romney’nin seçim kampanyasının “bir facia” olduğunu söylediğinde, pek çok muhafazakarın inandığı şeyi anlaşılır biçimde dile getirmiş oldu. Diğerleri de Romney’nin adaylığına aynı derecede eleştirel yaklaşıyorlar. Üstelik Romney’nin yetkinliği ile itibar kazandığı düşünülürse, Noonan’ın deyişiyle “yetersiz” olması bizi şaşırtmamalı mı? Ülkenin en başarılı finans şirketlerinden birini kurdu, Salt Lake City Olimpiyatları’nın kaderini tersine çevirdi ve başarılı bir valiydi. Nasıl oldu da böylesine hızla sarsaklaştı?

***

Aslında sorun Romney değil, yeni Cumhuriyetçi Parti. Partinin ilerlediği yöne ve en radikal yine de en güçlü unsurlarına bakılırsa, her aday aynı sorunla karşı karşıya kalacaktı: Cumhuriyetçi tabanı kızdırmadan, genel seçimde ciddi bir aday olmak mümkün mü?

Fox Haberler sunucusu Brit Hume bu ay, “Romney başkanlık pazarlığında fiyatı düşürdü... Getireceği ekonomi politikaları üstüne ise etraflıca düşünmedi” şeklinde bir eleştiride bulundu. Ekonomiden anlayan, zeki bir adam olan Romney neden ekonomi politikasını anlatmıyor? Çünkü vereceği herhangi bir akla yatkın cevap, partisinde bir fırtınaya sebep olurdu.

Gayrisafi yurt içi hasılada yüzde 8’lik bir açık söz konusuyken, ABD bütçe programına getirilecek bir çözümün hem harcamalarda kesinti hem de vergi artışı içereceği ortada. Ronald Reagan, açık GSYiH’nin yüzde 4’üne ulaştığında vergi artışına razı oldu; George H.W. Bush ise açık GSYiH’nin yüzde 3’üne ulaşınca aynı şeyi yaptı. Fakat günümüzün Cumhuriyetçi Partisi, şartlar ne olursa olsun herhangi bir vergi artışı olmaması gerektiği savının etrafında düzenlenmiş halde. Simpson-Bowles’un teklifi doğrultusunda, her 3 dolarlık harcama kesintisi için 1 dolarlık vergi artışı yapılması gerekecek. Fakat Romney dahil tüm Cumhuriyetçi başkan adayları ön seçimlerde, bir dolarlık vergi artışı için 10 dolarlık harcama kesintisini kabul etmeyeceklerini taahhüt ediyorlar.

Yani Romney akla yatkın rakamlarla, ciddi bir ekonomik plan sunabilir; fakat sonra kendi partisi içinde bir isyan ile karşı karşıya kalır. Bulduğu çözüm ise açıkla nasıl baş edeceğine dair tek kelimeyle muğlak olmak. Kısa süre önce detaylarla ilgili sıkıştırıldığında “şeytan detaylarda, melek ise politikadadır” dedi. Haklı da. Eğer belirli şeyler söylerse, ideolojik bir günah işlemiş olur. O da bunun yerine özgürlük ve kapitalizmden bahsediyor.

***

Romney’nin eğilimleri açık. Ondan önceki Cumhuriyetçi Massachusetts valisi öyle yapmış olsa da, 2002’de Grover Norquist’in “verginin kaldırılacağı” şeklindeki taahhüdünü reddetti. Fakat 2006’da şartlar değişmişti ve kendini buna adayan ilk başkan adayı olmak için yarışa girdi.

Bu yalnız ekonomik muhafazakarların yükseliş hikayesi değil. Aynı şey göç konusunda da ortaya çıktı. Geçen pazar ABC kanalında yayınlanan “Bu Hafta” programında Nicole Wallace Romney’e, Obama’nın göç reformu konusundaki zayıf karnesini hatırlatarak Hispanikler’e ulaşmasını tavsiye etti: “George W. Bush, John McCain ve Ted Kennedy bir şeylerin gerçekleşmesi için uğraşırken, Obama ortalıkta yoktu” diye ekledi. Şu anda Cumhuriyetçi Parti’nin yasadışı göçmenlere vatandaşlık yolunun açılmasını da içeren teklife şiddetle karşı çıkması dışında, teklifin destekçilerinden olan McCain de kendi elinden çıkan bu tasarıyı reddetti.

Romney DREAM Act’e karşı çıkarak kendi partisine de yaltaklandı. Arizona’da, polisin istediği zaman insanların göçmenlik statüsünü denetleyebileceği sert yasayı destekledi ve kayıtsız göçmenlerden kurtulmak için, onların “kendi kendilerini sınırdışı etmelerini” teklif etti. Geçtiğimiz haftalarda Hispanik forumlarında, Romney göç meselesini kalıcı olarak çözmek istediğini söyledi fakat muğlak ifadeler kullandı. Bütçe açığı konusunda olduğu gibi, bir planı var; ama bu bir sır. Ülkenin veya partisinin bunu Seçim Günü’nden evvel bilmesinin bir anlamı yok. 

Cumhuriyetçi Parti, kendi liderlerine yeni bir tür siyasi doğruluk dayatıyor. Vergi gibi kati sözcükler kullanamıyor, göç affı gibi belli düşünceler hakkında yorum yapamıyorlar çünkü bunlar yasak. Romney, partisinin kısıtlamalarına ters düşmemeye çalışarak bir seçim kampanyası yürütmeyi denedi. Anlamsız konuşarak, detaya girmekten kaçınarak ve en önemli mevcut sorunlar için ciddi bir plan sunmayı reddederek, sonunda kendini tuhaf bir konumda buldu. Peggy Noonan’ın etkili konuşmaları bile, bu deli gömleğini Romney’nin üstünden çıkaramadı.