ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson’un Moskova ziyaretinde; “Ya Esed, ya ABD” demesini, herkes ültimatom gibi algýlasa da Rusya bunu “taraflarýn bilek güreþi” olarak yorumladý. Sýnýrlar öyle geçilmiþti ki; sakinliði ile bilinen Lavrov, gazetecinin soru sorma biçimine sinirlenerek, kendine hâkim olmadan reaksiyon verdi. Hatta Tillerson’un konuþmasýna geçtiðinde, gazeteciye “þimdi baðýrabilirsin” dedi.
ABD; Rusya’dan, Esed’i terk etmesini istiyor. Peki, neden? Uzun zamandýr Esed’in yaptýklarýna seyirci kalan, ABD deðil mi? “DEAÞ” bahanesiyle süreci sulandýran, ABD deðil mi? Türkiye'nin tüm telkinlerine raðmen Suriye’yi çýkmaza sokan, ABD deðil mi? Rusya’nýn, Suriye'de esas aktöre dönüþmesini saðlayan, ABD deðil mi?
Ýdlib’deki kimyasal saldýrý olayýna, bu yüzden kendi kendine geliþmiþ bir hadise olarak bakamýyoruz.
Rusya’ya mesaj veren ABD, Rusya’nýn geri adým atmasýný beklemekte. Rusya bunu zinhar þimdi yapmayacak. Esed; Rusya’nýn, uluslararasý zeminde kullanabileceði önemli kozu, kendi varlýðýný hissettirecek önemli adamýdýr. Babasý Hafýz Esed, 70’lerden itibaren Pan-Arap sosyalizminin kurucularýndandý. Moskova’da eðitim gördü. Yani Rusya ekolü! Oðul Esed; Rusya ve Ýran’ý kurtarýcý olarak gördüðü için, buradan gelen her türlü talebe açýk durumda. Rusya gökte arayýp yerde bulduðu bu durumu, neden ABD için terk etsin?
Rusya; Esed’i bir durumda terk edecektir. Ha bu arada Rusya’nýn; “kendi adamlarýný sonuna kadar savunmadýðý” kanaati de hâkim, hinterlandýnda! Evet, “ne zaman hareketlendirdi Esed’i” sorusuna gelince. Ýki meselesinin çözüldüðü cevabý, mantýklý duruyor.
1. Ambargonun kalkýþý.
2. Eski coðrafyasýndaki NATO geniþleme planýnýn durmasý.
Putin; defalarca eski Sovyet ülkelerinde, “renkli devrimlere geçit vermeyeceklerini” ifade etmiþtir. Putin; Rusya’yý bu konuda daha da ileri giderek, kendinden kopmuþ ülkelerin geri dönüþünü saðlayan planlarý yapmakta! Bu konuda az baþarýlý da deðil! Þimdiye kadar Rusya etkisinin, bu devletlerin ana omurgasýndaki hâkimiyeti söz konusudur. ABD; bu gerçeðe karþýlýk, halk ayaklanmalarý, demokrasi protestolarý ve siyaseten ölümü göze alan siyasi altyapý oluþturabilse de, günün sonunda devlet içerisindeki varlýðý, Rusya kadar gözükür durumda deðildir! Putin, “renkli devrimlere izin vermeyiz” diyor. Neden? Çünkü eski Sovyet Devletlerindeki yapýlarýný, içerideki baðlarýný ve nasýl dizayn edeceðini iyi biliyor. Bir devrim olursa, içeriden kendi dinamiklerini devreye sokarak yapacaðýný hesaba katýyor. Dolayýsý ile bu ülkelerdeki yönetimleri dýþ tehditlerden korumak için, istihbari bilgileri vererek, ortamý kontrolde tutabiliyor.
Rusya acýmasýz politikalarýn yuvasýdýr. Lakin “ABD, daðýtýcý politikalarýn kaynaðý” bilinci, Rusya’yý daha cazip kýlmaktadýr, bu devletlerde!
“Esed” kozunu, bu anlamda sonuna kadar kullanacaðý, istediðini aldýktan sonra vazgeçeceði, görünür bir durumdur. ABD; þimdi DEAÞ’ý unutup, kendince Esed’i öne sürmesinin altýndaki sebep, masaya Rusya’yý eli fazla güçlü oturtmamaktýr. Ýþte bu yüzden Rusya’nýn, kontrol dýþý kimyasal saldýrýlar arzu edeceði, mantýklý deðildir. Kuzey Kore - ABD gerilimini de, Rusya - Çin kafasý olarak okumak mümkündür. Rusya; kendince sorunlu ve mayýnlý bölgeleri, absorbe etmektedir. Çin ise nihai hedef olma durumuna geçidi engellemektedir. Þu durumda ABD, Rusya ile açýk savaþmayacak. Lakin Rusya’yý zor duruma sokma planýný daha da artýracak. Bu, Rusya’yý nizama getirmez! Onu daha da agresif yapar.
Bu agresiflik ise coðrafyayý etkiler. ABD; tek güç olma derdinde, Rusya ise iki kutup istemekte ve bir kulübün patronlarý olmayý hedeflemektedirler. Dolayýsý ile Rusya’nýn Esed’i vermesi, biraz da bu çýkarýnýn sonucuna baðlýdýr.