RTÜK’ün FETÖ karargahı olduğunu kanıtlayan bir belge daha

RTÜK’ün her yönüyle tam bir FETÖ karargahı olduğunu belgeleriyle yazmıştım. Şimdiki yazımda yer alan belge ise bu gerçeği açıkça ispatlıyor. Bugün detaylarıyla yayınlayacağım belgede İzleme Daire Başkanlığı’nın ceza verilmesi gerektiği görüşüne rağmen RTÜK’ün Samanyolu ve Kanaltürk gibi FETÖ kanallarını nasıl alçakça kolladığı ispatlanıyor. Aynı RTÜK, aynı gerekçelerle Ahaber ve Kanal 24’e ise cezalar yağdırmış. Dün Aydın Doğan da gururla kendi aleyhine her eleştiriyi RTÜK’e mahkum ettirdiğini haber yaptırdı Hürriyet gazetesinde. Aydın Doğan’ın gazetesinde dün Ahaber ve 24’e hakaretler yağdırıyor ve FETÖ karargahı RTÜK övülüyordu. Hürriyet’teki haberde Ahaber ve 24 için “iftiracı kanallar” deniyordu. RTÜK, A Haber’de yayımlanan ‘Memleket Meselesi’ ile ‘Ajans Gün İçi’ ve ATV’deki ‘Kahvaltı Haberleri’ ile 24 TV’deki ‘Bıçak Sırtı’ programlarına gerçeğe aykırı haber yapıldığı ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’a iftira atıldığı gerekçesiyle ceza vermiş. Aferin RTÜK(!)

Bu arada RTÜK gibi FETÖ yardakçısı bir isim olan Nazlı Ilıcak’ı, Aydın Doğan’ın kovmadığı ve koruyup kolladığı ortaya çıktı. FETÖ tetikçisi Nazlı Ilıcak, Doğan Medya’nın elemanı olarak yoluna devam ediyor. FETÖ, RTÜK ve Doğan Medyası ne güzel de anlaşıyor.

İlişikteki belgede, Ankara otogar saldırısını Başbakanlığın genelgesinden önce haber yapan 24 ve AHaber’in yasadışı şekilde ceza aldığı ispatlanıyor. Başbakanlık genelgesinden saatler sonra sistemli olarak Türkiye Cumhuriyeti aleyhine yayın yapan Samanyolu ve Kanaltürk ise hiç ceza almıyor. RTÜK zihniyeti FETÖ’nün yanındadır ve lağvedilecektir. RTÜK yerine 2016’da yeni bir Düzenleme ve Denetleme Kurulu ihdas edilecek. Başka çare yok. Belgeyi dikkatle inceleyen herkes bunu görecektir...

BELGELER İÇİN TIKLAYINIZ...

***

10.10.2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde gerçekleşen iki patlama ile ilgili yapılan yayınlara ilişkin Kanal 24 ve A Haber hakkında halen T.C. Başbakanlığın yayın yasağı gelmeden, mitingi yayınlarken patlamaya ilişkin yayınların verilmesi konusunda RTÜK üyeleri aşağıdaki kararlarda görüleceği üzere Kanal 24  “14.160,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA” ve A Haber “42.295,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA” karar verilirken bir hafta sonra 11/11/2015 tarihinde aynı RTÜK üyelerinin aynı olayla ilgili T.C. Başbakanlığın yayın yasağı gelmesinden sonra ve 6112 sayılı RTÜK kanun 7 maddesine aykırı olarak yayın yasağı ihlal edilmesi karşın yayıncılara ceza verilmemesinin sebebi nedir?

Eğer 04/11/2015 tarihindeki Üst Kurul Üyelerinin kararları doğru ise neden 11/11/2015 tarihinde aynı olay konusunda T.C. Başbakanlığın yayın yasağı gelmesinden sonra STV ve Kanaltürk başta olmak üzere yapılan yayınlar konusunda neden ceza verilmemiştir?

Eğer 6112 sayılı RTÜK kanun 7 maddesine aykırı olarak T.C. Başbakanlığın yayın yasağı ihlal edilmesi karşın 11/11/2015 tarihindeki Üst Kurul üyelerini ceza vermemesi doğru ise neden aynı olayla ilgili 04/11/2015 tarihindeki Üst Kurul Üyeleri aynı yayınlara aşağıdaki cezaları vermiştir.

10/10/2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde gerçekleşen iki patlama ile durmadan yayın yaptığı bilinen Kanaltürk, STV, uydu lisansız yayınına izin verilen Dünya TV v.b. Fetö yayıncı kuruluşlarının bu olayla ilgili bir çok yayın yapmasına karşın neden 04/11/2015 tarihli Üst Kurul gündemine getirilmedi? Neden ceza yağdırılan  04/11/2015 tarihli 2015/47 sayılı Üst Kurul gündemine alınmayan bu kanallar  11/11/2015 tarihindeki Üst Kurulca kendi aldıkları önceki kararlara, Anayasaya ve 6112 sayılı Kanuna aykırı olarak adeta keyfi af  ceza öngermeyen karar aldıkları Üst Kurul gündemine yalnızca Kanaltürk getirilerek cezası yok sayıldı?

Özellikle seçilen Kanal 24 kanalını izleyen uzman neden tez yazar gibi MacDonald’dan gazeteci-analist, Doward’e Prof. Micheal Jatter kadar atıf ve kaynak göstermesi ile yapılan değerlendirmenin özellikli çalışıldığı Bunun Daire Başkanı Emir ULUCAK ve Başkan Yrd. İlker ILGIN tarafından Üst Kurul gündemine alınması için imzalanması, buda istenilen keyfi ve RTÜK teki değerlendirme uzman ve burokratk yapısını ve idoelojik düşünce sistemini kamu görevi yaparken yazdıklara raporlara yayıncılara göre nasıl yönlendrme yapabileceğini açık olarak ortaya koymuştur.